“MİDAS’IN KULAKLARI, EŞŞEK KULAKLARI…”

Dr. Noyan UMRUK

Fortune Dergisine göre dünyanın en zengin 100 adamından biri olan eşbaşkan, üç gün sonra özlemini giderecek…
“Bugüne kadar 14 kez ABD'ne giden Başbakan Erdoğan'ın 16 Mayıs tarihindeki ziyaretinde bir ilk yaşanacak. Obama, Erdoğan'ı önemli konuklar için tahsis edilen Blair House'ta ağırlayacak.”
Siyasi iktidarın baskısı ile sağlanan finansal usulsüzlükle el değiştiren bir ceridenin başlığı böyle…
Sonra da devam ediyor; “daha önce Özal, Çiller ve Ecevit de kalmıştı!” Peki, o zaman “bu nasıl bir ilk” oluyor?
Sadece bu da değil eşbaşkan gitmeden önce pazarlık etmiş, “ bana State Diner, yani “devlet akşam yemeği” de versinler”diye… İşte bu ilk…
Bir de, özlediğinde sesini dinlemesi için esprili Obama CD’si istemeli, hatta görüntülü olsun, Obama caz müziği eşliğinde zarif Afrikalı endamı ile dans ederken mesela…

Kucaklaşma Öncesi Patronaj Tembihleri:

Aslında, Dışişleri Bakanı olur olmaz 45 gün içinde üç kez ülkemize gelen John Kerry’ye çok ayıp oluyor…Hele hele geçtiğimiz hafta gittiği Moskova’da üç saat bekletildikten sonra Putin’le görüşebilmesi içimizi parçaladı… Çok yoruluyor adamcağız.

En iyisi Ankara’nın mutena semtinde, mesela barikatlarla, envai çeşit güvenlik önlemleri ile kurtarılmış bölgeye dönüşen Paris caddesinde kendisine bir lojman ve çalışma ofisi tahsis ediversinler… Korunması da sorun değil. Ankara’da mebzul miktarda mevcut CIA ajanları ne güne duruyor…

Bu geliş gidişlerin bölgenin hayrına! olduğuna şüphe yok. Ama bir amacı da, eşbaşkanı, patronu üzmeyecek şekilde peşreve hazırlamak herhalde…

Örneğin; İstanbul'da Suriye Halkının Dostları Grubu! Dışişleri Bakanları Toplantısı sırasında düzenlediği basın toplantısında,

*Kerry "Gazze ziyaretiyle ilgili olarak biz Erdoğan'a, bunun ertelenmesinin daha iyi olacağını söyledik" dedi.
Eşbaşkan da peşreve hazırlanan yalancı pehlivan misali, bu nasihati yine Kerry’nin ifadesi ile “hüsnükabulle” dinleyerek, Gazze ziyaretini iki ya da üçüncü kez erteledi.

* Türkiye ile İsrail arasında bundan sonra atılacak adımlarla ilgili bir toplantı yapılacağını hatırlatan Kerry, "Bu girişimin zengin sonuçlarla tamamlanmasını dört gözle bekliyorum"dedi. Türk Dışişleri müsteşarı apar topar Telavive gitti.

*Türkiye ile İsrail arasındaki yeniden yakınlaşmanın “operasyonel faydaları”nın ise, bundan sonra atılacak adımlarla başlayacağını, eşbaşkanın ABD'ne yapacağı ziyaretin de süren diyalogda önemli bir aşama olacağını söyledi. Ancak, bu “operasyonel faydalar” daha ziyaret başlamadan İsrail ha bre Suriye’yi bombalarken, eşbaşkanın Suriye hakkındaki zehir zemberek açıklamaları ile meyvelerini vermeye başladı...

*Kerry, Davutoğlu'yla görüşmesinde Heybeliada Ruhban Okulu'nun da gündeme geldiğine değinerek, "Ruhban okulunun uygun zamanda açılacağı konusunda umutluyum" ifadesini kullandı...Adam sanki müstemleke valisi…

Ancak, kendileri büyük bir nezaketle Türkiye’de yaşatılmak istenen etnik çözülme sürecine hiç değinmedi…Ama, ne gam, bu işlevi zaten akilleri yerine getiriyor.

İşlevsel Akiller…

Gerçekten, Nevruz ertesindeki yazısının başlığını “Öcalan’a Selam” koyan Tarhan Erdem, “Türk Bayrağının adı değiştirilmelidir.” diyen Hilal Kaplan,
"Cumhuriyet yanlış kuruldu. Yıkıyoruz; yenisini kuruyoruz" diye fetva veren Baskın Oran, “Ermeniler 1909’da silah bıraktı, bu yüzden büyük katliama uğradılar. Kürtler bundan ders çıkarmalı.” mealinde sözler söyleyen Etyen Mahçupyan vb.leri kendilerini atayanların açıkça söyleyemediklerini söyleyerek
bu işlevi fazlası ile yerine getiriyorlar.

Sonuç:

Bugün sonucu Mısırlı profesör Nadye Mustafa’ya bırakıyoruz. N. Mustafa, PKK- eşbaşkan arasında yürütülen pazarlık süreci ile İsrail’in özür dilemesinin aynı zamana denk getirilmesinin, Irak ve Suriye başta olmak üzere bölgenin “dizaynı” ile yakın ilgisini vurgularken, güçleri yetse “Bölgede büyük devlet kalmayacak, neredeyse her bir petrol kuyusu başında yeni bir devletçik kuracaklar”(1) diyor.

Güçleri yetmeyecek…Obama kimyasal silah kullanımı “kırmızı çizgisi” ile Suriyeyi tehdit edip, Irak’ın işgalini çağrıştırırken, B.M. yetkilisi Carla Del Ponte Suriye’de muhaliflerin sarin gazı kullandığına dair bulgulara ulaştıklarını açıklıyor. Eşbaşkanın “ABD’nin Suriye’ye yapacağı kara harekatını destekleriz.” söylemi, çevirmen hatası vb. nedenlerle yayımdan çektiriliyor. İzlenen Suriye politikasının, sınırlarımızın kevgire dönüştürülmesinin kaçınılmaz sonucu yüreklerimizi parçalayan Reyhanlı katliamı için “Milli Yas” ilan edileceğine alelacele! fail ilan edilirken yayım yasağı getiriliyor. Hatalar, yalanlar kulakları uzatıyor; “Midasın kulakları, eşşek kulakları” fısıldaşmaları, ülkede, dünyanın her tarafında homurdanmalara, çığlıklara dönüşüyor…Pensilvanya’da bile…

(1)Ruhat Mengi; http://haber.gazetevatan.com/her-petrol ... 4/yazarlar

*Siyasi iktidarın ardı arkası kesilmeyen büyük hataları, yanlış politikaları nedeni ile “şehit” sayılması gereken Reyhanlı Katliamı kurbanları için yüce tanrıdan rahmet, yaralılara acil şifalar dilerken, yakınlarının acılarını paylaşır, yaşadığımız bu buruk Anneler Gününde tüm annelere saygılarımı sunuyor ve başsağlığı diliyorum.

AYDINLIK G; 12.05.2012