Ordunun Şerefini Ayaklar Altına Almak

Ordunun Şerefini Ayaklar Altına Almak

İletigönderen supermanizm » Sal Şub 16, 2010 15:48

Ergenekon soruşturması kapsamında Erzurum Cumhuriyet Savcılığı’nın 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk’i ifadeye çağırması, komutanın da gitmemesi tartışma konusu.
Savcı, “İfadeye geleceksin aksi taktirde yasal prosedürü başlatırım” diye aba altından sopayı göstermiş, sopayı eline alma tarihini ise 26 Şubat olarak ilan etmiş.
Yani eğer komutan bu tarihe dek lutfetmezse harekete geçecekmiş.
Bu konu bana güzel ülkemin büyük kurucusu Atatürk’ün Afyon’da Kolordu Dairesi’nde subaylara yönelik yaptığı bir konuşmayı hatırlattı.
Şöyle diyordu sevgili atam 31 Temmuz 1920 tarihinde.
“ Arkadaşlar! İngilizler ve yardımcıları milletimizin bağımsızlığını imhaya karar vermişlerdir. Milletler bağımsızlıklarını hiç kimsenin lütuf ve atıfetine borçlu değildir. Hiç kimse kimseye, hiçbir millet diğer millete hürriyet ve bağımsızlık vermez. Kuvveti olmayan, dolayısıyla mücadele edemeyen bir millet, mahkûm ve esir vaziyettedir.
Dünyada hayat için, insanca yaşamak için bağımsızlık lazımdır. Bağımsızlık sahibi olmak için kuvvet sahibi olmak ve bunun için mevcudiyetini ispat etmek icap eder.
Kuvvet ordudur.
İngilizler, milletimizi bağımsızlıktan mahrum etmek için, pek tabii olarak evvelâ onu ordudan mahrum etmek çarelerine giriştiler. Silâhlarımızı, cephanelerimizi, bütün müdafaa vasıtalarımızı elimizden almaya çalıştılar. Sonra kumandanlarımıza ve subaylarımıza tecavüze ve taarruza başladılar. Askerlik izzetinefsini yok etmeye gayret ettiler.
… Ordu, düşmanlarımızın birinci taarruz hedefi oldu. Orduyu imha etmek için mutlaka subayı mahvetmek, aşağılamak lâzımdır…
… Ordu, arkadaşlar, ancak subaylar heyeti sayesinde vücut bulur. Malûm bir askeri hakikat, felsefi hakikattir; "ordunun ruhu subaylardadır”…
…Düşmanlarımız herkesten önce onları öldürürler. Onları aşağılar ve hor görürler. Hayatında bir an olsa bile subaylık yapmış, subaylık izzetinefsini, şerefini duymuş, ölümü küçümsemiş bir insan, hayatta iken, düşmanın tasarladığı ve reva gördüğü bu muamelelere katlanamaz. Onun yaşamak için bir çaresi vardır; şerefini korumak!
Hâlbuki düşmanlarımızın da kastettiği, o şerefi ayaklar altına almaktır…”
Şimdi pek tabiî ki ordu komutanını ifade vermeye çağıran savcı ya da savcıları düşman olarak nitelemiyorum.
Kaldı ki her kim olursa olsun hukuk karşısında boynunun kıldan ince olması gerektiğini de düşünenlerdenim.
Ancak kurtuluş mücadelemizde bu ülkenin canına okumak isteyenlerin başlıca hedefinin ordu olduğuna vurgu yaparak, bugün TSK üzerindeki baskı ve yıldırmalar arasında bir bağ oluşturmak da yanlış olmaz.
Can alıcı cümle şu:
“Orduyu imha etmek için subayı mahvetmek, aşağılamak lazım.”
Sizce bugün yapılanlar farklı mı?


http://www.tuncayylmz.blogspot.com
Kullanıcı küçük betizi
supermanizm
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 39
Kayıt: Prş Tem 17, 2008 12:01

Şu dizine dön: supermanizm

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x