Milli Görüş'te 'açılım' çatlağı!

Genel & Güncel Konular

Milli Görüş'te 'açılım' çatlağı!

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Ağu 17, 2009 15:00

Saadet: Devlet ateşi kessin

Atalay, ''Demokratik Açılım'' çalışması kapsamında Kurtulmuş'u ziyaret etti.


İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''Demokratik Açılım'' çalışması kapsamında Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş'u ziyaret etti.

Beşir Atalay, AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu ile Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ve diğer parti yöneticileriyle parti genel merkezinde bir araya geldi.

Atalay, yaklaşık 45 dakika süren görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, ''demokratik açılım'' çalışması kapsamında Saadet Partisini ziyaret ettiğini belirterek, görüşmede şu ana kadar yürütülen çalışmayı kısaca anlattığını söyledi.

Siyasi partilerin konuyla ilgili katkılarını almayı istediklerini ve geniş mutabakat hedeflediklerini dile getiren Atalay, ''Bunun, mutlaka Meclis çatısı altında olgunlaşması gereğini burada da ifade ettim. Kendileri de bu konuda büyük bir samimiyetle ve bu konuyu pek çok boyutuyla çalışmış olarak bize çok değerli görüşler verdiler'' dedi.

Bakan Atalay, görüşmeden çok faydalandıklarını, Saadet Partisinin konuyla ilgili çalışma, görüş ve yaklaşımlarını özetleyen bir dosyanın kendilerine verildiğini, bunu değerlendireceklerini belirtti.

Sürecin ilerleyen safhalarında gelişmelerle ilgili bilgi vermek ve görüş almak üzere yeniden bir araya geleceklerini kaydeden Atalay, Kurtulmuş ve partisinin bu konuya gerçekten özel bir önem verdiğini gördüğünü ifade etti. Atalay, ''Bundan sonraki çalışmalar ve çabalarda da ciddi şekilde katkı ve desteklerini alacağımı umuyorum'' diye konuştu.

-GÖRÜŞMELER SÜRECEK

Basın mensuplarının sorularını da cevaplandıran Atalay, ''Somut gelişmeler var mı, buna ilişkin bir açıklama yapmayı düşünüyor musunuz?'' sorusuna karşılık, şunları söyledi:

''Bunlar, şu görüşmelerimiz, çok somut gelişmeler. Çok önemli noktalar üzerinde arkadaşların görüşlerini alıyoruz. Siyasi partilerimizin, sivil toplum kuruluşlarının yani giderek biz de doğrusu zenginleşiyoruz. Bütün bu görüşlerle bizim bu çalışmamız giderek boyutlar kazanıyor. Zaten hedefimiz bu. Daha önce söyledim, bu haftanın sonuna kadar görüşmelerimiz büyük oranda tamamlanmış olacak. Cuma günü son olarak görüşemediğimiz bazı sivil toplum kuruluşlarımız, meslek kuruluşlarımız var. Sendikalarımız ağırlıklı... Onlarla da görüşeceğiz. Ondan sonra da çalışmamız devam edecek. O somutluklara geçtiğinde zaten bir şekilde açıklanır.''

Atalay, bir gazetecinin, ''Sayın Deniz Baykal, 'Muhatabım Sayın Başbakan'dır. Başbakan bana ne söylerse sır olarak saklarım' diyor'' sözleri üzerine, ''Sayın Başbakanımız herhalde onu değerlendiriyordur'' dedi.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, bir başka gazetecinin, ''Öcalan'ın yol haritasına ilişkin basına yansıyan haberler var. Sizin görüşleriniz nedir?'' sorusu üzerine, şunları kaydetti:

''Ben en başta söyledim. Sizler sordunuz. Daha ilk basın toplantımızda bunu açıkladım. Bu devletin bir çalışmasıdır, Türkiye Cumhuriyeti'nin. Muhatap millettir. Biz kendi çalışmamızı ve sürecimizi yürütüyoruz. Ama en başta da söyledim, bu süreç hassasiyetler taşır. Herkes bu süreçle ilgili önleyici, provokatif düşünce ve tavırlardan kaçınmalı. O çalışmalar, söylenenler doğru mu, yanlış mı, nerelerden kaynaklanıyor, bir şey söylemiyorum. Onu bilemiyorum şu anda, ama benim söyleyeceğim budur, bu konuda. Biz kendi çalışmamızı yürütüyoruz. Muhatabımız da bizim millettir. Bu devletin bir projesidir ve kendi rayında yürütmektedir.''

-''YER İSİMLERİYLE İLGİLİ ÖZEL BİR ÇALIŞMA YOK''-

Beşir Atalay, ''DTP'nin yeterli hassasiyeti göstermediğini düşünüyor musunuz?'' sorusuna karşılık, ''O konuda şimdi değerlendirme yapmıyorum. Herkesi hassasiyete davet ediyorum'' dedi.

Atalay, değişen yer adlarıyla ilgili bir soru üzerine de, bu tür çalışmaların zaten her zaman olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

''İlla bu, şu veya bu dilde yer ismi olarak değil, bir mahallenin, bir köyün ismi değişir. Yerelden bu talep gelir ve İçişleri Bakanlığı olarak biz bunu onaylar, göndeririz. Yani bu her zaman olan bir şey. Köylerle ilgili diyorum. Bu süreç içinde, şu sıralarda bu manada bir teklif gelmedi doğrusu. Bu çalışmalar hiç yokken de yer ismi değişiklikleriyle ilgili hiçbir şey gündemde yokken de, normal zamanlarda, iller, ilçeler çalışma yaparlar. 'Buranın ismini şöyle yapmak istiyoruz' derler, yazarlar İçişleri Bakanlığına. Biz bunu değerlendiririz, onaylar, göndeririz. Bundan sonra da böyle olur. Bunun için çok özel, toplu falan bir çalışma söz konusu değil.''

-NUMAN KURTULMUŞ

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş da, Bakan Atalay'ın ardından yaptığı açıklamada, ziyarette İçişleri Bakanı Atalay'a titiz bir çalışma sonucu hazırladıkları ''Barış ve Kardeşlik İçin Gönüllü Birliktelik'' adını verdikleri projeyi takdim ettiklerini söyledi.

Bundan sonraki süreçlerde de Saadet Partisi olarak konunun çözümüne ilişkin her türlü görüşlerini milletle ve ilgili kuruluşlarla paylaşacaklarını ifade eden Kurtulmuş, ''Bu, Türkiye'nin son zamanlarda belki de bütün olarak karşı karşıya kaldığı en önemli sorunlardan biridir. Bu sorunun Türkiye'nin gündemine oturmuş olması, hangi gerekçeyle olmuş olursa olsun, milletimizin büyük çoğunluğu tarafından dikkatle, ilgiyle takip edilmektedir. Binlerce insanın can kaybına neden olan, milyarlarca liralık hasara yol açan bu sorunun ortadan kaldırılması noktasında beklentiler oluşmuştur'' dedi.

''Herkesin, eteklerindeki taşları dökmesi'' gerektiğini belirten Kurtulmuş, görüşlerin çok açık ve net bir şekilde ifade edilmesini istedi. Kurtulmuş, sürecin sulandırılmaması, herkesin süreci gerginleştirmeden yardımcı olması gerektiğini söyledi.

Numan Kurtulmuş, partisinin konuya olan ilgisinin kapsamlı bir şekilde sürdüğünü anlatarak, yarın ve çarşamba günü Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da genel başkan yardımcılarıyla birlikte çalışma yapacağını, 20 Ağustos perşembe günü de Diyarbakır'da basın toplantısı düzenleyerek görüşlerini ayrıntılı bir şekilde kamuoyuyla paylaşacaklarını bildirdi.

Partisinin sorunun çözümüne ilişkin önerileri olduğunu belirten Kurtulmuş, Türkiye'de siyasi ve hukuki reform sürecinin mutlaka başlaması gerektiğini ifade etti.

Kurtulmuş, ''Bu anlamda mesele sadece Kürtlerin, Alevilerin, dindarların, gayrimüslim azınlıkların değil, Türkiye'de demokratikleşme ve özgürleşmenin esas başlangıcı millet tarafından seçilmiş insanlar eliyle yapılan sivil, demokratik anayasa yapımı süreciyle, siyasi ve hukuki reform sürecinin başlatılmasıdır'' dedi.

Numan Kurtulmuş, terörün sona erdirilmesine ilişkin de şu önerilerde bulundu:

''Terörün sona erdirilmesi için Türkiye Cumhuriyeti devletinin büyük bir kararlılıkla meselenin üzerine gitmesi gerekiyor. Burada devlet öncelikli olarak operasyonlarını durdurmalıdır. Silahlı terör örgütü de koşulsuz olarak silah bıraktığını ilan etmelidir. Bu kapsamda, uzun süredir kandırılan ve bir türlü terörün aleti haline getirilen gençleri kurtarmak için beyaz sayfa açılmalıdır. Bunun için teröre bulaşanları, 'planlayanlar' ve 'kullanılanlar' diye ikiye ayırmanın zorunlu olduğunu düşünüyoruz. Göçün engellenmesi ve geriye dönüşün başlatılması da önemli.''

Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, açıklamasında ''operasyonların durdurulmasına'' ilişkin sözlerinin anımsatılması üzerine, ''Terörle, Türkiye canlarını her türlü maddi imkanı kaybetti. Eğer gerçekten barış ortamının sağlanmasından bahsediyorsak, öncelikli olarak terör örgütünün koşulsuz olarak silah bıraktığını ilan etmesi lazım. Ancak bundan rahatsız olan odakların provokasyonlarına gelmemek için Türkiye'de, güvenlik güçlerinin -herhangi bir saldırı karşısında söylemiyorum- rutin operasyonlarını durdurmasının sürecin sağlıklı işlemesine katkıda bulunacağını düşünüyorum'' diye konuştu.



Gerçek Gündem
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Saadet Partisi: Devlet ateşi kessin

İletigönderen MansurSah » Pzt Ağu 17, 2009 15:31

Hiçbirşey demiyorum. Bunların ne oldukları belli. Sağcıdan, dinciden, faşodan, adam mı çıkar Allahaşkına?

Yalnızca, sevgili Nihada, yani Nihat Genç, "Milli" Görüş sandığı şeyin ne kadar "milli" olduğunu görsün, bu bana yeter.
Fatih "Mansur Şah" Özaydın

Hem Cemaat hem Cumhuriyet olunmaz,
Ters mıknatıslanma yapar!!!
Kullanıcı küçük betizi
MansurSah
Bilim Adamı
Bilim Adamı
 
İletiler: 611
Kayıt: Cum Ara 07, 2007 18:04
Konum: Osaka, JP

Re: Saadet Partisi: Devlet ateşi kessin

İletigönderen maydonos » Pzt Ağu 17, 2009 16:46

Dokulsun inciler, Turk- Islam sentezcilerine kapak olsun.
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

Re: Saadet Partisi: Devlet ateşi kessin

İletigönderen 10101 » Pzt Ağu 17, 2009 17:16

Daha önceden nacizane yapmış olduğum bir değerlendirmeyi doğrulayan bir gelişme. Hatırlayalım:
http://dusunmekvesorgulamak.blogspot.com/2009/03/saadet-partisinin-yukselisi-ve-numan.html

Saadet Partisi Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş hakkında:

1988 - 1989 yılları arasında ABD’de Temple University School of Business & Management’da lisansüstü çalışmalarına devam etti. 1990 - 1993 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri’nde Cornell University New York State School of Industrial & Labor Relations’nda misafir öğretim üyesi olarak görevde bulundu ve doktorasını verdi.


Numan Kurtulmuş'un sloganı: Fark
Barack Obama'nın sloganı: Fark

Numan Kurtulmuş neler söylüyor? Cevap: Doğru şeyler.
Barack Obama neler söylemişti? Cevap: Doğru şeyler.

Numan Kurtulmuş ne yaptı? Cevap: Henüz bilmiyoruz.
Barack Obama ne yapıyor? Cevap: "Değişim" vaadiyle geldi, fakat hiçbir şey değişmiyor. Kadro aynı, siyaset aynı, yöneten lobiler aynı...

Bush yönetimi halkın gözünden iyice düşünce, "fark var" diyen Obama hükümeti geldi. Ak Parti hükümeti birgün gözden düşerse yerine kim gelebilir? Cevap: Bunu herkes kendi düşünsün.

ABD'de ve Güney Amerika'da oynanan oyunların benzeri geçmişte Türkiye'de oynandı mı? Cevap: Evet.

Bazı kavramları hatırlayalım:
Sahte sağ
Sahte sol
Sahte milliyetçi
Sahte Atatürkçü - Rozet Atatürkçü'sü
...
Kullanıcı küçük betizi
10101
Üye
Üye
 
İletiler: 78
Kayıt: Pzr Mar 15, 2009 12:39

Re: Milli Görüş'te derin çatlak!

İletigönderen Türk-Kan » Pzr Ağu 23, 2009 19:40

Erbakan Hoca'dan 'açılım' tepkisi

"Bana bak yahu, sen ağzındaki baklayı çıkarsana!"


Edremit'in Altınoluk beldesindeki yazlığında dinlenen Necmettin Erbakan, Ramazan ayının ilk Cuma namazı sonrasında halkla sohbet toplantısı yaptı. Erbakan, bir gazetecinin "Saadet Partililerin Diyarbakır çıkartmasının demokratik açılım ile bir ilgisi olup olmadığı" yönündeki soruya, AKP'lileri kastederek çoluk çocuk benzetmesi yaptı.

Hükümetin, kürt açılımı konusunda duygu sömürüsü yaptığını belirten Necmettin Erbakan Hahamlar Cemiyetinin Türkiye üzerindeki stratejisini değiştirdiğini söyledi. Türkiye'nin İsrail'e vilayet yapılması için ilgili cemiyetin harp yolunu bırakıp ekonomik yolu tercih ettiğini belirten Erbakan şöyle konuştu:

"Daha yumuşak lokma yolunu seçtiler. Nedir bu? Türkiye'yi aç bırakacağız, işsiz bırakacağız, borca esir edeceğiz, dininden uzaklaştıracağız, böleceğiz, birbiriyle çarpıştıracağız, güçsüz bırakıp güçsüz lokmaları İsrail'e vilayet yapacağız. 80 senedir üzerimizde çalışıyorlar. Bu gün de tatbik edilen politika budur. IMF Türkiye'yi aç bırakıyor, işsiz bırakıyor, borca esir ediyor. Öbür taraftan Avrupa Uyum Komisyonunda bizi dinimizden uzaklaştırıyor ve bölüyor. Şimdi Avrupa, Avrupa'ya girmek için hiçbir şey yapmadınız diyor bunlara. Bunlarda yeterli devlet tecrübesi yok çoluk çocuk takımı Avrupa böyle söyleyince de, demek ki hoca bizi dürtüklüyor. Yani Avrupa'yı kast ediyorum. ?Dersimize çalışalım'. Avrupa'nın gözüne girmek için tutuyor şimdi ?Efendim Avrupa bizden Kürt meselesi diye bir meselenin üzerinde çalışmamızı istiyor' diyemediği için başlıyor şimdi akıllılık sarf ediyor. Ah ey millet... Siz ana acısını bilmezsiniz. Hey millet bu meseleyi tarihe gömeceğiz. Bunlar çocuk aklı yahu. Bana bak yahu. Sen ağzındaki baklayı çıkarsana... Bana ille Kürt meselesiyle Türkiye'nin bölünmesini istiyorlar, bu yolda çalışmamı istiyorlar meselesini ortaya koysana buna anaların acısıyla, babaların tutumuyla karıştırıp milleti aldatacağını mı zannediyorsun?. Bunlar dış güçlerin 'ein nauvn' planıdır. Türkiye'yi bölmek için oynanan oyunlar. Bizim böyle Kürt, Türk diye ayrım meselemiz yoktur. Biz hep birbirimizin kardeşiyiz. Tek bir milletiz, tek bir ümmetiz. Tarih boyunca da hep birlikte yaşamışız. Avrupalı ille bizi bölmek için bu uydurma şeyleri çıkartmak istiyor bunlara alet olmamak lazım. Bu sebepten dolayıdır ki, bu meselede bütün memleket evlatlarının hepsi uyanık olması ve dış güçlerin oyununa gemlememesi lazım. Baştaki yöneticilerin bilhassa onların oyununa alet olmamaları lazım gelir. Bizim millete anlatmak istediğimiz gerçek budur."

Erbakan, bir başka gazetecinin "Bu çoluk çoçuk takımı olarak nitelendirdiğiniz kişiler AKP yöneticileri mi?" şeklindeki soruyu ise , "Kim çoluk çocuksa" yanıtını verdi.


İm (Kod): Tümünü seç
http://www.haberturk.com/haber.asp?id=167259&cat=110&dt=2009/08/21






Milli Görüş’te derin çatlak!

Genel Başkan Kurtulmuş, AKP’nin ’Kürt açılımı’na destek verirken partinin kurucusu Erbakan, karşı çıktı: "Bu bir İsrail oyunu. Yeterli devlet tecrübeleri yok, çoluk çocuk takımı."

Hükümetin ’Kürt açılımı’ Saddet Partisi’ni karıştırdı. Genel Başkan Numan Kurtulmuş, AKP’nin planına tam destek verirken partinin kurucusu ve eski başbakan Necmettin Erbakan, ateş püskürdü. Balıkesir’in Edremit İlçesi’ne bağlı Altınoluk Beldesi’ndeki yazlığında dinlenen Necmettin Erbakan, Ayvalıburun Camii’nde kıldığı cuma namazı sonrasında, kameriyede oturup geleneksel cuma sohbetini yaptı. ’Kürt açılımı’ndaki asıl amacın Türkiye’yi İsrail’in vilayeti yapmak olduğunu kaydeden Erbakan, bütün memleket evlatlarının da bu konuda uyanık olması gerektiği çağrısını yaptı.

Oyuna geliyorlar...

Hükümetin de bu oyuna geldiğini belirten Erbakan, “Bunlarda yeterli devlet tecrübesi yok. Bunlar çoluk çocuk takımı. Avrupa’nın oyununa geliyorlar. Böyle Türk-Kürt diye, ayrım diye bir meselemiz yok. Kürt-Türk birbirimizin kardeşiyiz. Tek bir milletiz, tek bir ümmetiz” dedi. SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, ’Kürt açılımı’konusunda her türlü sorumluluğu ifa etmeye hazır olduklarını açıklamıştı. “Aynı medeniyet ve inancın mensubuyuz” diyen SP lideri, “Bu ülkede hiç kimse hiçbir nedenle üstün değildir ve birinci sınıf vatandaş değildir. Hiçbir kimse hiçbir nedenle etnik ve mezhep gerekçesiyle ikinci sınıf insan olarak gösterilemez” ifadesini kullanmıştı. Parti olarak milletin birliği ve dirliği için çalıştıklarını ifade eden Kurtulmuş, “Saadet Partisi, her zaman özgürlüklerin ve insan haklarının teminatı oldu. Özgür bir şekilde ve adaletle yönetilen, refah içinde yaşayan güçlü birliktelikler üzerine kurulmuş bir ülke arzuluyoruz. Sorunların ceberut devlet yöntemleriyle değil, adil ve merhametli devlet anlayışıyla çözülmesini istiyoruz. Çözüm için ortaya atılan her türlü iyi niyet girişimini sonuna kadar destekliyoruz ve bu noktada da rol almaya hazırız. Her zaman olduğu gibi öncü olmaya devam edeceğiz” diye konuşmuştu.

Devlet özür dilesin

Saadet Partisi Genel Başkanı Kurtulmuş, şunları dile getirmişti: “Türkiye 30 yıldır binlerce vatan evladını kaybettiği, yüz milyarlarca dolar ciddi bir gelir kaybına neden olan anlamsız kirli bir savaşla karşı karşıyadır. Bu süreçle ilgili görüşlerimizi ifade ettik. Biz samimi olarak bu ülkede doğusu ile batısı ile kuzeyi ile güneyi ile bu ülkeyi bir esenlik yurdu haline getirecek barışı, dirliği, birliği sağlayacak her türlü gelişmenin hayırlı olduğu kanaatindeyiz. Halen Türkiye’de ölüm kuyularından insanların kemikleri çıkıyor. Türkiye geçmişi ile yüzleşmek, hesaplaşmak ve ortadan kaldırılan bu insanlardan özür dilemek zorundadır.”


Yeniçağ Gazetesi
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x