
Dr. Noyan UMRUK
Ceketinize yağ dökülmüş.. Temizleyici “Ben bunu temizlerim ama çok para isterim” diyor. O parayı vermek işinize gelmiyor. Şöyle bir teklif yapıyorsunuz:
- Al ceketi temizle, 44 yıl da kullan...
Bu ne anlama gelir?
Ceketi gözden çıkardığınız anlamına...
Mayın tasarısının bundan farkı yok... Kiralama adı altında yapılan iş “satış”tır. Ülke toprağının temizleme ücreti karşılığı satışı...Bu açılmalar, saçılmalar yeni bir küresel "manipülasyonun-üçkağıdın" "cambaza bak" varyasyonu- olmasın...Kriz, işsizlik, zamlar, görülmemiş derecede bozuk bir bütçe dengesi(şu anda 23milyar T.L. bütçe açığı) ve de geriye satacak pek de bir şeyi kalmayan "gayri müdebbir" bir tüccarlar güruhu...Türkiyenin ve bölgenin insanlarının bu tür karambollerde balıklaşan hafızalarını canlı tutmaları,dikkatlerini dağıtmamaları gerekiyor, yoksa asıl malı götürüverirler...Bu götürdükleri mal, diğer mallara benzemez; stratejik ve doğal zenginlikler açısından çok değerli topraklar elinizden gidiverir; giderek bu operasyon çok kritik bir bölgede ulusal sınırlarınızın değiştirilmesine kadar varabilir. Bu tür operasyonların nasıl uygulamaya konulduğunun örneği çok gerilerde değil, 1948'lerden itibaren Filistin'in topraksızlaştırılması, Filistinlilerin topraklarından sürülmesi... Bu küresel tragedyayı içinizde hissetmek için, çok kötü tercümesine rağmen "Limon Ağacını" okuyunuz.(1) Topraklarınız elinizden gitti mi size hiç kimse yardımcı olamaz. Ne B.M.(Birleşmiş Milletler), ne dost ve müttefik ülkeler, ne de NATO...İşte o zaman umarsız bir gerilla savaşına girersiniz, gerçek gerillalar olursunuz, çünki, yabancılar tarafından, elinden alınan toprağı için savaşana gerçek gerilla denir. Toprağı kendi ağalarının elinde olanlara değil...Türkiyenin partisi de, bu meselelerle yakından ve derinden ilgilenmekle olunur. Asıl meseleler bunlardır. Diğerleri, toplumsal aklın sağduyulu öncülüğünde, aceleye getirilmeden, telafisi mümkün olmayan yanlış yollara sapılmadan, soğukkanlı, toplumu zorlamayan bir demokratik süreç içerisinde çözümlenir.
Mayın meselesinin bazı kritik yanları var...
Örneğin yasanın ikinci maddesinde “mücavir-bitişik alanlar”dan söz ediliyor... TBMM’de konuşan CHP Milletvekili Onur Öymen, Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliği dahil kimi verimli alanların da bu tasarıyla elden çıkacağını söylüyor. Öymen bir başka noktaya dikkati çekiyor:
“Türkiye’de bizim döşediğimiz kaç tane mayın var? 921 bin mayın var. Suriye sınırında kaç mayın var? 615 bin mayın var. Geriye kalan 305 bin mayını kim temizleyecek? Tasarıda bir tek satır yok. Demek ki amaç mayınları temizlemek değil, yabancıların göz koyduğu verimli toprakları bu bahaneyle kendilerine vermek...”
Öymen Ottawa sözleşmesinin tanrının emri olmadığını, 2014 yılıyla sınırlı olmadığını, sürenin uzatılabileceğini de ekliyor...
* * *
Başbakan mayın yasanın altındaki niyetlerin ortaya çıkmasına sinirleniyor. O hızla emekli diplomatlara da bindiriyor; “Eski monşerler” diyor... Onur Öymen ne diyeceği sorulduğunda:
- Ayıptır, diyor, biz ona eski bisküvi bayii diyor muyuz?
Ve gülerek ekliyor:
- Üç şeyin eskisi makbuldür... Şaraplar, halılar ve diplomatlar...
(1)Tolan,Sandy; Limon Ağacı, Pegasus Yayını, 2008
--
--------------------------------------------------------------------------------