'Ne Atatürk’ü? Gerek yok. Artık bu işleri aşmalıyız.'

Genel & Güncel Konular

'Ne Atatürk’ü? Gerek yok. Artık bu işleri aşmalıyız.'

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Ara 24, 2008 20:36

Resim

Dışişleri'nde skandal: AKP kadrolaşması elçiliklere de sıçradı

Büyükelçilik makamında Atatürk resmi bulundurmayan Şam Büyükelçisi Çelik’in,“Bu çağda Atatürk resmiyle uğraşmak doğru değil” sözleri büyük infial uyandırdı


Göreve geldikleri tarihten bugüne yaptıkları uygunsuz terfi, tayin ve atamaların yanında kamu kurum ve kuruluşlarında büyük bir kadrolaşma örneği sergileyen AKP iktidarı gözünü bu sefer de büyükelçiliklere dikti. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’den kalabalık bir gazeteci gurubunun Suriye’nin Başkenti Şam’a yaptığı ziyaret esnasında Güneş Gazetesi yazarlarından Rıza Zelyut, Şam Büyükelçiliği kabul salonunda Atatürk’ün fotoğrafının olmadığını farketti. Zelyut’un Büyükelçi Yaşar Halit Çelik’e Erdoğan ve Abdullah Gül’ün resimleri varken neden Atatürk’ün resminin olmadığını sorması üzerine Büyükelçinin “Ne Atatürk’ü? Gerek yok. Artık bu işleri aşmalıyız. Bu çağda Atatürk resmiyle uğraşmak doğru değil” sözleri büyük tepki gördü. Bu arada, olay Dışişleri Bakanlığı tarafından yalanlandı.

Emekli Büyükelçi İnal Batu: İdeolojiye göre görevlendiriyorlar

Bu konuda Büyükelçiliklerde yazılı bir kural yok. Ancak, dünyaya mal olmuş büyük bir liderin resminin tüm devlet dairelerinde olduğu gibi Büyükelçilik binasında da bulunması zorunluluktur. Nasıl bir Bakan’ın odasında ya da TBMM Başkanı, Başbakan’ın odasında, devlet dairelerinde Atatürk resmi var ise orada da olmalıdır. Böyle bir olayı çok yadırgadım. Ben Cumhuriyetin Büyükelçilerinin çoğunu tanırım. İçlerinden birinin böyle bir laf edeceğine inanmak dahi istemiyorum. Bu tablo AKP’nin ideolojisine göre kadrolaştığını gösteriyor. Bu da bana göre çok vahim bir tablo demektir.


Emekli Büyükelçi Umut Arık: Büyükelçiye yakışmayan söz


Yaşar Halit Çelik’i yakından tanırım. Atatürk’ün büyüklüğünün resimlerde değil, yaptığı işlerde olduğunun altını çizdi. Tahmin ediyorum ki Büyükelçi, bu konuyu ifade ederken, asrın en büyük devlet adamlarından ve reformistlerinden Mustafa Kemal Atatürk’ün büyüklüğünü ölçmenin resimlerle olamayacağını anlatmak istemiştir. Belki de bu konuda bir yanlış anlaşılma olmuş olabilir. Kendisini iyi tanırım. Odasında mutlaka Atatürk resmi vardır. Ama Türk Büyükelçisinin Atatürk’ün resmine gerek olmadığı yönünde bir söz söyleyeceğini düşünmek dahi istemem.



Resim
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen gonul » Çrş Ara 24, 2008 21:05

Artik soytarilarda Büyük elci olunca böyle oluyor.
Tam bagimsiz Türkiye
Kullanıcı küçük betizi
gonul
Üye
Üye
 
İletiler: 115
Kayıt: Pzr Kas 30, 2008 22:03

İletigönderen Çetin Taş » Çrş Ara 24, 2008 21:05

Haber doğruysa,gerçekten bu büyükelçi bu sözleri söyleyip,bu şekilde davrandıysa ben onun badem bıyıklarına(ille de badem bıyıklıdır) sı..yım.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Ara 24, 2008 21:14

Çetin, olayin icinde ZELYUT'un olmasi, haberin dogru oldugunun göstergesi bence. Bebecan, Disisleri'ne emretmistir: "De ki: ...."

Ayrica, benim Düsseldorf Baskonsoloslugu'nda astiklari Atatürk resmine tepkimi hatirladim birden, eminim dogrudur!
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Çetin Taş » Çrş Ara 24, 2008 21:31

Türkancığım.Ben kendimi sağlama alayım da,yoksa zaten Rıza Zelyut'un haberlerinin doğruluğuna güvenim tamdır.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen Türk-Kan » Cum Ara 26, 2008 1:11

Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Şam Büyükelçisine hafıza ödülü verilsin!

İletigönderen Türk-Kan » Cum Ara 26, 2008 23:45

Şam Büyükelçisine hafıza ödülü verilsin!

Türkiye’nin Şam Büyükelçisi’nin söylediklerini unutmayalım ve ona bir hafıza ödülü verelim. Çünkü bu büyükelçi Türkiye Cumhuriyeti’nin yani Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin Şam Büyükelçisidir.

Özelde Türkiye’yi genel de ise Türk tarihini ve Türk kültürünü bölgesinde temsil eden Büyükelçi’ye geçtiğimiz hafta bir gurup gazeteci ziyaret etmiş. Rıza Zelyut ziyaret sonrası anlatmış. Basının diğer kalemleri de ona dayanarak konuyu köşelerini taşımışlar. Ayrıntısını Rıza Zelyut’un kaleminden dinleyelim: “Salona girişte sağdaki duvar dibinde buluna masanın üstünde Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan’ın fotoğrafları konulmuştu.../... Büyük kabul salonunda duvarları değişik resimlerle süslenmişti. Bir yerlerde devletimizin kurucusu Mutafta Kemal Atatürk’ün bir fotoğrafını aradı gözlerimiz. Yoktu..”

Rıza Zelyut, Şam Büyükelçisine soruyor;

-Sayın Büyükelçim, kabul salonunda pek çok resim var ama hiç Atatürk resmi yok. Acaba ben mi göremedim?

-Efendim, bu salona Atatürk resmi koymadık. Çünkü gerek görmedik...

-Niçin?

-Artık bu işleri aşmalıyız. Avrupa’da devlet adamlarının resmi olmaz kabul salonlarında. Sadece kralların, kraliçelerinki bulunur. Bizim de artık bu resim işini aşmamız gerek. Bu çağda Atatürk resmiyle uğraşmak doğru değil; başka şeylere bakalım.

-İyi ama Atatürk bir devlet adamından daha öte. Kurucu lider..

-Kurucu lider olabilir ama kabul salonunda resmi şart değil...


Büyükelçiyle Zelyut arasındaki konuşma bu minval üzerinde devam etmiş. Sayın Büyükelçi resimden -daha doğrusu Atatürk’ten- çok daha büyük işlerle uğraştığından bu tür küçük ayrıntıları önemsememektedir. Avrupa’da nasılsa bizim Şam Büyükelçiliğimiz de aynı şekilde dekore edilmiş. Dekorasyonda bile Avrupa ölçü olarak alınınca Atatürk resmi falan gibi ayrıntılar önemsenmemiş.

Bir süre önce bir Profesör yine Avrupa’dan referans vererek şunları söylemişti: “AB sürecinde artık bizlere ‘Neden her yerde bu adamın (Atatürk) heykelleri, fotoğrafları var?’ diye soracaklar. Üstünü örtemezsiniz”.

Atatürk hakkında Avrupalıların görüşleri de çok açıktır. Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkan Yardımcısı İngiliz Liberal Demokrat Partili Andrew Duff “Türkiye bir şekilde Kemalizm tanımını reforme etmeli ve devlet dairelerinin duvarlarından Kemal Atatürk’ün fotoğraflarını indirmeli” demişti.

Bir Türkiyeli bilim adamı da Atatürk’ün heykel ve resimlerinin AB’lileri rahatsız edeceğinden söz ediyor. Şam Büyükelçisi de artık bu resim gibi ayrıntıların aşılması gerektiğinden söz ediyor. Avrupa’da da duvarlarda resim yokmuş! (Doğru değil) Üçünün görüşleri de birebir örtüşüyor.

Elbette Atatürk’ün resminin o duvarda asılı olup olmaması sorun değildir. Sorun zihniyetle ilgilidir. Atatürk, Türk Milletinin bağımsızlığının, özgürlüğünün, haysiyetinin ve onurunun ifadesidir. Atatürk’ün resmi her Türk’e, şartlar ne olursa olsun başarılamayacak bir zaferin asla olmadığını anlatır.

Varsın bir de Atatürk’ün resminin duvarda olmamasını ayrıntı olarak niteleyen Büyükelçiler olsun. Ne dersiniz? Sayın Büyükelçi’nin bu tavrı bile hafıza ödülünü hak etmiyor mu?


Özcan YENİÇERİ, 26.12.2008
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

cron

x