Naci Görür 'endişeliyiz' diyerek uyardı O ilde canlı faylar var, deprem üretebilir

Genel & Güncel Konular

Naci Görür 'endişeliyiz' diyerek uyardı O ilde canlı faylar var, deprem üretebilir

İletigönderen İlteriş Kağan » Çrş Şub 22, 2023 20:36

Kahramanmaraş merkezli depremin artçıları devam ederken Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür'den İzmir için de uyarı geldi. Görür: ''İzmir'den bizim endişemiz var. Canlı faylar var. Yani günün birinde harekete geçebilir, deprem üretebilir. Çevrede olacak depremlerde bu faylar tetiklenebilir'' dedi.
Resim
Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerin ardından İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) İzmir için yol haritası belirlemek amacıyla bir araya geldi. Bu amaçla İZTO, EBSO ve İTB, ‘deprem’ gündemiyle ortak meclis toplantısı gerçekleştirdi. İZTO Meclis Salonunda yapılan ve İZTO Başkanı Mahmut Özgener, EBSO Ender Yorgancılar ve İTB Başkanı Işınsu Kestelli yanı sıra 3 kurumdan 400 meclis üyesi, yüksek istişare kurulu ve disiplin kurulu üyeleri ile Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) başkanlarının katıldığı toplantıda Jeolog, Deniz Jeolojisi Uzmanı ve Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, İzmir faylarının mevcut durumu hakkında bilgi verdi. Kentin depreme hazırlık konusunda ne durumda olduğu, 6.0 büyüklüğü üzerinde bir depremden en az hasarla kurtulabilmek için neler yapılması gerektiği oda ve borsa üyeleriyle değerlendirildi..

‘TÜRKİYE’DE DEPREMDEN DAHA GERÇEK BİR KONU YOK’
Toplantıda konuşan Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye’de deprem konusunda, uzun yıllar çağdışı, insana önem vermeyen, yara sarma anlayışında bir strateji olduğunu ancak mevcut hükümetin Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu stratejik düşünceyi değiştirmeyi ve deprem olmadan zarar azaltma sistemine geçmeyi gündeme aldığını söyledi. Depremde yıkılmamak, zararı minimum hale getirmek için kenti ve kentin bileşenlerini depreme dirençli hale getirilmesi gerektiğini dikkat çeken Prof. Dr. Görür, "Türkiye’de depremden daha gerçek bir konu yok. Millet olarak kendi hükümetlerimize, devletimize sahip çıkma zamanı. Demokratik anlamda sorunlara el koyma zamanı, bunu da yapabiliriz. 13 milyon sene önce bu topraklarda deprem başladı. İnsanların dünya tarihine çıkışı bu kadar eski değil. Milyonlarca yıl bu devam edecek. Depremi durduracak güç olmadığına göre yapacağımız şey depremin bize vereceği zararı bugünkü çağda bilimin ve teknolojinin gücünü kullanarak azaltmak. Depremlere yıkılmamak, minimum zararla bu işi atlatmak. Yeni yaklaşıma risk analizi diyoruz. Depreme dirençli ketlerle bu olur. Bizim kentlerimiz depreme dirençli olursa mesele yok. Aynen Amerika'daki gibi. Kentin bileşenlerini depreme dirençli yapacağız" dedi..

‘İZMİR GERÇEK ANLAMINDA BİR DEPREM KENTİ’
Türkiye’de deprem beklenen bölgelere ilişkin öngörülerini paylaşan Prof. Dr. Görür, Hakkari ile Erzincan Bingöl Karlıova'nın yanı sıra İzmir ve Antalya- Muğla arasındaki sahil şeridinden endişe ettiklerini aktardı. Prof. Dr. Görür, "İzmir’de de endişemiz var. Canlı faylar var. Günün birinde harekete geçip deprem olabilir. Çevredeki deprem olmuş faylardan tetiklenebilir. Tahmin ediyorum bu faylar İzmir depreminde yüklendi. Çevredeki depremlerden stres geldiğinde yükleniyor. İzmir, bu kadar canlı fayla bölünmüş ise bu yarımadan buradan çekilmek lazım. Fay tartışmasını bırakalım. İzmir gerçek anlamında bir deprem kenti. Çok az kentimizde bu kadar yoğun aktif fay sistemi var. Bunlar bugün olmazsa yarın deprem yaratacaktır. Şu anda depremlerde sonra, Sisam depremi sonrasında 80 kilometre mesafede 117 kişi öldü. Yapı stokunu depreme dirençli yapmak lazım. Bunu yapmadan önce İzmir Büyükşehir Belediyesi şu anda bana göre çok doğru akıllı bir iş yaptı. Mikro belgeleme çalışması yapıyor. ODTÜ'lü ekiple bu çalışmaları yürütüyor. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Hasan Sözbilir gibi çok değerli yer bilimci arkadaşlar var. Bu İzmir’in şansıdır. Mikro belgeleme çalışması sonrasında İzmir depreme dirençli hale getirilmelidir. 1999 sonrasında yeni yönetmeliklere göre doğru yapılmışsa o binalardan hiç korkmayın. Yönetmeliklere göre yapılmış binalar çatlasın, patlasın ama içinden sağ çıkmanızı sağlar. İzmir’deki belediye ve üniversiteleri zorlayın, evlerinizi muayene ettirin. Üç kuruş vermeyeceğim tartışması yakışmıyor. Parası yoksa devlet el atsın veya belediye bedava yapsın. Muayene edersiniz evinizin depremdeki davranışları çok sağlıklı görebilirsiniz. Deprem odaklı kentsel dönüşüme girmek için hükümete talep edin. Bütün kentleri depreme dirençli yapabiliriz. Bunun içi afet bakanlığı kurulsun" diye konuştu.
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2100
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

x