Ürküyorlar, korkuyorlar, panik içindeler. Hatta yaşadıkları bu panik havası bir paranoyaya dönüşmüş durumda. Öyle ki, artık “herkesi” kendilerine düşman olarak görüyorlar. Sağa bakıyorlar düşman, sola bakıyorlar düşman! Sağı, solu geçtik; bir de bakıyorlar ki, bugüne kadar hep “sessiz” diye nitelendirmeye ve kuzu gibi görmeye alıştıkları o “çoğunluk” da karşılarına geçmiş ve sonunda ses vermeye başlamış! Nasıl ürkmesinler?
Bir türlü anlayamıyorlar, işin içinden çıkamıyorlar. Boşa koyuyorlar dolmuyor, doluya koyuyorlar almıyor. Batılı Efendilerinin kulaklarına üfürdüklerini biraz allayıp ...