Millileşen CHP’den Liberalleşen CHP’ye

Hüseyin Tolga Arslan

Geçtiğimiz günlerde Kılıçdaroğlu Almanya’ya bir ziyarette bulundu.
Kılıçdaroğlu beklide en dikkat çeken, sahibini belli eden açıklamalarını orda yaptı. Neler söyledi neler,

“Siyasallaşmamak koşuluyla cemaatlere saygılıyız…” da dedi yeni hazırladıkları ekonomi programını Kemal Derviş’e sunup görüş alacaklarını da söyledi.

Ardından Laikliğin tehlikede olmadığını, Türkiye’yi AB ye AKP’nin değil kendisinin sokacağını da ekledi…

Bu ziyaretten önce neler söyledi peki Kemal bey, genel af konusunu durup dururken gündeme getirdi… hayır ile evet arasında kararsız kalan bir kısım MHP, AKP, SP tabanını evet oyuna itti. Türkiyenin demokrasi ufuklarının açılmasını sağladı…genel af konusuyla aynı zamanda CHP’yi de eritti.

Kemal bey, “siyasi olmayan cemaatlere” saygısını ifade ederek Türkiye’nin şeyhler, dervişler, müritler ülkesi haline getirilmesine çok önemli katkısını yaptı…

Referandumdan bir hafta kadar önce ABD’nin New York Times, gazetesi Kemalizmin modernleşmesi görevini CHP’nin önüne koydu. Din ile devlet işlerinin yeniden tanımlanması gerektiği yazıyordu.

Emri alan Kemal bey, din özgürlüğünü genişletmek lazım çözümüyle bu misyonu da üstlendi…

TSK iç hizmet Kanunu’nun 35. Maddesini değiştirme önerisiyle Türk ordusunu tehdit olarak kabul eden dünya merkezlerine ve iç güçlere “ben de sizdenim” mesajı gönderdi.

AKP’nin kömür ve makarna dağıtımını çağdaşlaştırarak, fakirin banka hesabına para yatırma çözümünü üretti. Böylece yatırıma harcanması gereken paraların sadaka ekonomisine yönlendirilmesi anlayışını geliştirdi. Bir nevi modifiye yaptı…

AB ye bağımlılık koşullarında hangi ekonomik programı uygulayacağı şeklindeki bir soruya, Tony Blair’in ekonomi politikalarını “aynen” savunduğunu vurgulayarak kendi kaderini ilan etti.

27 mayıs devrimini, bir iki laf darbesiyle “utanç” konusu yaptı.

Recep bey, dersimi CHP bombaladı diyordu,
Kemal bey, gerçekleri anlatmak, Recep beyin yalanlarını halka duyurmak yerine “ben o zaman yaşamıyordum” diyerek dahiyane bir cevap üretti.

Parti meclisini bir inceleyin kimler var orda…

Didem Engin, Umut Oran, Korkmaz Karaca, Enver Aysever, Sencer Ayata, Hurşit Güneş, Gürsel Tekin,Faik Öztrak…

bunların hepsi AB’nin, ABD’nin sıkı destekçileri… Bunlar kiminle beraber bu maka yükseldiler… Kılıçdaroğlu ile…



Bu haliyle CHP nin iktidar olmasını ister miyim?

Kesinlikle istemem…

Çünkü kurulan iktidar yine milli bir iktidar olmayacaktır. Bu haliyle CHP Atatürk’ün kurduğu parti değildir.


Baykal döneminde CHP milli duruş göstermiştir. Bu nedenle CHP de darbe yapılmıştır. Ulusalcı, Atatürkçü güçler partiden uzaklaştırılmıştır…


Kemal bey’e boşuna Gandi demiyorlar.

İngilizlere kolaylık sağlayan, çoşkun halk kitlesinin şevkini kıran, umutları tüketen, pasif direniş diye saçmalıklar üretip işgalcilerin işini kolaylaştıran bir tarihsel figürün adı Kemal beye verilmezde kime verilir…




Çözüm,

Milli hükümet, milli iktidardır.

Burada gerçek aydınlara da büyük görev düşmektedir…

Banu Avar, Sinan Meydan, Erdal Sarızeybek, Erol Bilbilik, Vural Savaş, Hulki Cevizoğlu, Erol Civelek, Osman Pamukoğlu, Doğu Perinçek, vs. gibi vatansever aydınlar tek bir çatı altında toplanmalı, CHP'nin içinden bu şeytan ocağı temizlenmeli ve milli bir hükümet kurulmalıdır…



Son not…

CHP kurultayı 22-23 mayıs günlerinde yapıldı… o tarihten sonra, Silivri’de Ergenekon soruşturmalarını izleyen CHP heyeti ortalıktan kayboldu…

Neden Acaba?

Cevap veremiyorsanız metni okuyun...