Neredesiniz?...

Neredesiniz?...

İletigönderen Türk-Kan » Cum Nis 17, 2009 9:02

Neredesiniz?...


Dalga; dalga dalga, dalgalanıyor...

Bu; bir korkutma, sindirme ve susturma hareketidir.

Bu; AKP’nin kendi derin devletini kurmaya ve polis devletine doğru gidişidir.

Buna benzer uygulamaları yakın tarihimizde iki kere hatırlıyoruz. Bir, Sovyetler zamanında komünizme karşı olanlar ya hapsediliyor, ya tımarhaneye atılıyordu. Bir de Nazi Almanya’sında Führerci olmayan veya iktidara muhalefet eden herkes ya hapsediliyor, ya da akıl hastanelerine tıkılıyordu.

Şu an bizde de niye tutuklandıklandıklarını kamuoyunun bilmediği, anlayamadığı yetişmiş kalifiye tarifli amabu günlerin hazırlayıcıları olduklarını hatırladığımız, kumandalı aydınlar, koca koca paşalar, üstün hizmet madalyalı kahramanlar göz altına alınıyorlar. Çoğu hapishanede, ya da hastanedeler!

Ne oluyoruz? Neler oluyor? İşgalde miyiz? İşgâl günlerinde işgalcilerin ve işbirlikçi hükümetin kimleri göz altına aldığını hatırlıyor muyuz? Nerede vatanperver, milliyetperver münevver varsa, nerede işgal devletlerine ve padişaha muhalif insan varsa gözaltına alınıyor, hapsediliyor veya sürgün ediliyordu!

Ne oluyoruz? Roj TV’nin muhabirlerinin canlı yayın yapabildiği, cirit attığı günlerde Atatürk ve Cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkan Türk münevverleri toplanıyorlar! Vatansever, Cumhuriyetçi, laik, Atatürk’e sâdık, Türk olmaktan, “Ne mutlu Türk’üm diyene” demekten onur duyanlar, yasa adıyla, emniyet güçlerimize taciz ettiriliyor!

Ne oluyor, ne yapılıyor?

Yeni Boğazlıyan Kaymakamları mı aranıyor?

Daha dün, hâin bölücülerle çatışmada şehit düşen iki Mehmetçiğimizin haberi ile yanmıştı ciğerlerimiz. Bu kahraman Mehmetçikler bizim çocuklarımız. Atatürk’ün emânetlerine, demokrasiye, vatanın bütünlüğü uğruna, bölünmez devlet yapımıza zarar gelmesin diye ölmüyor mu evlâtlarımız?

Obama’nın, AB’nin dikte ettirdiği direktifler doğrultusunda PKK’lıların affedilmeye; kahramanlarımızın, paşalarımızın, profesörlerimizin, yazarlarımızın, gazetecilerimizin, hayatta bir arada görünmeleri mümkün olmayan kişilerle bir arada gösterilmeye çalışıldığını, yanlış mı anlıyoruz?

Sorgulanan ve yargılanıp yargılanmayacakları henüz belli olmayan çünkü iddianamesi tamamlanmayan bir süreci yaşayanların tamamı; vatan bölünmesin, bayrak inmesin diye mücadele eden duyarlı, yetişmiş vatan evlatları değil mi?

Televizyon ve gazete ofislerinde haber özelliği taşıyan bilgi ve belgeler dışında ne olabilir ki yayınlanmış haber metinleri toplanıp götürülüyor?

İşgalde miyiz?

Kinci İkinci Cumhuriyetçiler yıllarca; “On Kasım’larda sap gibi dikilmenin ne anlamı var?” diyerek, “Dağlara taşlara ne mutlu Türk’üm diyene yazmak, birilerini taciz ediyor bölücülüğü tahrik ediyor!” diyerek; demokrasiyi amaçlarına ulaşmak için araç olarak kullandıklarını söyleyerek bugüne gelenler, intikam mı alıyorlar?

Yakın geçmişte kendilerine ceza veren hukuktan, partilerini laikliğe karşı odak olmaktan suçlu bulan ve cezalandıran Yüce Divan’dan intikam mı alıyorlar?

Artık memleketin namusluları da en az namussuzlar kadar cesur olmak zorunda! Susarsak, sadece seyredersek ve sıramızı beklersek biz bu uygulamaları hak ettik! “Türk milleti söylemez söylenir” tarifli milletin söylendiklerini söyleyen, yazanlar olarak susarsak, biz bu uygulamadan daha fazlasını hak ettik!

Oğuz Kağan, Atatürk ve bütün Atalarımız’ın ruhlarına karşı suçlu değil miyiz? Eeey Atalarımız; Gazi Paşam, Sarı Paşam, Atatürküm ve arkadaşları, Çanakkale ve diğer vatan topraklarında şehit düşen yiğitlerimiz neredesiniz? Bize haklarınızı helâl eder misiniz?

Biri Erdoğan’ın siyasi yasaklarının kaldırılarak Başbakan olmasına, diğeri Abdullah Gül’ün Köşk’e çıkmasına yardım etmiş, yol açmış muhalefetle biz bunlarla baş edemeyiz! Cumhuriyet ve kazanımlarıyla hesaplaşılıyor! Neredesiniz?

“Türk’üm. Bu ad her ûnvandan üstündür.”


Mustafa ASLAN, 17.04.2009





Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,
mezardan çıkmanın vaktidir!

Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,
Sakarya'da, İnönü'nde, Afyon'dakiler
Dumlupınar'dakiler de elbet
ve de Aydın'da, Antep'te vurulup düşenler,
siz toprak altında ulu köklerimizsiniz
yatarsınız al kanlar içinde.

Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,
siz toprak altında derin uykudayken
düşmanı çağırdılar,
satıldık, uyanın!

Biz toprak üstünde derin uykulardayız,
kalkıp uyandırın bizi!

uyandırın bizi!

Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,
mezardan çıkmanın vaktidir!
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Neredesiniz?...

İletigönderen özgürtürk » Cum Nis 17, 2009 11:08

Buna benzer uygulamaları yakın tarihimizde iki kere hatırlıyoruz. Bir, Sovyetler zamanında komünizme karşı olanlar ya hapsediliyor, ya tımarhaneye atılıyordu. Bir de Nazi Almanya’sında Führerci olmayan veya iktidara muhalefet eden herkes ya hapsediliyor, ya da akıl hastanelerine tıkılıyordu.


Ek olarak ABD'nin Mc Carty dönemini hatırlatırım.. Çok farklı değildi, komünist olduğundan şüphelenilen ya da öyle olduğu varsayılan herkes içeri tıkılıyordu! Ayrıca bunlar bizim tarihimiz değil, yazar "yakın tarihimiz" söylemini ne için kullanmış anlamadım..

yetişmiş kalifiye tarifli amabu günlerin hazırlayıcıları olduklarını hatırladığımız, kumandalı aydınlar....


İşte burayı hiç anlayamadım; Mustafa bey içerideki aydınların bu günleri hazırladığını nasıl düşünüyor? Kimdir kastedilen? Emin Gürses mi, Ergun Poyraz mı, Mehmet Haberal mı, Erol Manisalı mı? Hangisi ve nereden kumanda edilmiş bu aydınların?

Açıkçası özellikle de ikinci alıntı kısmından rahatsız oldum, hem de fazlasıyla!

Bunların dışında evet ben de Mustafa ASLAN'ın yazdıklarına imzamı atarım..
Kullanıcı küçük betizi
özgürtürk
Üye
Üye
 
İletiler: 84
Kayıt: Sal Mar 31, 2009 15:19

Gazete Köşe Yazarları

İletigönderen jamesB07 » Cum Nis 17, 2009 18:01

Bu gidisin sonu cok karanliktir, akp diktatorlugu bunu dahada ileriye goturecektir;Evinde Ataturk'un resmi ve Turk Bayragi
asili herkesin evi aranacaktir,akp bunu yapacaktir.goreceksiniz.onun icin; "Turk Cumhuriyetini kuran Turkiye Halkina
Turk denir,Ne mutlu Turkum diyene" M.K.Ataturk. Diyorum ve konuyu kapatiyorum!
Kullanıcı küçük betizi
jamesB07
Üye
Üye
 
İletiler: 153
Kayıt: Pzr Eyl 28, 2008 2:39


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Bing [Bot] ve 2 konuk

x