
Bugün basına sızdı Dün sabah ABDnin Ankara Büyükelçiliğinde DTPliler hariç Kürt kökenli vekillerin katıldığı bir kahvaltılı toplantı yapıldı. İçeride neler konuşulduğu ile ilgili basına sınırlı bilgi sızan toplantıya AKP Diyarbakır milletvekilleri İhsan Arslan ve Abdurrahman Kurt, AKP Siirt Milletvekili Afif Demirkıran, Hak-Par Genel Başkanı Sertaç Bucak, Katılımcı Demokrasi Partisi(KADEP) Genel Başkanı Şerafettin Elçi, Diyarbakır Eski Milletvekili Haşim Haşimi, CHPnin eski Diyarbakır milletvekili ve MYK üyesi Mesut Değer katıldı. Toplantıda nelerin konuşulduğunu katılımcılardan tecrübeli siyasetçi Haşim Haşimi ile konuştuk Elbette bu toplantı kapalı devreydi. Haşim Haşimiden açıkça ne konuşulduğunu söylemesini bekleyemezdik. Ancak Haşiminin bize anlattıklarından biraz tedirgin olduğunu anladık. Haşimi sık sık sorunumuzu dış zeminler üzerinden çözmeye kalkarsak bedel öderiz diyor. Tam olarak açmasa da Amerikada bir şeyler döndüğünü sezdim diye de ekliyor. İşte sorularımız ve aldığımız yanıtlar
Basına yansıdığına göre dün ABD Ankara Büyükelçiliğinde bir kahvaltılı toplantı yapılmış. Siz de oradaymışsınız
Davet şeklinde oldu. Zaten ABD ile bir sürü temas yapılıyor her anlamda. Siyasiler, bürokratlar, sivil toplum örgütleri düzeyinde sık sık görüşülüyor. Siyaset devam ediyor yani. Son gelişmeler ve yaşadığımız süreci anlamak için buna gerek görmüşler ve davet etmişler. Biz de katıldık.
Kahvaltıya DTPli vekiller çağrılmamış. Bunun bir anlamı var mı?
Sevilsin sevilmesin Bu kulvarda siyaset yapan en güçlü organizasyon DTP. DTPlilerin de orda olması daha iyi olurdu. Bunu orda söyledim. Oradaki arkadaşların hepsi kapatma konusunda DTPyi savundu ama yine de orda olmaları gerekirdi.
DTPye alternatif bir oluşum yaratma çabası olarak algılandı bu
Bu doğru bir düşünce değil. Ben orada eleştirel yaklaştım. Uzun süredir sürecin içinden gelen birisi olarak dış dinamiklerin meselemiz ile ilgili çözüm getiremeyeceğini düşünüyorum. Somut örnek Lagendijkin açıklaması. On yıl önce yanlış düşünüyormuşuz diyor. O tavrının sahtekarlık olduğunu düşünüyorum. O dönemde siyasi ve ekonomik çıkarları başka çalışıyordu bugün başka çalışıyor. ABnin demokratikleşme ile ilgili katkısı oldu ama Kürt meselesinde ne ABD ne ABnin sağlıklı bir katkısı olacağını düşünmüyorum. Müdahil olurlarsa da bir bedel ödeyeceğimiz muhakkak. Biz bu sorunu kendimiz konuşmalıyız.
Bu kahvaltıyı neden düzenledi Amerikalılar?
Sayın Başbakanın Amerikadaki görüşmelerinde ne olduğunu, ne konuşulduğunu bilmiyoruz. En azından ben bilmiyorum. Ama birçok temas, var konuşmalar var. Bunlar konuşulacak. İstesek de istemesek de başka güçler müdahil olmak isteyecekler. Ama dediğim gibi başkalarını bu işe bulaştırmamalıyız.
Silahların bırakılması için bir açılım yapılması gerektiği AK Partili vekillerce belirtilmiş. Herhangi bir açılım için ipucu var mı? Amerikalılar bu konuda bir şey söyledi mi?
Hayır, sadece bu tür toplantılarda, elçiliklerde olsun resepsiyonlarda olsun yabancılar dinler. Hükümet en azından her şeye rağmen süreci iyi götürdü. Bunun devam ettirilmesi lazım. DTPnin bu noktaya gelmesinin sebebi AKPnin politikaları. Kimi DTPlilerin agresif olmaların sebebi bu. Anayasa hazırlanırken dil ve kültürle ilgili kimi açılımlar yapılacaktır. Orda katılımcılar bununla ilgili ipucu verdiler. Ama bir anda olmaz bu. Koşulların uygun olmasına bağlı. Daha önce fırsatlar geçti elimize geçmedi değil. Örgütü kuran kişi yakalandı bir şey olmadı. Bu tür şeylerde şunu yakalayın falan bir sonuç doğurmuyor. Devlet olarak bir takım değişiklikler var bunu kabul ediyorum. Yaklaşımımızda önemli ve olumlu bir değişiklik var. Org. Başbuğun dağa çıkmalarını engellememiz gerekir tespitini önemsiyorum. Ancak bunun dış zeminler üzerinden yürümemesi lazım, yürürsek mutlaka bir fatura öderiz.
İki kongre üyesinin de kahvaltıya katıldığı basına sızdı. Onlar kimdi? Ve neler söylediler?
Açıkçası kim olduklarını bilmiyorum. Bir iki isim geçti ama gerçekten bilmiyorum. Anladığım kadarıyla mevcut koşullarda Amerikada bir şeyler dönmüş. Amerika PKKnın Türkiyeye zarar vermesini istemiyor.
Ben Amerikada bir şeyler dönmüş sözünüzü önemsedim. Neler döndüğü ile ilgili bir şeyler söylendi mi yoksa sizin tahminleriniz mi var?
Tabi biz böyle bir şey demedik derler. Ama siz esasta bir şey anlarsınız. Onların söyledikleri bir şey yok ama ben bazı şeyler sezdim. Ben tahmin ediyorum hükümet Türkiyenin kozlarını net bir şekilde ortaya koymuş. Türkiye Ortadoğuda kaale alınmadan Amerikanın sıkıntı görebileceğini anlatmış. Başbakanın başarılı bir gezi yaptığını düşünüyorum. Ama üç hafta önce Agosa yazmıştım. Önümüzdeki dönemde kısa vadede ilişkilerimiz ABD ile gerginleşse bile uzun vadede biz kendimizi daha bağımlı halde bulabiliriz Amerikaya karşı demiştim.
Neden daha bağımlı hale gelelim?
İran ve Suriye söz konusu. Tabii Türkiye dış siyasette açılım da yapıyor. İsrail ve Filistin Başkanları buluştular burada. İncirlik var, ilişkiler yumağı. Yani net olarak bunu söyleyemeyiz ama insan böyle de bir kuşku taşıyor. Bu bizim meselemiz bizim insanlarımız. Kendimiz yüzleşelim. Kendimiz tartışalım. Hükümet de dış zeminleri dışarıda tutalım anlayışı hakim gibi geliyor bana.
Son sorum şu: ABD ve AB konuyla ilgili neden fikir değiştiler?
Büyük devletler kendi siyasi ve ekonomik çıkarları doğrultusunda yaklaşımlarını değiştirebilirler. Konjonktür değişti.
Kaynak