Zaman: Pzt Tem 07, 2025 16:37

News News of Feza TİRYAKİ

Site map of Feza TİRYAKİ » Dizin : Feza TİRYAKİ

BAYBURT BAYBURT OLALI...

BAYBURT BAYBURT OLALI...

“Bayburt Bayburt olalı böyle zulüm görmedi.”

Çok sesli müziğe, senfoni orkestrasına bir göndermedir bu söz. Gülmece niyetine söylenen bu söz kalıbı, aslında Timur için denmiş.

Sivas’a Cumhuriyet döneminin ilk orkestrası konser için gelmiş, konser vermiş de, halk, “Konser nasıldı, beğendiniz mi?” diye sorulduğunda, "Sivas, Sivas olalı Timur’dan beri böyle zulüm görmedi!” demişmiş. Sonra bu benzetme bir televizyon yayınında Bayburt’a yakıştırılmış. Bayburtlu yazar Fikret Kızıltuğ böyle anlatıyor. Anlatı akla yakın. Televizyonlar nasıl ...
Read more : BAYBURT BAYBURT OLALI... | Görüntüleme : 1576 | Yanıtlar : 0


Ağla Gönül Ağla

Ağla Gönül Ağla


Güzel insanlar tek tek gidiyor,
Ağla gönül ağla, umarın var mı?
Öyle derler, kötüye bir şey olmuyor.
Ağla gönül ağla, umudun var mı?
*
İki tür insanla savaşımız var,
Bir kötüler, bir gizlenen hainler
Maskeler düştükçe kel görünüyor.
Ağla gönül ağla, uyanan var mı?
*
Her gün bir dalımız koparılıyor,
Sıra laikliğe geldi deniyor,
Devletin temeli çökertiliyor.
Ağla gönül ağla, koruyan var mı?
*
Sözde demokratik seçim olacak,
SEÇSİS’le hileye izin ...
Read more : Ağla Gönül Ağla | Görüntüleme : 805 | Yanıtlar : 1


“YALAMAYI YAKALAMA!”

“YALAMAYI YAKALAMA!”


Öğretmenler, eskinin öğretmen okullarında “Çocuk Gelişimi” (Pedagoji) okuyanlar iyi bilirler;

Ağaç yaşken eğilir. Çocuğu eğitmez, yanlışlarını düzeltmezseniz vaktiyle, kantarın topuzu kaçar.

Çocuk “yalama” olur. Aşınmaktan yerine takılamayan vidaya döner. Ne durdan anlar, ne alttan almadan. Ne ayıp bilir, ne utanma... Azdıkça azar, ağzından çıkanı kulağı duymaz, duysa da aldırmaz...

Tıpkı son günlerin azgınları gibi.

Dün, orman kaçkını kılıklı bir kara suratlının görüntülü sesli kaydını, “Ben sinirden kendimi yedim, bak!” diye göndermişler bilgisayarıma. ...
Read more : “YALAMAYI YAKALAMA!” | Görüntüleme : 1007 | Yanıtlar : 0


OZAN ARİF (VATAN DERDİ)

OZAN ARİF (VATAN DERDİ)


Ozan Arif’i, önceden tanımayanlar, onu ilk, “Şerefsiz” taşlamasıyla tanıdı. Bu taşlamaya gösterilen tepkiye, oradaki sözleri, üstüne alınanlara şaşırdık. Ad verilmeden söylenen bu taşlama üzerine; milliyetçiyim diyen, milliyetçilikle oy alan bir siyasi parti yöneticisinin, ozana, avukatları aracılığıyla dava açması da şaşırtıcıydı.

Ozan, kendini televizyonda şöyle savunmuştu:

“Ben bir elbise diktim. O elbiseyi kendine yakıştıran olduysa ne yapabilirim?”

Ağzı dili tutulmayan, kafası çalışan, gözü gören nicesinin korkup siyasi güce boyun eğdiği, olmadı ...
Read more : OZAN ARİF (VATAN DERDİ) | Görüntüleme : 1731 | Yanıtlar : 2


LATİFE HANIM’I TANIMAK

LATİFE HANIM’I TANIMAK


Latife Hanım (1899 – 1975); Yüce Önderimizin, Kurtuluş Savaşı sona erdiğinde, İzmir’in kurtuluşunda, düşmanı denize dökerken tanıştığı (Eylül 1922), evlendiği (Ocak 1923), iki buçuk yıl evli kaldığı, ardından, söylencelere göre, “şiddetli geçimsizlik” nedeniyle boşandığı hanım (Ağustos 1925).

Bu kişiden belleklerimizde kalan tek şey, yüce önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’le yanyana durduğu, bir iki gezi fotoğrafı. Siyahlar giyinmiş, kısaca boylu bir hanım, başı sarılmış bir şekilde örtülü, ayakta, objektiflere bakarken, bir de at üstünde, ...
Read more : LATİFE HANIM’I TANIMAK | Görüntüleme : 1064 | Yanıtlar : 0


CENNETİN NESİ?

CENNETİN NESİ?


Bu akşam bir değişiklik yapalım, dedi, oğlum, size odamda bilgisayarda bir film ayarlayayım, yandaki büyük ekrandan, ses yükselticileri de açayım, seyredin. Kendisi geçenlerde seyretmiş 2005 yılında çevrilen 2007’de gösterime giren bize önerdiği bu filmi. “ Çok şaşırdım, iki buçuk saat nasıl geçti anlamadım, güzel çevirmişler. Tahmin ettiğimin aksine Müslümanları kötü göstermemişler, tüm dinlere eşit davranmışlar. “ diye de beğenisini belirtti bize.

Film yarı İngilizceydi, ara ara Türkçe konuşuyorlar. Konuyu anlayacak kadar Türkçe çeviri ...
Read more : CENNETİN NESİ? | Görüntüleme : 1092 | Yanıtlar : 0


KISKANIYORUM

KISKANIYORUM


Anladım, ben kıskanç biriyim, hem de çok!

- Biz geriye, Ortaçağ’a dönerken, kurumlarımız dinselleşirken, Yunanistan’ın uygarlıkta ilerlemesini kıskanıyorum.

Bizde, on dakika ötede cami varken, oranın cemaati de üçü beşi geçmezken, üç kişilik cemaati olan köylere cami yaptırılır, imam atanır, öğretmenler köylerden çıkarılıp, köyler imamlara bırakılırken; Yunanistan, rahipleri devlet memurluğundan çıkarıyor.

- Ulus devletleri, ulus devletlerin kendi dillerine sarılmasını, dillerini korumasını, uluslarıyla övünmelerini kıskanıyorum; ulus devletimizi kendi elimizle bize böldürmeye çalışanlar alkışlanırken, bölünmenin son dönemecine ...
Read more : KISKANIYORUM | Görüntüleme : 1197 | Yanıtlar : 0


“DUR DİYECEK YOK MU?”

“DUR DİYECEK YOK MU?”

Hani, haberi verilmiştir, kötü bir şey olacaktır. Önleyemeyeceğin, senin gücünü aşan bir şey...

Çok üzüleceğin, altından kalkamayacağın, anımsadıkça içini boğacak bir şey...

Belki de, kötü izlerini, yapacağı yıkımı bir daha düzeltemeyeceğin bir şey...

Kıvranıp durursun ya o zaman, bir yerlere sığamazsın, her yer sana dar gelir...

“Bir mucize!” Olmaz.

“Bunu önleyecek bir güç!” Yoktur.

“Birden akıllansalar, erseler!” Nerede?

“Karşı çıkılsa, bunu yapacak olan yalnız bırakılsa, utandırılsa, öyle kalakalsa...”

Hani?

* ...
Read more : “DUR DİYECEK YOK MU?” | Görüntüleme : 1137 | Yanıtlar : 0


NEREDESİN DENİZ?

NEREDESİN DENİZ?

Bir “Deniz” öyküsü anlatacağım sizlere,
Duyunca, donup kalacaksınız, çok çok utanacaksınız...
Ardından sorgulayacaksınız kendinizi, gönül bağı kurduğunuz partiyi, dernekleri,
Ünü büyük yazarlarınızı, Cumhuriyetin adı var kendi yok öğretmenlerini,
Yerlerini bırakıp kaçanları, kıvırtanları, itle yatağa girenleri, çıyanlaşanları...
*
Bir “Deniz” öyküsü anlatacağım sana, geç karşıma;
Dinle ama ağlama, keşkelere hiç sarılma, sızlanmaya, diz dövmeye de kalkma!
Önce dinle, neler olmuş bir gör, yanlışını, yapılanı, yapılması gerekeni sapta!
Yinelenmesin böyle öyküler bir daha, koru yarının ...
Read more : NEREDESİN DENİZ? | Görüntüleme : 1849 | Yanıtlar : 0


BİZİM “DENİZ”

BİZİM “DENİZ”

Değerli, eli kalem tutan, özgün yazılarıyla tanınan yaş yaşamış, bir "koca" kişi ölüyor. Öyle aniden de değil, bir hastalık süreci yaşayarak, dostlarıyla bunları paylaşarak. Aile, sosyal ağlardaki sayfasını kapatmamış. Denir ya, kalbimizde yaşıyor, öyle. Aradan kaç yıl geçiyor. Birkaç gün önce, doğum gününde, yüzlerce sayfa arkadaşından biri şöyle bir ileti göndermiş ona:

“Merhaba. Hayırlı sabahlar. Günaydın. Sağlıklı, huzurlu ve mutlu nice senelere.”

Öte yanda bu sanal sistem, robot gibi görevde, neyi ne zaman ...
Read more : BİZİM “DENİZ” | Görüntüleme : 1021 | Yanıtlar : 0


 

Giriş  •  Kayıt


Sayımlamalar

Toplam 148750 ileti • Toplam 46121 başlık • Toplam 25016 üye

x