Neden Deniz Kuvvetleri? Kurban Ediliyor

Neden Deniz Kuvvetleri? Kurban Ediliyor

İletigönderen Urunguj » Cmt Mar 27, 2010 1:38

"Ergenekon" ve benzeri süreçlerde neden Deniz Kuvvetlerinin neden hedef alındığını E.Dz.Kur.Alb. Reşit Çağın yazdı.

“Bugün ülkemizde neler olmuş?” diye merak edip tarafsız(!) bir televizyonu, örneğin TRT’yi açan bir vatandaş Darbe/Suikast Planları(!) kapsamında sorgulanan, gözaltına alınan, tutuklananların ağırlıklı olarak emekli/muvazzaf denizci askerler olduğunu duyunca, herhalde kendi kendine şu soruyu sorar; “Yahu, biz bir ada veya kanallar ülkesi miyiz ki, Deniz Kuvvetleri darbe yapsın ya da darbeye önayak olsun?”

İşte bu basit sorgulama sonucunda dahi, Cumhuriyet Tarihimizde görülmemiş cüret ve çirkinlikteki bu tertiplerin sonucunda en çok yara alan ve üzerine gidilen kuvvet olarak Deniz Kuvvetlerinin öne çıkarılmasının ve “Neden Deniz Kuvvetleri?” sorusunun cevabının aranıp bulunarak kamuoyu ile paylaşılmasının, maskelerin düşürülmesi için hayati önem ve öncelik taşıdığı açıkça görülmektedir.

1-Deniz Kuvvetleri sadece Cumhuriyet döneminde değil, Osmanlı İmparatorluğu dönemi de dahil çağdaşlaşmanın ve ilerlemenin temsilcileri olarak, Elektrikten, stime, Telsizden, bilgisayara en son yenilikleri daima toplumla buluşturmuş, her zaman için ülkenin yaşadığı dönemin önünde olmuştur.

Bugün için de Deniz Kuvvetleri; tam anlamı ile çağdaş teknoloji üreten ve kullanan, kendi kendine yeterli, dışa bağımlılığı diğer kuvvetlere göre en az ve son derece yetenekli bir askeri güç olmanın yanısıra, Atatürkçü felsefeyi personeli ve aileleri ile benimsemiş olarak yaşatan sosyal bir kurumdur.

2-Deniz Kuvvetleri özellikle son dönemde yetenek çapını ve etkinliğini geçmiş yıllara nazaran olağan dışı artırmış, Kıbrıs’a müdahalede baş rolü oynamış, Ege’de kıta sahanlığı ve karasuları krizlerinde mevcut durumu korumuş, Kardak Krizi ile Ege’de ilk kez Türkiye’nin insiyatifi ile gelecekte çok önemli kazanımlar getirecek bir süreci başlatmış,Karadeniz’de İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş sırasındaki stratejik kazanımlarını ve Montrö resmini koruyabilmiş, son yıllarda Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan’ın deniz yetki alanlarımızı gaspetmelerine engel olabilmiştir.

3-Deniz Kuvvetleri, Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında dört yıl boyunca maruz kaldığı ABD silah ambargosundan dersler çıkarabilmiş, 1960’lardan itibaren başladığı yönelimi hızlandırarak, önce Avrupa merkezli daha sonra da ulusal merkezli sanayi donanım/silahlanma modeline geçebilmiştir. 27 Eylül 2008 tarihinde denize indirilen MİLGEM Projesinin ilk gemisi TCG Heybeliada, Türk Deniz Subayı mühendisleri ile işçilerinin bir yüz akı olmuş, sadece Cumhuriyet Tarihinin değil, eriştiği %70 lik ulusal katkı payı ile tüm zamanların savunma sanayiine en büyük katma değeri oluşturmuştur.

Bu gemide herşeyi ile Türkiye’ye ait olan bazı komuta kontrol, silah ve sensör sistemlerinin bulunması ayrıca dikkat çekmektedir.

3-Günümüzde Türk Deniz Kuvvetleri ulusal savunma ve çıkarlarımızın korunmasına sadece çevre denizlerde değil, ana karadan binlerce mil ötede Hint Okyanusu’nda Aden Körfezi’nde aynı anda çoğu zaman iki fırkateyn konuşlandırılarak destek olmakta, ticaret rotalarımızda varlık göstermektedir. NATO görev ve faaliyetlerinin yanısıra Birleşmiş Milletler barış destek faaliyetlerinde, Lübnan, Kosova ve Afganistan’da gerek gemiler gerekse deniz piyade birlikleri ile görev almaktadır.

Türk Deniz Kuvvetleri son yıllarda bölgesel deniz gücü oluşturabilme becerisini gösterebilen dünya çapında az sayıdaki deniz kuvvetlerinden biri olmuştur.

4-Deniz Kuvvetlerinin bugün için Akdeniz’de eriştiği güç, Preveze Deniz Zaferi’nden sonra geçen 500 yıl içinde erişilebilen en yüksek seviyeyi oluşturmaktadır.Bu gelişim ve başarı eğrisi, 1999 Gölcük depreminden de, bir kuvvet komutanının yargılanma sürecinden de etkilenmemiş, aksine her iki olay Deniz Kuvvetlerinin kurumsal dersler çıkarmasına katkı sağlamıştır.

5-Büyüyen ve deniz alanlarında çıkarlarını etkinlikle koruyabilen deniz güçlerinin zayıflatılması iki şekilde başarılabilir.Bunlardan biri fiziki tahrip yani savaştır.Diğeri ise, bu güce stratejik, operatif ve taktik seviyede yön verip yöneten seçilmiş personelin saf dışı bırakılmasıdır.

Bugün “demokratikleşiyoruz” alalaması içinde TSK’ya karşı sürdürülen psikolojik harp saldırılarının, akıl almaz yalan ve iftiralarla üretilen yapay senaryolar kullanılarak, tarafsızlığı kuşkulu bir takım yargı ve güvenlik güçleri marifetiyle yürütülen itibarsızlaştırma ve etkisizleştirme faaliyetlerinin odağında Deniz Kuvvetlerinin ve onun güzide, vatansever personelinin olmasının temel nedeni budur.

6-Bir savaş gemisi yeni inşa edildiği takdirde 3 yıl içerisinde temin edilebilir.Ancak buna kumanda edebilecek bir subay 15 yılda, komodor 20 yılda, amiral ise 25 yılda yetişebilmektedir.

7-Halen Deniz Kuvvetlerinde sözde Ergenekon, Kafes, Balyoz gibi davalar içinde, ya da yandaş/ özel görevli basın-yayın organları ile ABD, Kanada ve Avrupa merkezli internet sitelerinde karalama maksatlı sahte haberlere ve suçlamalara maruz kalan amiral ve subayların ortak yönünün; ya gelecek vadeden, iyi düşünen, strateji üretebilen güçlü Atatürkçü kişilikleri ile öne çıkabilen, ya da Deniz Kuvvetlerinin vuruş gücünü temsil edebilen Harp Filosu, Hücumbot Filosu, SAT, Amfibi birliklerde kritik kadrolarda görev yapabilen karar vericiler olduğu göze çarpmaktadır.

8-Gelecek vadeden birikimleri, deneyimleri, kişilikleri ve görev yerleri ile özel olarak seçilmiş olan bu personelin hukuk adına büyük bir hukuksuzluğa kurban edilmesiyle gerçek bir bölgesel deniz gücünün tırnakları sökülmek istenmekte, kamuoyu çevrelendiği denizlerde onun namına yıllardır Türk’ün hak ve hukukunu koruyan kendi evlatlarının göz göre göre söndürülüşünü şaşkın, üzgün fakat tepkisiz olarak seyretmektedir.

9-II.Abdülhamit döneminde yapılanlardan farkı olmayan bu kıyımın faturasının neler olabileceğini geçmişi hatırlayarak tahmin etmek güç değildir.Onun donanmayı Haliç’e hapsederek yok etmesi sonucunda önce Girit ve Kıbrıs sonra Trablusgarp ve tüm Ege adaları kaybedilmiştir. Ayrıca, donanmasız girişilen Birinci Dünya Savaşı’nda Gelibolu’ya sevk edilen düşman askeri gücü hiçbir engel ile karşılaşmadan ana vatanımıza saldırabilmiş, bugün bir takım zavallıların adını Çanakkale Destanı’ndan silmeye çalıştığı Mustafa Kemal, vatanını savunmak için askerine “ölmeyi emretmek” zorunda kalmıştır.

10-Günümüze gelindiğinde; bu denli başarılı bir deniz kuvvetinin kamuoyunda yapay davalarla neden sürekli olarak gündemde tutulup karalandığı, aynı günkü gazetelerde hem Aden körfezindeki gemi personelinin kahramanlığından övgü ile bahsedilirken, hem de Kafes, Suga gibi sanal fakat, kurgusu, dili, planlaması, koordinesi, dağıtımı v.s. çok acemice çatılmış ve kolayca çürütülebilen uydurma darbe/suikast planları ile Türk Deniz Kuvvetleri’nin küçük düşürülmeye çalışılması gibi bir garabetin kimlerden ve hangi nedenlerden kaynaklandığı yukarıdaki açıklamalar ışığında çok iyi algılanmalı ve herkese anlatılmalıdır.

Deniz, bünyesel olarak daima kendi kendini temizleyen doğal bir arınma özelliğine sahiptir. Onda kirliliği oluşturan asıl etken, dışarıdan atılan, akıtılan çöpler, atıklar olmakta, bunların tahammül edilemez miktarda ve süreklilikte oluşu da doğal temizlenmesini engellemektedir.
Deniz Kuvvetleri de, bağımsız, tarafsız dolayısıyla adil bir yargılama ile hukuki sürecin işletilmesi halinde, üzerine sıçratılmak istenilen bu pisliklerden en kısa sürede arınmış olarak çıkacaktır.

Yüce Türk Halkı bu oyunu artık görmeli, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve onun çok değerli ve önemli bir parçası olan Deniz Kuvvetlerine yazılı, sözlü ve yasal olan her zeminde sahip çıkarak, Türkleri denizden koparıp denizlerine egemen olmak isteyenlere dur demelidir.
Aksi takdirde haksız ve hukuksuz bir şekilde yargılanan, yıpratılan, çökertilen Deniz Kuvvetleri, kaybeden ise kendisi, çocukları ve torunları olacaktır.

Reşit Çağın
E.Dz.Kur.Alb.

http://www.bhaber.net/haber/2845-neden- ... tleri.html
Kullanıcı küçük betizi
Urunguj
Üye
Üye
 
İletiler: 222
Kayıt: Cmt Ara 05, 2009 0:44

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x