
ABD Başkanı bizden daha küçük ve önemsiz ülkelere de gidiyor ama Türkiyedeki kadar abartıyla ve emir eri tavrıyla karşılaşmıyor. Karşısında çok daha dik, tavizsiz durabiliyor onlar...
Türkiyeye geldi, Ermenistan işini çabuk bitirin dedi, o tak diye emretti bizimkiler şak diye yerine getirmekteler.
Yoksa gecenin yarısında, aman Obamanın 24 Nisan konuşmasına yetişsin diye koca Türkiyenin Dışişleri Bakanlığı etekleri tutuşmuş gibi neden ilişkileri normalleştirmek için Ermenistanla anlaşmaya vardık açıklaması yapsın?
Ne normalleşmesi, ortada bu kadar ciddi sorunlar dururken yapılana olsa olsa anormalleşme denir.
Efendim ayıptır hatırlatması (zira daha bir hafta-on gün önce oldu) biliyorsunuz Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisian Yukarı Karabağı kesinlikle Azerbaycana vermeyeceğiz, Türkiye ile uzlaşma ön koşulsuz gerçekleşecek demiş, o arada soykırım iddiası na değinmeyi de tabii unutmamıştı; Bütün dünyayı arasanız Türkler soykırım yapmamıştır diyecek tek bir Ermeni bulamazsınız...
Ermenistan, çok uzun yıllardır Avrupa ile ABDde yoğun şekilde soykırım iddiasına ikna çalışması yapan Ermeni lobileriyle birlikte bu azmi, kararlılığı, asla geri adım atmamayı hâlâ ısrarla sürdürürken Türkiye ne yapıyor; içerde kendi vatandaşlarına işin önemini azaltmak için çerçeve belirledik, yol haritası çizdik gibi şifreli açıklamalar yaparken Ermenistanla sınır kapısının çok yakında açılacağı mesajını dünyaya yayarak ABDde de Obamaya Ermeni diasporasını yatıştırmak için koz ve taviz veriyor. Ne kadar süre için?
Sadece bu yılın 24 Nisanını (Ermenilerin soykırım yıldönümü olarak kabul ettiği gün) atlatmak, Obamanın bugün yapacağı konuşmada soykırım sözünü kullanmasını önlemek için...
Seneye ne olacak?
Bugünü kurtar da seneye Allah kerim... Uzun vadeli dış politikaya ne gerek var, içerde günü kurtarma politikaları alavere, dalavere nasıl yürüyorsa dışarda da günü gelince düşünürüz.
İki devlet, bir millet dediğimiz Azerbaycanı fena halde kızdırmak, Türkiye için çok önemli olan Nabucco yerine doğalgaz için Rusya ile ortaklığa gitme kararı almalarına neden olmak mı dediniz, boşverin canım önemi yok. Onlar bize (Türkiyeye değil, hükümete) ABDnin sağlayacağı kadar önemli bir destek verebilirler mi?
İHANET!
Azerbaycana giden Türk Delegasyonunun CHPli Başkanı, emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ dün yaptığımız konuşmada Azerbaycan halkı Türkiyenin kendilerine ihanet ettiğini düşünüyor dedi. Ermenistanın değişmez, katı tutumuna karşılık Türkiyenin yaptığına bakınca hiç de haksız değiller.
Türkiye Ermenistan sınırının açılması için Ermenilerin Türkiyeyi dünyaya soykırımcı tanıtma çabalarından vazgeçmesini (ilk Başbakanları Kaçaznuninin açıklamasına bakmalarını) ve Karabağ sorununu halletmelerini istemek zorundaydı. Elindeki tek koz sınır kapısı idi. Oysa sadece ortak bir tarih komisyonu kurulması için verilen vaad Türk Hükümetine yetti. Sınır kapısı açıldıktan sonra Ermenistan yine Tabii kuralım ama masaya oturmadan önce soykırımı kabul edin derse hiç şaşırmasınlar.
Sarkisian, arkasından da toprak ve tazminat taleplerinin geleceği kesin olan bu iddiadan vazgeçmeyeceklerini peşinen açıkladıktan sonra komisyon kurmanın ne anlamı var?
Ben asıl Başbakan Erdoğanın kısa süre önce söylediği; Şartlarımız kabul edilmeden, Azerbaycan sorunu çözülmeden sınır açılamaz sözünü merak ediyorum. Madem taviz verilecekti, neden aksini söyledi, oyuncak mı bu?
Sorunlar çözülmeden Ermenistan sınırının açılması Türkiyeye ciddi zararlar olarak geri dönecektir!
*****Pakistan da bitmiştir!
Taliban militanları Pakistanın başkenti İslâmabada 100 km uzaklıkta, kilit öneme sahip Buner bölgesinin kontrolünü de ele geçirmiş. Oysa Pakistan, Taliban zulmünden kaçan Afganistan halkı için bir sığınaktı geçmişti. Hasta ise erkek doktora gitmesi, doktor ise mesleğini yapması yasaklanan, bu nedenle ağır hastalıklardan kurtulmayan kadınlar hayat hakkı için ılımlı Müslüman ülke olan Pakistana kaçıyorlardı.
Gördüğünüz gibi ılımlı, kaçabilecek ülke bırakmıyorlar. Müslüman ülke oldu mu terör baskısı ve diktatör baskısı birlikte geliyor. Geriye kala kala bir Türkiye kaldı.
İç ve dış kaynaklı gelişmeleri tüm dikkatimizle izlemek, ülkemizin özgür rejimini elden kaçırmamaya çalışmak son şansımız değil mi, söyleyin!
Ruhat MENGİ, 24 Nisan 2009