MİT CIA İlişkisi (3. Adam Anlatıyor) - Kaynak Yayınları
3. Adam Anlatıyor
MİT CIA İlişkisi
Bu kitabın yayın hakları Analiz Basım Yayın Tasarım Uygulama Ltd. Şti.nindir.
Birinci Basım: 1991 İkinci Basım: Aralık 1996
Kapak: Mehmet Özalp
Teknik Hazırlık: Analiz Basım Yayın
Baskı: Yaylacık Matbaası
ISBN: 975-343-144-9
KAYNAK YAYINLARI: 94
ANALİZ BASIM YAYIN TASARIM UYGULAMA LTD. ŞTİ.
İstiklal Caddesi 184/4 80070 Beyoğlu-İstanbul
Tel ve Faks: (0212) 252 21 56 - 252 21 99
--------------------------------------------------------------------------------
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ 7
I- MİT'İN ÜÇÜNCÜ ADAMI SAVAŞMAN'IN ANILARI
Jimmy'Ie Tanışmamız 11
ClA'yla Temas 16
Teşkilât-İsrail-İran Üçgeni 21
Teşkilât'ın Ordudan istihbarat Elde Etmesini Sağladım 25
Cunta'yla Karşı Karşıya 29
İşkence 33
Yakalanışım 36
II-SAVAŞMAN OLAYI (Mehmet Eymür'ün Anıları) 40
Fabrikatör 54
III-DOĞU PERlNÇEK'lN "EYMÜR'ÜN ANILARFNA YANITI
Altı Karşılaşma 71
Savaşman, ClA-MlT işbirliğini Sergiledi 72
CÎA'nın "Our Boys"unun Hedefiydik . 73
ABD Tutmazsa İngiltere 74
O da Olmadı, Almanya 75
Olmadı. "FKÖ Casusu" 76
Hep ABD ile Özal'la Birlikte 77
Eymür'ün Doğruları 78
Hiram Bey'in Körfez Politikası 78
Eymür Niçin Piyasaya Sürülüyor? 79
--------------------------------------------------------------------------------
ÖNSÖZ
Elinizdeki kitap üç bölümden oluşuyor, ilk bölümde, eski MİT istihbarat Başkan Yardımcısı Sabahattin Savaşman'ın anılarını bulacaksınız, ikinci bölüm, eski MİTçi Mehmet Eymür'ün anılarından aktarılıyor. Üçüncü bölüm de ise, Mehmet Eymür'ün yazdıkları konusunda Doğu Perinçek tarafından yapılan açıklama yer alıyor.
Mehmet Eymür MİT Güvenlik Dairesi Başkanı'ydı. Adı son yıllarda "MİT Raporu" diye bilinen skandalla birlikte ünlendi. Eymür, MİT bilgilerini Turgut Özal'ın siyasal hesaplarına uygun biçimde düzenleyip bir rapor haline getirmişti. Özal raporu kullanarak siyasal rakiplerini haklayacaktı. Hesap geri tepti. Şubat-Mart 1988 tarihlerinde 2000'e Doğru dergisi raporu ele geçirip yayımladı. Kenan Evren, Turgut Özal başta olmak üzere MİT'in başındakilerin de taraf olduğu uzun süreli hesaplaşmalar sonunda Raporcu Eymür ve Patronu Hiram Abas emekli edilerek MlTten atıldılar. Hiram Abas, o zaman MİT'in Müsteşar Yardımcısı'ydı. Mehmet Eymür, üç senelik bir suskunluktan sonra I991'de anılarını yazdı. Milliyet gazetesine 150 milyona sattı. Anıların geniş bir özeti Mayıs 1991'de Milliyet'te dizi olarak çıktı. Mehmet Eymür anılarında Aydınlıkçıları, Türkiye işçi Köylü Partisi'ni (TİKP) ve Doğu Perinçek'i kendisine baş düşman seçmişti.
Aydınlık gazetesi 1970'li yılların ikinci yansında devletin işkence örgütü Kontrgerillayı açığa çıkardı, işkenceci Kontrgerilla şefleri, bütün suçları belgelerle kanıtlanmış olarak kamuoyuna sunuldular. Hiram Abas ve Mehmet Eymür teşhir edilen işkenceciler arasında, önemli isimlerdi. Eymür, anılarında, Aydınlıkçıları suçlarken sadece Raporu'nun açığa çıkarılmasından duyduğu kini ortaya koymakla kalmıyordu. Yapabilirse Aydınlık gazetesi zamanından kalma hesabı da görecekti.
7
--------------------------------------------------------------------------------
Doğu Perinçek, Mehmet Eymür'ün anılarındaki suçlamalara geniş bir açıklamayla yanıt verdi. Açıklama Milliyet'in 10, 11. 12 Haziran 1991 tarihli sayılarında özetlenerek yayımladı. 2000'e Doğru, Eymür'ün anılarını henüz Milliyetle, çıkmaya başlamadan elde etmişti. Dergi konuyu 19 Mayıs 1991 tarihli 12. sayısında kapak yaptı. "Belgeleriyle CIA-Özal'ın Perinçek operasyonu, Eymür'ün anılan provokasyon" başlıklı kapak haberinde dergi, Eymür'ün Aydınlıkçılara yönelik suçlamalarının tamamını yayımladı; Eymür'ün amacını, anıların siyasal konjonktür içindeki yerini gerçekler temelinde analiz etti.
Mehmet Eymür'ün anıları, devrimcileri hedef aldığı bölümleriyle bir psikolojik harekâtın parçasıydı. 2000'e Doğru, güvenilir kaynaklardan aldığı bilgilere dayanarak 24 Aralık 1989'da Doğu Perinçek'in psikolojik operasyon hedefi içine alındığını duyurmuştu. 1991 Mayıs ayında, yani Eymür'ün anıları yayımlanırken daha garip gelişmeler yaşandı. Bir gizli el siyasal partilere, basın organlarına Doğu Perinçek ile Abdullah Öcalan'ın Bekaa'da birlikte çekilmiş resimlerini postalıyordu. Fotoğraflar gizli değildi ve benzerleri 2000'e Doğru'da çıkmıştı. Yollayan merkez esrarengiz bir görüntü oluşturmayı amaçlıyordu. Fotoğraflara bir de sahte mektup eklenmişti. Mektup, "PKK ile Dayanışma Politikasına Karşı Bir Grup Sosyalist Partili" imzasını taşıyordu. 2000'e Doğru, tertibin TİB kaynaklı olduğunu saptadı. TİB, yani Toplumla ilişkiler Başkanlığı. Milli Güvenlik Kurulu'na bağlı çalışan ve Kontrgerilla'nın psikolojik harekât işini yürüten koluydu.
Aynı tarihlerdeki diğer psikolojik harekât uygulamaları ise şöyle sıralanıyordu: Cengiz Çandar, devlet kurumlarını 2000'e Doğruya karşı göreve çağırdı. Çandar, kendisine danışarak hazırladığı anlaşılan yazısında devrimciler için aynen Eymür'ün sözleriyle, "Bunlar yabancı devlet ajanıdır, üzerlerine yürüyün" dedi.
2000'e Doğru; Çandar'ın MİT mensubu olduğunu, Pentagon'a da çalıştığını, Özal'ın özel kuryesi olduğunu ortaya çıkarmıştı. Çandar, daha sonra Çankaya'ya resmen danışman oldu ve Özal tarafından Yatırım Finansman Kurumu Yönetim Kurulu üyeliğine getirildi.
8
--------------------------------------------------------------------------------
Aynı günlerde, Kıdemli MİT'çi Necdet Küçüktaşkıner, Tuzla'daki cinayet suçundan sanık polislerin avukatı olarak mahkemeye üç sayfalık bir dilekçe verdi. Taşkıner, dilekçesinde davayla hiçbir bağlantısı yokken Eymür'ün Aydınlıkçıları hedef alan suçlamalarını tekrarladı. Taşkıner, 12 Mart işkencecisi ve 1 Mayıs 1977 Taksim katliamının tertipçilerinden biri olarak Aydınlık tarafından tespit edilip açığa çıkanlmıştı.
Yeni Düşünce gazetesi, kampanyaya provokatör Murat Ağartıcı'yı kullanarak katıldı. MÇP'li Yeni Düşünce, özel harpçi emekli subay Ferruh Sezgin tarafından yönetiliyor. Gazete, Murat Ağartıcı ile iki yıl önce yaptığı bir söyleşiyi çekmecesinden çıkardı. Manşetten Doğu Perinçek'e saldırdı. Saldırıda Eymür'ün suçlamaları tekrarlandı.
Yörünge dergisi röportaj tekniğini kullandı. Kadroları içinde eski MHP'lilerin önemli yer tuttuğu, Türk-İslam sentezci Yörünge, Mehmet Eymür'ün suçlamalarını bu kez soru haline getirmişti.
Eymür'ün anılarında MİT'in elçilik dinlediği, belgesiyle itiraf ediliyor. Milliyet, anıların bu bölümünü yayımlamadı. Mehmet Eymür, 2000'e Doğru Ankara Temsilcisi Hasan Yalçın'ın Büyükelçi Abu Firaz'la Filistin Elçiliği'nde yaptığı bir görüşmenin dinleme kayıtlarına yer veriyor. Eymür, dinleme kayıtlarını Hiram Abas'ın evinde bulduğunu söylüyor. MİT'in elçilik dinlemesi uluslararası bir skandaldır. Eymür'ün buna cesaret etmesi, provokasyon ihtiyacının büyüklüğünü ortaya koyuyordu. Görüşmede Hasan Yalçın, Sayın Abu Firaz'dan Hiram Abaslarla ilgili bilgilerin yayımlanması için ambargoyu kaldırmasını istiyordu. Eymür, 2000'e Doğru'yu "FKÖ'nün işbirlikçisi" diye suçlamak için bu ses kayıtlarını delil olarak ileri sürüyordu. 2000'e Doğru ve Hasan Yalçın, Filistin halkıyla ve FKÖ ile dayanışına içinde olmaktan şeref duyduklarını, bir CIA'cının devrimciler arası ilişkiye leke süremeyeceğini açıkladılar. 2000'e Doğru, daima ezilenlerden yana olduğunu, emperyalistlere ve ajanlarına karşı mücadele ettiğini vurguladı.
Sabahattin Savaşman'ın anıları bu kitabın ana unsurudur. Savaşman MİTte üçüncü adamdı. Aralık 1977'de ClA'ya bilgi verirken Hiram Abas ekibi tarafından yakalandı. Ekipte Eymür de vardı. Casuslukla suçlandı, mahkûm oldu.
9
--------------------------------------------------------------------------------
Savaşman, MİT'in istihbarat örgütü olduktan sonra yakaladığı ilk ve tek CIA ajanıdır. Bir de 1983'te Turan Çağlar aynı suçlamayla yakalanmıştır. Çağlar cezaevinde esrarengiz bir şekilde ölmüştür. Sabahattin Savaşman CIA'ya bilgi sattığını anılarında da kabul ediyor. Ayrıca bu işin MİT açısından son derece doğal olduğunu kanıtlıyor. MİT'in, CIA'nın bir şubesi olarak çalıştığı, MİT'in en yüksek görevlilerinin CIA'ye resmen bilgi verdikleri, CIA'ya yaranarak yükseldikleri ortaya çıkıyor.
CIA, MOSSAD ve MİT arasındaki çok yönlü ilişkilerin birinci elden bilgisi anıların dokusunu oluşturuyor. Esrarengiz istihbaratçı dünyasının rezaletleri halk için öğrenilebilir hale geliyor. Aydınlık, Sabahattin Savaşman'ın anılarını, "CIA'nın Ortadoğu zinciri. Teşkilat. Üçüncü Adam'ın not defteri" başlığıyla 30 Temmuz 1979'dan başlayarak yayımlamıştı.
Mehmet Eymür, Savaşman olayını, Patronu Hiram Abas ve kendisi için bir pay çıkarırım umuduyla gündeme getirdi. Şimdi amacının tersi bir sonuç ortaya çıkıyor. Savaşman'ın anıları bütün Abasların, bütün Eymürlerin ipliğini pazara çıkarıyor, istihbarat bağımlılığı, yani MİT'in, CIA'ya bağlı oluşu. Amerikan emperyalizminin Türkiye'deki denetiminin araçlarından biridir. Bu kitabın yayına hazırlandığı günlerde, 12 Haziran tarihli Hürriyet. CIA ile MİT arasında Washington'da yapılan yeni bir işbirliği anlaşmasının haberini veriyordu. 19 Temmuz 1991 tarihli Günaydın, "MİT'in birçok ülkeden para aldığını" dönemin MiT Müsteşarı Hamza Gürgüç'ün anılarından aktarıyordu. ClA'nın Türkiye topraklarında resmen de faaliyet göstermesini kararlaştıran anlaşma ve Hamza Gürgüç'ün açıklaması, bir bakıma Savaşman'ın sergilediği gerçeğin yeni bir itirafı oluyor. Artık ilişkinin gizlisi saklısı da kalmıyor.
Savaşman'ın anıları, halk için bir eğitim malzemesidir. Devlet çarklarının kimler tarafından kimler hesabına döndürüldüğünü ciltler dolusu teoriden daha çarpıcı biçimde gözler önüne seriyor. Sol açısından ise. devrimci uyanıklığı öğretiyor ve pekiştiriyor.
KAYNAK YAYINLARI
10
--------------------------------------------------------------------------------
I
MİTİN ÜÇÜNCÜ ADAMI SAVAŞMAN'IN ANILARI
Jimmy'le Tanışmamız
Bir vakitler komutanlığını yaptığım alayda şimdi cezaevindeyim. Kader... Gerçekten suçlu muyum, bilemiyorum.
Böyle bir hadise şimdiye kadar vukubulmuş mudur? Benim seviyemde bulunan bir yönetici böylesine ağır bir suçtan hüküm giymiş midir? Bu düşünceler içinde, sıkıntılı bir başkent gecesinde elime kalemi alıyorum.
Ülkenin içinde bulunduğu şartların meydana getirdiği bir olayı yaşadım. Zincirin bir halkası da. hasbelkader ben oldum, ilahlar, makam ve menfaat kapışmasının bir kurbanı olarak beni seçtiler. Ve on yıl öncesinin parlak kurmay albayı, şimdi anarşistlerle, asker kaçaklarıyla, gaspçılarla beraber....
Ben: Teşkilat'ın temel direği, istihbarat Okulu Komutanı, medenî insan, ilmî istihbaratçı burda demir parmaklıklar arkasındayım. En önemli'vazifeleri deruhte ederken, ismim bile bilinmiyordu. Ama memleket için alçaklık sayılacak bir görünüm içindeyken, gazete sütunlarına geçtim. Belki de "bu da böylesine bir hadise, bir ajan yakalanmış" deyip geçilecek. Yüksek Mahkemenin kararı sonucu, belki de ömrüm burada nihayet bulacak. Bugünlere nasıl geldiğimi yazmak arzusu bende bu tenakuzun yarattığı düşüncelerle doğdu. Memleketin ve Teşkilat'ın içinde bulunduğu durumu açıklamam, haklı ve haksız yere kurban edilen insanların iç dünyasına bir nebze olsun ferahlık sağlayabilir fikrindeyim.
11