ON KALA...

--------------------------------------------------------------------------------
Tarih : 02.06.2011 17:25:18
--------------------------------------------------------------------------------
2nci bölge seçmeni olarak vekâletimi,yurtseverce davranacağına güvendiğim, ülke ve T.S.K.nin sürüklenmekte olduğu uçurumun son aşaması olarak müstakbel Hv.K.K.Org. Balanlıyı tutuklatan küresel koalisyona dur!denilebilmesi için Sn.Ç.DOĞAN'a veriyorum.
--------------------------------------------------------------------------------
ON KALA…
Dr. Noyan UMRUK
Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimine on gün kaldı. Kritik, çünkü oluşacak meclis, yeni anayasa ile Türkiye Cumhuriyetinin kurucu iradesini ya sürdürecek, ya da yok etmeye çalışacak!
Sosyolog bir dost “Toplumsal bellek yaşananları fazla saklayamıyor. Bir karar vermesi isteniyorsa, toplum için son 20 gün çok önemli.”demişti. Üzerimize afiyet toplum olarak ne denli balık hafızalı olduğumuz malum. Bu nedenle seçim yazımı “on kala”ya bırakmayı yeğledim. 12 Haziran seçimleriyle kurucu meclis oluşturma sorumluluğunu yükleneceğimize göre, seçmen olarak bilmemiz gerekenler var. Örneğin;
*Anayasanın “değiştirilmesi teklif dahi edilemez ”ilk üç maddesi,
*Vatandaşlık tanımı,
* “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı”,
*Anadilde eğitim,
*Yargı bağımsızlığı,
*Dokunulmazlıklar,
*Yolsuzluklar,
*Temel haklar ve sendikal özgürlükler,
*Siyasi yapılanma(başkanlık sistemi vb) ve seçim sistemi,
*Bir anayasal kurum olan YÖK’ün geleceği, ülkenin fiziki kaynaklarına ve insan gücü envanterine sahip çıkarak ulusal, bölgesel kalkınmayı, gelir dağılımında adaleti öngören bir D.P.T.
gibi on temel konuda, partilerin görüşlerini anlaşılabilir biçimde açıklayıp, yetki istemelerinin gerekli olduğu belirtilmişti.(1)Yeterli olmasa da seçim bildirgeleri, parti programları, yazılı ve sözlü ifadelerden edindiğimiz kanaat, bu konuda analiz yapmamızı mümkün kılıyor.
Ana muhalefet yeni raporunda da açıkladığı üzere “ilk üç madde” konusunda kurucu iradeye saygılı. Yerel özerkliği, mali ve idari yetkilerin genişletilmesi olarak anlıyor. Anadilde eğitim konusunda sınırı “seçimlik ders”. Yargı bağımsızlığı, dokunulmazlıklar ve Y.Ö.K.’ün kaldırılması, temel hak ve sendikal özgürlüklerin geliştirilmesi, seçim barajının indirilmesi ve yolsuzluklarla mücadelede kararlı, başkanlık sistemine karşı. Vatandaşlık tanımı ve planlı kalkınma anlayışı net değil. Aile sigortası, emekli intibakları gibi sosyal politika projeleri var.
Diğer muhalefet partisinin ana muhalefetten ayrıldığı noktalar: mevcut vatandaşlık tanımında ısrarlı, planlı-karma ekonomiden yana, anadilde eğitim ve yerel özerkliğe karşı, seçim barajının indirilmesine sıcak bakmıyor. Sendikal özgürlük, sosyal politika konularında yeterince heyecanlı değil.
İktidar partisi dokunulmazlıkların kaldırılmasına, yargı bağımsızlığına, seçim barajının indirilmesine cepheden karşı, temel hak ve sendikal özgürlükler konusunda net ve samimi değil, “takiye” yapıp duruyor. Diğer bütün kritik konularda niyetini gizleyerek, sanal-görsel projelerle göz boyayarak, seçimlerden sonra yeterli çoğunluğu sağlarsa “karambol” yaratarak, son anayasa değişikliğinde izlediği yöntemlerle ülkeyi küresel güçlerin kendisinden talep ettiği büyüklüğe indirgerken, İsrail örneği yeni çıbanbaşı bir ülke yaratılmasına göz yumacağı intibaını veriyor. Bu yönde, gönüllü destekçisi, Şu anda kayıkçı kavgası yaptığı B.D.P.olacak kuşkusuz.
İşte burada, Cumhuriyetçi Güç Birliği’nin önemi ortaya çıkıyor. Hem seçim matematiğine göre her seçim bölgesinde iktidar partisine gidecek 60-80 bin oyu engelliyor, hem de meclise bu gidişata dur diyebilecek sayısal olmasa bile, niteliksel bir güç giriyor. Bu gücü küçümsememek gerekiyor. Gençler değil ama bizim kuşaklar 1963’de 15 vekille meclise giren T.İ.P.’in meclise taşıdığı nitelikli, renkli ve etkin muhalefeti anımsar. Güç Birliği adaylarına bakıldığında söz konusu nitelik, renk ve etkinlik gözlemleniyor. Ayrıca, seçim, vatandaşın “ben tanıdığım insanı seçmek isterim” diyerek tercih ettiği dar bölge sistemine dönüşüyor.
İşte, bu bağlamda son bir analiz daha yapalım. Örneğin; İstanbul 2nci Bölge. İktidar listesinin başında N. Çubukçu, B. Kuzu gibi ilginç! isimler var. Ana muhalefet 3ncü sıraya, emek ve demokrasi platformu adayı sinemacı-köşe yazarı ile dünya görüşleri ve vizyonları örtüşen Diyarbakır eski baro başkanını yerleştirmiş. Diğer muhalefet partisinin adayları eski bakan Başeskioğlu ve kendi çizgisinde tutarlı bir bilim adamı, akademisyen Ü.Özdağ.
Güç Birliği adayı ise tüm yaşamını ülkesine hasretmiş onurlu bir mağdur: Çetin Doğan. Ben, 2nci bölge seçmeni olarak vekâletimi, temel konularda yurtseverce davranacağına güvendiğim, ülke ve T.S.K.nin sürüklenmekte olduğu uçurumun son aşaması olarak müstakbel Hv.K.K.Org. Balanlıyı tutuklatan küresel koalisyona dur! denilebilmesi için Sn. Doğan’a veriyorum. Bilmem, akıllara ve vicdanlara seslenebildim mi?
(1)Umruk; “Bindik bir alamete…”Aydınlık G.,28.04.2011
AYDINLIK G. 02.06.2011