MISIRA VERİR TALKIMI, KENDİ YUTAR SALKIMI: TORBA YASA :?:

03.02.2011

Dr.Noyan UMRUK

Gündelik siyasetin yoğun gürültü ve karmaşası içinde Meclis Plan- Bütçe komisyonundan geçen ve Genel Kurul’a inen Torba Yasa, tıpkı anayasa değişikleri gibi bir “Havuç Yasa”... Kamuoyunu yanıltmak üzere dizayn edilmiş. İktidar bu havuç yöntemine bayılıyor... Sözde adı “Mali Af Yasası”. Trafik cezalarından, sigorta prim borçlarına ve öğrenci affına kadar bir dizi göstermelik affın geri planında çalışma yaşamına, çalışanlara yönelik ağır darbeler var...

Yasanın asıl adı, “Bazı alacakların yeniden yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve diğer bazı kanunlarda ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı”. Başlangıçta 112 madde ve 7 geçici maddeyi içeren bu tasarı Bütçe Plan Komisyonunda daha da genişletildi.

Tasarının mali bölümünde, işverenlerin devlete olan borçları, borç cezaları ve faizleri affedilerek vergisini düzenli ödeyen yurttaşlar cezalandırılmakta ve “murtaza” yerine konulmakta; böylece işverenlerin devlet kesesinden faizsiz kredi kullanabilmesi öngörülmekte ve işverenler vergi ödememeye özendirilmektedir.

Devlet, bu yoldan bağışladığı alacaklarını, benzin başta olmak üzere temel tüketim maddelerine yaptığı insafsız zam ve dolaylı vergilerle yurttaşlardan tahsil etme yoluna gitmekte; ayrıca, 760 liralık asgari ücret dahi, 220 lira vergilendirilerek ve 544 liralık net ücretle bir ay geçinmek zorunda bırakılan çalışanların sırtına yüklenmektedir(1)

Ancak, Torba Yasayla, asıl çalışanlar mahkum ediliyor. Bakın neler getiriyor, bu havuç yasa çalışanlara:

*İşçilerin iş güvencesi sınırlandırılacak, ,
*Engellilerin kamuda istihdam hakkı daraltılacak,
*Esnek ve kısmi süreli çalışma yaygınlaşacak, kısa çalışma sektörel ve bölgesel olarak genişletilecek,
*Şirketler her dara düştüğünde ücretsiz izinler, kısa çalışma ödeneği, işten atılma devreye girecek.
*Uzaktan, evden, çağrı üzerine kuralsız çalışma yaygınlaşacak.

*Belediye işçilerine ve kamu emekçilerine sürgün yolu gözükecek, kamu emekçilerine, 6 aya kadar sürgün yasallaşacak,
*İşsizlik fonunun prim gelirlerinin yarısı, hükümete ya da özel kesime kaynak olarak aktarılacak…

Kısaca, kuralsız, haksız, adaletsiz bir çalışma yaşamı getiriliyor ve özendiriliyor. Yeni istihdam yaratmak yerine, esnek çalışmayla çalışanların aynı geliri elde edebilmek için, bulabilirlerse kısa süreli işlerde daha uzun saatler boyunca çalışmaları gerekecek.

Torba Yasa, gençlerin geleceğini de ipotek altına alıyor...

Yasa çıkarsa, işe girişteki deneme süresi 2 aydan 4 aya çıkacak.
İş öğrenimi adı altında, gençlerin kuralsız ve düşük ücretle çalıştırılması mümkün olacak.

Torba Yasa işsizlik fonuna da el koyuyor...

Aralık ayında toplanan işsizlik sigortası primi 334 milyon TL’dir. Yani ayda 850 bin kişiye işsizlik ödemesi yapılabilecek bir kaynak söz konusu. Bugün için işsizlik ödeneğinden 170 bin kişi yararlanıyor. Yeni yasa “işe yerleştirme ve danışmanlık hizmetleri temin etmek” bahanesiyle işsizlik fonunu hükümete ya da sermaye kesimine transferin yolunu da bulmuş..

Torba Yasa Sürgünleri Kolaylaştırıyor...

Torba Yasa ile kamu belediye işçileri, “ihtiyaç fazlası” ilan edilerek, Milli Eğitim veya Emniyet Teşkilatının taşra teşkilatına dahi sürgüne gönderilebilecek.

Asıl Hedef Sendikal Hareketin Geleceğini Karartmak...

“Dulcis in fundo-Tatlı en sonda”...Torba yasanın asıl hedefi sendikal hareketin köküne kibrit suyu ekmek... Bu tasarı ile güvencesiz, kuralsız, kısa süreli çalışma yöntemleri ile ve İş Yasası’na “çağrı üzerine çalışma yanında evden çalışma, uzaktan çalışma” gibi yeni kavramlar getirilerek, çalışanların iş güvencesi, fazla mesai, sendika üyesi olma umudunu yok edilmektedir. Üye sayıları daha da düşecek, gelirleri azalacak olan sendikalar, siyasal iktidarlar karşısında kâğıttan kaplana dönüşerek, işçi yararına mücadele edecek güçleri kalmayacak; yandaş sarı sendikalarla “Al gülüm, ver gülüm “ tarzı ilişki kolaylaşacaktır.

Sıra Ne’lere Gelecek?

Torba Yasa’nın peşinden kıdem tazminatının kaldırılması, bölgesel asgari ücret, özel istihdam (kölelik) yolda...

İşte bu nedenle, şimdi, çalışanlar meclise yürüyorlar. Gasp edilmekte olan haklarına sahip çıkmak için. Manzara hep aynı… Ankara’da -5 derecede sırası ile cop, basınçlı buz gibi su, biber gazı…Siyasi iktidarın söylemi de hep aynı “Eşkıya, provokatörler…” Ne denir, “Mısıra verir talkımı, kendi yutar salkımı.”

,


(1) Dr. Engin Ünsal, Torba Yasa Tasarısı ve Sendikalarımız, 10 Ocak 2011

__._,_.___

__,_._,___

Noyan Umruk yazdı:Torba Yasayla, asıl çalışanlar mahkum ediliyor. Bakın neler getiriyor, bu havuç yasa çalışanlara:

*İşçilerin iş güvencesi sınırlandırılacak, ,
*Engellilerin kamuda istihdam hakkı daraltılacak,
*Esnek ve kısmi süreli çalışma yaygınlaşacak, kısa çalışma sektörel ve bölgesel olarak genişletilecek,
*Şirketler her dara düştüğünde ücretsiz izinler, kısa çalışma ödeneği, işten atılma devreye girecek.
*Uzaktan, evden, çağrı üzerine kuralsız çalışma yaygınlaşacak.

*Belediye işçilerine ve kamu emekçilerine sürgün yolu gözükecek, kamu emekçilerine, 6 aya kadar sürgün yasallaşacak,
*İşsizlik fonunun prim gelirlerinin yarısı, hükümete ya da özel kesime kaynak olarak aktarılacak…

Kısaca, kuralsız, haksız, adaletsiz bir çalışma yaşamı getiriliyor ve özendiriliyor. Yeni istihdam yaratmak yerine, esnek çalışmayla çalışanların aynı geliri elde edebilmek için, bulabilirlerse kısa süreli işlerde daha uzun saatler boyunca çalışmaları gerekecek.

Torba Yasa, gençlerin geleceğini de ipotek altına alıyor...

Yasa çıkarsa, işe girişteki deneme süresi 2 aydan 4 aya çıkacak.
İş öğrenimi adı altında, gençlerin kuralsız ve düşük ücretle çalıştırılması mümkün olacak.

Torba Yasa işsizlik fonuna da el koyuyor...

Aralık ayında toplanan işsizlik sigortası primi 334 milyon TL’dir. Yani ayda 850 bin kişiye işsizlik ödemesi yapılabilecek bir kaynak söz konusu. Bugün için işsizlik ödeneğinden 170 bin kişi yararlanıyor. Yeni yasa “işe yerleştirme ve danışmanlık hizmetleri temin etmek” bahanesiyle işsizlik fonunu hükümete ya da sermaye kesimine transferin yolunu da bulmuş..

Torba Yasa Sürgünleri Kolaylaştırıyor...

Torba Yasa ile kamu belediye işçileri, “ihtiyaç fazlası” ilan edilerek, Milli Eğitim veya Emniyet Teşkilatının taşra teşkilatına dahi sürgüne gönderilebilecek.

Asıl Hedef Sendikal Hareketin Geleceğini Karartmak...

“Dulcis in fundo-Tatlı en sonda”...Torba yasanın asıl hedefi sendikal hareketin köküne kibrit suyu ekmek... Bu tasarı ile güvencesiz, kuralsız, kısa süreli çalışma yöntemleri ile ve İş Yasası’na “çağrı üzerine çalışma yanında evden çalışma, uzaktan çalışma” gibi yeni kavramlar getirilerek, çalışanların iş güvencesi, fazla mesai, sendika üyesi olma umudunu yok edilmektedir. Üye sayıları daha da düşecek, gelirleri azalacak olan sendikalar, siyasal iktidarlar karşısında kâğıttan kaplana dönüşerek, işçi yararına mücadele edecek güçleri kalmayacak; yandaş sarı sendikalarla “Al gülüm, ver gülüm “ tarzı ilişki kolaylaşacaktır.

Sıra Ne’lere Gelecek?

Torba Yasa’nın peşinden kıdem tazminatının kaldırılması, bölgesel asgari ücret, özel istihdam (kölelik) yolda...

İşte bu nedenle, şimdi, çalışanlar meclise yürüyorlar. Gasp edilmekte olan haklarına sahip çıkmak için. Manzara hep aynı… Ankara’da -5 derecede sırası ile cop, basınçlı buz gibi su, biber gazı…Siyasi iktidarın söylemi de hep aynı “Eşkıya, provokatörler…” Ne denir, “Mısıra verir talkımı, kendi yutar salkımı.”

Recep Tayyip Bey, daha önceki gün Meclis'te AKP grup toplantısında yaptığı konuşmada Mısır'ı kast ederek ''Halkın taleplerine kulak vermeyen yönetimler ayakta kalamaz'' demişti.

Tayyip Bey'in bu sözlerine katılmamak mümkün mü?.. Halkın kazanılmış haklarını gasp eden; işçiyi, emekçiyi kölelik koşullarında çalışmaya zorlayan; demokratik hakkını kullanarak toplantı ve gösterilerle sesini duyurmaya çalışan emekçi insanlara biber gazı sıktıran yönetimler ne kadar zorba olurlarsa olsunlar, gerçekten de uzun süre ayakta kalamazlar ...