Onur Öymen:

Tek Güç CHP’dir - El ele Verelim


Ulusal Kanal’da, Politikanın Nabzı’nda bu hafta CHP’liler vardı. Eski vekillerden Şahin Mengü, Onur Öymen, CHP Cumhuriyet Türkleri temsilcisi Ertaç Erten ve gazeteci yazar Orhan Karaveli. İzlenceyi yöneten Kurtul Altuğ’la konukları, yeni anayasa dayatmasını ve CHP’nin durumunu konuştular. (29 Nisan)

Şahin Mengü:

Ben Kemalistim! Ben Atatürkçüyüm!

Bir çok il ve ilçede “Millî Anayasa” toplantısı yapıldı. Yenimahalle Belediyesi’nin yarattığı o mükemmel esere teşekkür ederiz. Daha yeri açılmış salon. 1800 koltuk tamamen doluydu. Ayaktakiler, dışardakiler vardı. 3000 kişi. Basının görmemesini yadırgadım. O kürsüye baktığınızda eski meclis başkanı, eski bakanlar… bir çok insan vardı. Muhteşem bir toplantıydı.

Sevr Antlaşmasını yürürlüğe geçirecek anayasaya karşı olan toplumun bir kesimi vardı. Adalet ve Kalkınma Partisi ve bölücü parti dışında insanlar vardı. Yoğundu tepkiler.

Cemil Çiçek, Mayıs başında anayasayı madde madde yazmaya başlayacağız dedi. Oslo’da dediklerini, bölücü partinin dediklerini yazacaklar. Yeni anayayasa yapıldığını söylemek ciddi yalandır.

Bu, Sevr’in hayata geçirilmesi. BOP’la 22 ülkenin hududunun değişeceği söyleniyordu. Bunun içinde Türkiye de vardı.
Özerklik de vardı bu Sevr maddelerinde. 147. Madde anadilinde öğretim. Sevr Antlaşması diyor ki: Parasını vermek kaydıyla, diyor. Bizde devletin seçildikten sonra yapması…

Amaç, Türkiye’nin haritasını değiştirmek.

İsrail’i savunmaya destek olacak, İsrail benzeri Kürt devleti yaratmak.

Sevr’in tankla, topla yapamadıklarını yerel yönetim yasasıyla yapmak. Türkiye’nin çekincelerini kaldıracağız derseniz, yerel özerkliğin önünü açarsınız.

Avrupalı sosyal demokratlar emperyalisttir!

Ben sosyal demokrat değilim!

Ben Kemalistim! Ben Atatürkçüyüm!

Atatürk ve Kemalizm antiemperyalisttir!


Onur Öymen:

“Bu rejim değişikliğidir”

Kuzey Irak Yönetimi anayasasında Sevr’e atıf var.

Dün anayasanın konuşulduğu bir toplantıdaydım. İzmir’deydim.

“Bu rejim değişikliğidir.” Başbakan rejimi değiştirmek istiyor! Atatürk başkanlığa karşıydı.

Anayasadan Türklüğü çıkarmak istiyorlar.

Yerel özerklik istiyorlar ki, devlet içinde devlet yapacaklar. CHP’nn bu süreçte yer almasını tasvip ediyor musunuz diye orada sordum.

CHP, derhal bu Anayasa Komisyonu’ndan çekilmelidir dediler. Anayasa değişikliğinin, Türkiye’de rejim değişikliği getireceğini söylüyorlar. Buna büyük tepki vardır! CHP’nin bu süreçte yeri yoktur!


Kurtul Altuğ

CHP’yi eleştiririz ama… CHP Cumhuriyeti kuran partidir. Atatürk’ün, İsmet Paşa’nın, hatta Ecevit’in partisidir.

CHP’ye gönül verenler askerin yaptığı yanlışlara ortak oldular demenin aslı yoktur! Bizim yaptıklarımızı siz yapabildiniz mi?

Şimdi herkes konuşuyor. Herkes savcı, herkes hakim. Başbakan çıkıyor, şunu da yargılayın, bunu da yargılayın! diyor.

CHP Genel Başkanı bu tür konulara karşı duyarlı değil!


Şahin Mengü:

Seçmen sayısıyla oynamak

Kenan Evren’in önünde bel fıtığı olacak kadar eğilen birini gösteremezsiniz CHP’de.

Tayyip Erdoğan ve yandaşları… 28 Şubat’ta bunlar neden partilerini terkedip yeni bir parti kurmuşlar? 28 Şubat’tan üç ay sonra hükümetten çekiliş…

Almanya’da Hitler’in subayları yargılanırken bu faşist subaylar verilen emirleri uyguladıkları için beraat etmişlerdi. 28 Şubat’tan nemalanmışsın. Aradan yıllar geçmiş. Şimdi erkeklik taslıyorsun. Benim davam görülürken, 27 Nisan bildirisi davamı sakatladı. Orada hizmet AKP’ye edilmişti.
Suriye’de niçin rejimi değiştirmek isteyenlere destek çıkıyorsun? Mısır’da öyle.

Askerlerin millî iradeye müdahalesi yanlıştır diyor.

Sivillerin millî iradeye müdahalesi yanlış değil midir?

1987 yılından 2002 yılına kadar seçmen sayısı artışına bakalım:

Her seçimde sırayla seçmen sayısı üç (3) milyon, beş(5) milyon, dört (4)milyon, üç buçuk(3,5) milyon, dört(4) milyon artmış.

2002- 2007 arasındaki ilk beş yılda bir onda dört milyon(1, 4) artmış.

Dört yıl sonra seçmen sayısı on(10) milyon arttı. 42 milyondan 52 milyona çıkmış. Nüfus patlaması mı olmuş?

Yani, millî iradeyle siyaset yoluyla oynamak meşrudur(!)


Kurtul Altuğ

(19 Mayıs törenleri yasağından söz edip Orhan Karaevli’ye sordu.)

“23 Nisan’da Ankara’daymışsınız. Tevfik Fikret Lisesi’nde. Orada önemli bir olayla karşılaşmışsınız. Kısaca anlatır mısınız?”


Orhan Karaveli

Vicdansızlar

Çok dolu olduğumu söyledim. Türkiye’de çok sayıda insan çok dolu!

Türkiye bölünecek değil, bölündü. İkiye:

“Birincisi , vicdanlılar.

İkincisi,vicdansızlar.” diye.

Halkın bir tarafı hayatını yaşıyor. Bir tarafın vicdanı kanıyor!

Silivri’de insanlar yatıyor. Nedim Şener çıktığında vüudunun yarısını orada bırakmıştı, zayıflamıştı.

Haberal’ı cenazede gördük. O sağlıklı, güler yüzlü insan adeta bitmişti. Onlar için, böylesine mesleklerinden uzak kalanlar için, eğer cerrahsalar mesleki yeteneklerine tekrar kavuşmalarının uzak olduğunu söylediler bilenler.

Çok seçkin bir okul vardır: Tevfik Fikret lisesi. Çok iyi yetişmiş insan yetiştiren bir okuldur. Orada imza günü yapıldı. Ben, sağ kolum kitap imzalayamaz hale gelene kadar kitap imzaladım. Benim kitaplarım kaynak kitaplardır. Neyse İstanbul’a dönmek için müdürün odasına geçtik. Bana, bir öğrencinin getirdiği kitapları imzalatmaya fırsat bulamadığını söyledi. Küçük , şirin 11 yaşında bir gençkız geldi.

“Orhan Amca, babam kitaplarını alıp okumuş. Acaba kitaplarını imzalayabilir misin?”

“Baban kim?”

“Mustafa Balbay!”

Mustafa Balbay yazılı kitabın kapaktan sonraki sayfasında, “ Bu kitap görülmüştür , cezaevine sokulmasında sakınca yoktur.” yazıyor.

Kızın adı Yağmur. Elim titreyerek imza sayfasına bir şeyler yazmaya çalıştım. Babasını görmeden büyüyen bir genç hanımla karşı karşıyaydım…

Atatürk, Cumhuriyeti gençliğe, çocuklara, gençlik adaylarına emanet etmiştir!

Onları Silivri’de mahkum ederken çocukları da mahkum etmişiz. Hatırlarsınız:

Cenazeler dizilmişti. Kız çocuklar koşmuştu tabutlara.

O çocukların tabuta değil, babalarına sarılmasını sağlamalıyız.

Niçin insanlar orada tutuluyor? Bu Türkiye’ye hiç yakışmayan sıkıntı verici bir durumdur.

Vicdanlı insanlar bunu hep hatırlıyor. Yedikleri ekmeğin tadını almıyorlar.

Başbakanın masalları…

Hitler de iktidara demokratik seçimlerle gelmişti. Kozmatik tedbirlerle.(Göz boyayan) Otobanları ilk icat eden Almanya’da Hitler’dir. Bunu otuzlu yıllarda yaptı. Çılgın projeleri vardı. Şimdiki Meclis binası birkibrit kutusu gibi kalıyordu.

Türkiye’de şimdi yollar çok güzel. Üçüncü köprü…

Türkiye’nin her yanına yollar, binalar yapsanız ne kıymeti var?

Bir ülkenin insanları eziliyorsa… Muhalefet Partisi başkanı zat, Atatürk’ü anmıyorsa…

Kemal Kılıçdaroğlu’nu, o sırada başka aday olmadığı için seçildi diye ben savunurken, siz (Kurtul Altuğ) karşı çıkmıştınız. Bu elbise ona büyük geldi.

CHP’nin yenisi, eskisi olmaz! Bir tek CHP var. O da Atatürk’ün Halk Partisi’dir!

CHP’yi Atatürk’ün partisi olarak yönetecek bir liderin bulunup başa getirilmesi gerek!

Rakibi Tayyip on sıfır galiptir. CHP yeni yenilgilere adaydır. Yüzde yirmi altıyı bile göremeyecek. AKP’nin 330’a yakın milletvekili var. Hiç sesleri çıkmıyor. DP zamanında bile vekiller itiraz ederlerdi. Bu memlekette MHP’den cacık olmayacağını herkes görmüştür. Oktay Vural arada bir çıkarak konuşmakla…

Bölücü parti bölücüdür!

Bölücü partiye gereken yapılmalıdır! Yarın tarih onları çok kütü anmakla kalmaz.

Gereken yüksek ses Türkiye ufuklarında çınlamazsa Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı da olur…

Herkes tek tek vicdanına sorması lâzım.


Ertaç Erten

CHP’nin topyekûn ayağa kalkması lâzım!

7’den 77’ye gençler diyelim. Biz CHP’li Cumhuriyet Türkleri, Nazım Gönenç’le beraber çalışıyoruz.

Ulus devleti kavramına saldırı var. CHP’de bir yönetici, ulusalcı CHP ile bağımızı kesmeliyiz diyor. Geldiğiniz yeri benim sormam olmaz. CHP’ye bir sürü kişi geliyor. Kendi düşüncesini dayatıyor. Şimdi saldırı parti içersinde başladı. CHP’nin ideolojisini kimsenin tartışması haddi değil.

Anayasayı değiştirmekde , her şeyde sorun CHP’yi halletmek! CHP’nin programı falan değişmedi. Programa sadık kalmalarını söylediğimizde ters düşüyoruz.Yönetenlerin acizliğini söylemek en doğal hakkımız. İl, ilçe örgütlerinde, kurultaylarda söylenecekmiş bunlar. Girilemiyor ki kurultaylara…
Nerde abuk sabuk insan varsa doldurdunuz! Üç beş vilayetin insanları her örgüte gelmeye başladı. Yangın yerindeymiş ülke… CHP’nin topyekûn ayağa kalkması, ülkeyi kucaklaması lâzımken bunlarla uğraşılıyor. Seçimden evvel Banu Avar’ın bir yazısını okumuştum. AKP, BDP ve CHP birlikte hareket edecekler diye…

(Sözün burasında Şahin Mengü itiraz ediyor.)

Şahin Mengü

Sivrisinek vızıltısı

Yönetim iradeyi koyacak! “ Anayasayla -Sevr”. Bunu meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Devleti kuran partinin buna katkısından bahsediliyor. Ulus devletin ortadan kalkması… Hep ulus devlete lâf atıyorlar.

Batılılar küçültülmüş ulus devletlerden söz ediyorlar. Bunun kuzeyi de var, Pontus’u da var… Var oğlu var…

Türkiye çok önemli. Dünya’nın merkezi, enerji güzergâhı… Almanya bölünmeye razı olur mu? Fransa, İngiltere bölünmeyi ister mi?

Türkiye zayıf olduğu için, Mustafa Kemal Atatürk onları perişan ettiği için, bizde bunu istiyorlar.

Kemal Kılıçdaroğlu, sivrisinek vızıltısından ibarettir! Kimdir Kılıçdaoğlu? Daha düne kadar kimse adını bilmiyordu.


Ertaç Erten

Son kale CHP!

Parti programına sadık kaldığın zaman genel başkana ters düşüyorsun! Fısıltı gazetesine CHP ne kadar katkıda bulunuyor? Son kale CHP! Ulus devlet yıkılsın diye herkes saldırıyor.Tesev’den vakıftan ayrılamazmış…

Hatay’da örgüt yöneticileri görevden alındı. Örgüt yeniden yapılandı. Bu yapı genel başkanı destekleyecek kişilerden değil diye engellemeye çalışıyorlar. Sakarya örgütü duruş göstermiş. Onların elinden bu yetkiyi almaya çalışıyorlar.


Onur Öymen

Algı yönetimi

Bu sıkıntıların: 1. Siyasi 2. Hukuki 3. İnsani boyutları var.

Hapiste yatanlar, yatanların çocukları, bazı yatanların kendileri hasta, bazıları beraber yatıyor, aile boyu yatanlar var…

Herkesin aynı düşünmesini sağlayacak yayınlar yapılıyor. Algı yönetimi.

Her gece bunları yargılıyorlar. İçerdeki insanlar hayatları boyunca hiç mi iyi bir iş yapmadılar?

Çevik Bir, Somali’de komutanlık aldı. Böyle bir görev hiçbir Türk’e verilmemiş! Şu sırada tutuklu olanları televizyonlarda yargılamak kadar insafsız bir şey olabilir mi?

Başbakanın ağzından, dışişleri bakanının ağzından Rogers Plânı’nı duydunuz mu? 714 sayılı notayı duydunuz mu? Ben radyodan duydum. Egedeki haklarımızı koruyan önemli bir nota vardı…

Kenan Evren ayet okuyor. Bunların dine karşıtlığı yok. Sol karşıtı.

Eski rektör Hilmioğlu hapiste, ciddi rahatsızlığı var.Yargılayacaksan yargıla! Niye hapiste?

Biz insanlığı kayıp mı ettik?

Yargıya saygıyı siz gösterin! 19 Mayıs hakkındaki Danıştay kararı için garabet dediniz. Yargı sizin istemediğiniz gibi karar verirse, yargıdan kötüsü yok!

Dünya Adalet Projesi var. Ülkeleri kıyaslıyor. 2011 yılında 66 ülkeyi incelemişler. İnsan hakları, hukuk, hükümetler yargıyı yönlendiriyor mu gibi konularda. Türkiye bu kategorilerde:

58.- 52. -55.’inci sıralarda…

İzmir’den yeni geldim. Parti tabanı, Atatürk ilkelerine, Cumhuriyetin temellerine, Altı Ok’a sıkı sıkıya bağlıdır!

Taban, biz ne düşünüyorsak, bize oy verenler, sokakta bizi durduranlarda aynı düşünüyorlar!

Genel Başkan ne düşünüyor, kendisi söylesin!

Tek güç CHP’dir. Elele verelim!

Böl ve yönet!

Türkiye’yi elde etmek isteyenlerin ilk yapacağı: Ülkeyi böleceksiniz!

Muhalefeti, basını böleceksiniz!

Graham Fuller: İki sene önce yazdığı Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nde, Atatürk’ü, Cumhuriyeti yerin dibine batırıyor, bu iktidarı göklere çıkarıyor.
Atatürk, güneşin doğuşunu nasıl görüyorsam, emperyalizmin batışını da öyle görüyorum der.

(“Şarktan şimdi doğacak olan güneşe bakınız.Bu gün günün ağardığını nasıl görüyorsam,uzaktan bütün Şark milletlerinin de (Asya,Afrika) uyanışlarını öyle görüyorum. İstiklâl ve hürriyetine kavuşacak çok kardeş millet vardır.Onların yeniden doğuşu şüphesiz ki ,terakkiye ve refaha müteveccih olacaktır. Bu milletler bütün güçlüklere rağmen muzaffer olacaklar ve kendilerini bekleyen istiklâle ulaşacaklardır .” Mustafa Kemal Atatürk, Mart 1922)

Atatürk, biz bütün ezilenler için savaştık diyor. Atatürk rejiminden rahatsız olanlar var.

CHP’ye düşen görev , Türkiye’nin temel rejiminin yıpratılmasına, tahrip olmasına engel olmak. Bunu parti için de yapacağız!

Parti içinde yanlışlığa karşı çıkın! Yanlışı söyleyin!

Genel Başkan, Bosna’ya gitmiş. İmam Hatip ziyareti. Mevlüt okutmuş. Bizde gittik Demirel’le. Bosna’nın ıstıraplarıyla uğraştık. Bosna siyasi bir olay. Bosna din ağırlıklı devlet değildir. Dine hepimizin saygısı var. Bosna’nın ıstırabına saygı göstereceksiniz.


Şahin Mengü

Siyasi liderlerin dini konuşması. Din senle Tanrı arasındadır.

Ben Tayyip Erdoğan’la dini konuşmam. Din bilgisi şu kadardır. Dilekçe verse Kocatepe camisine imam tayin etmezler. Oraya imam olmak için İlâhiyat mezunu olmak lâzım.


Son Sözler

Onur Öymen

Türkiye’de cadı avı var diyorlar. Cadı avı geçti, cadı kazanı!


Orhan Karaveli

Savaşa girerse bir faydası olur… Tabutlar üçer beşer değil yüzlerce olur… Bu Tayyip’in sonu olur…

Bu gün Türkiye’nin iki şeye çok görev düşer.

1. CHP

2. Genelkurmay ve Ordu

CHP’nin süratle toparlanması lâzım. Özenle hazırladıkları zat Genelkurmay Başkanı oldu. Halkın güveneceği Atatürk, Anıtkabir kalmıştı…

Bu gidişle Türk subayları sokakta dolaşamayacaklardır. Türkiye çok kritik süreçten geçiyor. Savaş çıkabilir bu yaz.

Suriye sınırını İsrailli şirkete vermiyor muydu 49 yıllığına, organik tarım yapmak için? Verseydin şimdi ne yapacaktınız?

Bir devlet en uzun, en riskli sınırını azıcık para kazanacağım diye başka devlete bırakır mı?AKP yaptı! Askeri alanları, Kuleli Lisesini, İzmir’i de alacaklar… Herkes hazırlıklı olsun! Çünkü sustular…


Şahin Mengü

Tabletler

4444 O tabletlerin zihinsel ve fiziksel vereceği zarar var. 20 milyon doları birileri götürecek, o ayrı…

Bunlarla daracık alanlarda çocuklar oynayacak. Zihinsel ve bedensel zararı görüyor musunuz?


Onur Öymen

Tarikatlar

Türkiye Cumhuriyeti’nde Atatürk 1930‘da “Tarikatlar kaldırılmıştır!” demiştir. “ Çünkü bunlar gericiliğin… demiştir.

(Türkiye Cumhuriyetinde, her yetişkin dinini seçmekte hür olduğu gibi, belirli bir dinin merasimi de serbesttir. Yani, ibadet hürriyeti vardır. Tabiatiyle ibadetler, güvenlik ve genel adaba aykırı olamaz; siyasi gösteri şeklinde de yapılamaz. Geçmişte çok görülmüş olan bu gibi durumlara artık Türkiye Cumhuriyeti asla katlanamaz.

Bir de, Türkiye Cumhuriyeti dahilinde, tüm tekkeler ve zaviyeler ve türbeler kanunla kapatılmıştır. Tarikatlar kaldırılmıştır. Şeyhlik, dervişlik, çelebilik, halifelik, falcılık, büyücülük, türbedarlık vesaire yasaktır. Çünkü bunlar gericiliğin kaynakları ve cehaletin damgalarıdır. Türk milleti, böyle müesseselere ve onların mensuplarına katlanamazdı ve katlanmadı.

Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sade din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz. Gericilere asla fırsat vermeyeceğiz.

Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü de demektir. 1930)

Bugün Atatürk’ün bu sözlerini paylaşmayan varsa, partinin kurucusundan yanlış düşünüyorlar.

Din para ediyor, Özal öyle kazandı, AKP öyle kazandı derseniz yanlış olur!


Orhan Karaveli

Yapacaklarımız

1.Korkmayacağız! Korkunun ecele faydası yoktur!

2.Her vatandaş baskı yapacak! O Cumhuriyet mitinglerini yeniden canlandıracağız! O Cumhuriyet mitinglerinden çok korktular!

3. Herkes bir kişiyi etkilemeye çalışacak! Biz birbirimize anlatıyoruz! Bilmeyenlere gideceğiz. Tek tek anlatacağız! 10 Aydınlık, 20 Sözcü (Yeniçağ, Yeni Mesaj) getireceğiz. Cepten para harcayacağız! Türkiye’yi felâket bekliyor!


Kurtul Altuğ

Lidersiz olamaz!

CHP’nin bu Anayasa komisyonu’nda yeri yok! Hiçbir siyasi parti tabanına kayıtsız kalamaz!

Lidersiz olamaz! Hiçbir hareket öndersiz olmamıştır!

Önderler havlu atıyorlar. Havluyu atmayacaklar! Gerekirse milletvekilliğinden istifa edecekler! Ortaya çıkacaklar!

Toplanın, içinizden liderinizi çıkarın!

Bir an evvel lider çıksın! Liderinizin arkasında durun. Herkes Mustafa Kemal gibi değil! O kimse olmasa da çıkardı!


Onur Öymen

Kimse güvenini kaybetmesin! Biz daha zor durumlardan çıktık!..


Feza Tiryaki, 30 Nisan 2012

Amerikan’ın Ankara Büyükelçisi, Avrupa Birliği Başkanı Jose Manuel Barroso'nun 11-12 Nisan 2008’de Ankara ziyaretinin ardından Onur Öymen’in ile konuşmasını merkeze bildirdiğinde şöyle diyor.

“CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Barroso’ya, ´Müslüman bir ülkede, Laiklik olmadan demokrasi olamaz; nokta´ dediğini bize söyledi. Öymen, iddiasını pekiştirmek için Türkiye’de laikliğin Avrupa’dan farklı olduğunu, 51 Müslüman ülke arasında tam demokrasi olan tek ülkenin Türkiye olduğunu sözlerine ekledi.

http://wikileaks.org/cable/2008/04/08ANKARA728.html

Temmuz 2008’de, üç ay sonra, herhalde Türk demokrasisi hakkında fikrini değiştirdi ki; ''Hükümet ve hükümet yanlısı basının amacı Atatürkçüleri, laik insanları, gerçek demokrasiye inananları, çağdaş düşünceli insanları baskı altına almak, sindirmekse, bunu başaramayacaklardır” dedi.

Bu iki zıt görüşten hangisi Sayın Öymen'in hakiki inancı acaba?