ODTÜ'de "Ulusal Direnç Noktalarını Kırmak" Planı İşletiliyorsa...

Ya da, küreselleşmenin bayrağını dalgalandırmaya ODTÜ’de engel olan ne?

ODTÜ’nün öğretmen ve öğrencilerine Allah kolaylık versin. Burda işler karışık. Üniversiteler yabancı piyasaya satışa hazırlanırken, yeni TYÖK yasasına yolların temizlenmesi lazım. Bence, ilk engelleri ODTÜ, burayı aşmak sorunları var. ODTÜ aşılırsa diğerleri hayda aşılır.

Başbakan Erdoğan, ODTÜ’yü değil, müstakbel Mütevelli Heyetine ziyaret etti, bu önemlidir. Göktürk-2 bahane. Göktürk-1 için gitmiş miydi, hiç duymadık.

ODTÜ Teknokent’e yerleşmiş olan yabancı sermaye, ki Göktürk-2 de onların montajıdır, bu okulda ciddi bir temizlik yapmadan yeni üniversite yasasını burada uygulayamaz, hiç bir mütevelli heyeti bu okulu yönetemez. ODTÜ nasıl satılabilir başka? En para edecek kürsüler burada…

ODTÜ’nün kuruluşunda bir mütevelli heyeti vardı, 1968’li gençler onu kaldırttı, şimdi yenisini kurarken riske etmek istemez malûm dış güçler. Akıllarınca, bu üniversiteye diş geçirebilirlerse diğerlerini halletmek işten bile değildir. Yeni TYÖK yasası geçmeden önce bu okula diş geçirmeleri şart görünüyor.

Soru çok… Göktürk-1 uçarken kimsenin haberi olmadı da Göktürk-2 uçarken neden 3.500 polisle başbakan oralara girdi. Belli ki bir şeye hazırlık var, kuşlar bana öyle diyor.

Tansiyon yükseldi, öğretmen öğrenci dayanışmaya girdi, kaderleri ortak artık. Başbakanın hışmını üzerlerine çektiler, gece okulda sabahlama etkinlikleriyle sessiz protesto devam ediyor. Arkasından büyük bir temizlik operasyonu olabilir, kimi öğrenci kayıtları silinebilir, kimi öğretmen kadroları boşaltılabilir. Arkası ne gelir göreceğiz, bu kaostan ne balıklar yukarı çekilir kim bilir…

Sezgilerim bana öyle diyor ki, Silivri için yeni bir dava, Üniversitelerin Ergenekon’u buradan çıkartılabilir. Tezgâh büyük görünüyor.

Sorulardan biri daha… Başbakan okula gitmeden önce Ankara Üniversitesinden kimi gençler buraya gelmişler, de, bu gençler kapıdan nasıl girmişler?

Bakınız, büyük deprem şimdi üniversitelere geliyor, sırada buralar var. Hukuk bitti, yargı gitti, tek partiye geçildi, ordu sindirildi, emniyet tamam, ilk-orta-lise gitti… Şimdi Eğitim Fakülteleri kapanacak, Öğretmenlik Yasası çıkartılacak, Yabancı sermaye devlet üniversitelerini satın alacak… Buralarda kaos çıkartmadan olamaz. Sektöre devredilecek her kamu hizmetinde kurcalanacak bir kozmik oda vardır… Hepsine bir Arınç lazım, ama buralar daha üst görevli gerektirir, ardına binlerce polis koruma takmak ister.

Hep kulaklarımda Ziya Selçuk’un “Küreselleşmenin bayrağı üniversitelerde dalgalanacak…” sözleri çınlıyor! 2004-7 yıllarında AKP’nin en itibarlı eğitimbaşı idi.

Ziya Selçuk, 2005’de Gazi Eğitim salonunda öğretim üyelerine şöyle diyordu:

“Küreselleşmenin bayrağı artık üniversitelerde dalgalanacak. Ancak önümüzde ulusal direnç noktaları vardır…”

Milli Eğitimde Emperyalist Kuşatma adlı kitabımda bu konuşmasını yayınlamıştım.

Demek sıra geldi üniversitelerdeki ulusal direnç noktalarını kırmaya. Eğitim Fakültelerini kapatacak olan Öğretmen Strateji Raporu adlı yasa tasarısının altında da imzası var. Sektör temsilcileriyle birlikte hazırladılar: Tarihe not düşmek için listesini veriyorum:

Prof. Dr. Mustafa SAFRAN, Gazi Üniv. Gazi Eğit. Fak. Öğr. Üyesi

Birol EKİCİ, MEB Müsteşar Yardımcısı

Ömer BALIBEY, MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Gen. Md.

Prof. Dr. Yüksel KAVAK, Hacettepe Üniv. Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi

Prof. Dr. Ziya SELÇUK, Gazi Üniv. Gazi Eğit. Fak. Öğretim Üyesi

Mehmet ÖZCAN, MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Gn. Md. Daire Bşk

Hülya YALÇINKAYA, MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Gn. Md. Öğretmen

Batuhan AYDAGÜL, Eğitim Reformu Girişimi İSTANBUL

Aytuğ ŞAŞMAZ, Eğitim Reformu Girişimi İSTANBUL

Alper DİNÇER, Eğitim Reformu Girişimi İSTANBUL

Kayhan KARLI, Öğretmen Akademisi Vakfı İSTANBUL

Ercin KİMMET, Öğretmen Akademisi Vakfı İSTANBUL

Burcu GÜNGÖR CABBAR, Öğretmen Akademisi Vakfı İSTANBUL,

Yar. Doç. Dr. Adnan BOYACI, Anadolu Üniv. Eğitim Fak. Öğr. Üy. ESKİŞEHİR

Geçen hafta Ergenekon Davasına 23.dosyayı eklediler. Yeni dosyalar eklenecek, öyle görünüyor.

Yaşadığımız hiçbir şey birbirinden bağımsız değil, maalesef düşmanlarımız bu sefer çok hazırlıklı geldiler. Ulusal Direnç Noktalarımızı kıra kıra geldiler… Demek ki yıkılacak son kale üniversitelerde sıra, büyük yüklenecekler, safları sıklaştıralım canlar!

Hem de ODTÜ’den Komer’in rövanşını almaya sıra gelmiş olabilir mi? Komer belgeselini sıkça göstermeleri de ondan olabilir mi, diye düşünmeden edemiyorum.

Ve…

Bugün Atatürk’ün arkadaşlarıyla birlikte Ankara’ya gelişinin yıldönümü... Buruk kutluyoruz. Ama iyi ki geldiniz Atam, başımıza bahar getirdiniz! Belki bizim torunlarımız da bir gün bize aynı duygularla seslenir…


Mahiye MORGÜL, 27 Aralık 2012