Orduyu Terhis Etmenin Modern Yolu: Nimet Çubukçuya Brifing!
Neden birileri çıkıp delikanlı gibi, Biz, AB Konseyinin TSKnın denetimi sivillere geçsin kararını uygulamaya koyduk, Türk ordusu bundan sonra sadece bir muhafız birliğinden ibarettir demiyor da;
Yok Diyarbakıra gezi düzenleyip halkla el sıkışmalar, yok Mustafa Karaalioğlunu karargâha davet edip kahvaltı ısmarlamalar, Bana paşam demeyiniz demeler
Böyle snoplukları demokratlık zannetmeler..
Gibi işlerle bizi oyalıyor?
Genelkurmay Başkanını elinde ışıklı kalemle Bakanlar Kuruluna brifing verirken düşününce, aklıma ilkokul kitaplarında kalan Bak Nimet bak, işte bu terörist gibi bir tekerlemeden başka şey gelmiyor.
Genelkurmay Başkanının kabineye brifing vermesi, bir ilk olarak basının pek hoşuna gitti.
Eee, ilklerin adamı ne de olsa
Karargâhın yeni ilklerini heyecan ve hararetle bekliyoruz.
Mesela, Ahmet Altanla münazara
Nasıl olur ama?
İlker Başbuğ, Çok gezen bilir tezini, Ahmet Altan da Çok okuyan bilir tezini savunsun..Program televizyonlardan canlı yayınlansın, hatta sunuculuğunu Osmantan Erkır yapsın; bizler de SMS üzerinden puan verelim
Genelkurmay Başkanının Bakanlar Kuruluna brifing vermesi, "Ben, sivil iradeye bağlı bir bürokratım; denetimlerinize, görüşlerinize ve hatta emirlerinize hazırım anlamına geliyor..
Hazır terörle mücadeleyi sivillere,yani İçişleri Bakanlığına devretmişken, Tapu Kadastrodan sorumlu Bakana, Hıfzı Sıha Enstitüsünden sorumlu Bakana brifing vermemek olmaz
Her şeye tamam da
Ben mesela, yerli hıyar standartlarını belirlemek görevine sahip olan Türk Standartlar Enstitüsünden sorumlu Bakanın terörle mücadele konusunda neden Genelkurmay Başkanı ile doğrudan muhatap edildiğini anlamadım
Bir yandan, yeni kurullar kurulsun, ödeneklerimiz artırılsın, Maliye Bakanlığı engel çıkarmasın diye ağlaşacaksınız, diğer yandan terörle mücadele görevini İçişleri Bakanlığına devredeceksiniz
Sayın Beşir Atalay, terörle mücadele konusunda başarıdan başarıya koşmuş bir siyasetçi nasıl olsa; bu sorumluluğun altından da yüzünün akıyla kalkacaktır. Tıpkı bir diplomasi ve dış politika duayeni olarak büyük başarılara imza atmış olan Dışişleri Bakanı Ali Babacan gibi
Ankarada önünüze çıkana sorun, Beşir Atalayın hafızalarda kalmış hangi icraatını bilirsin? diye
Bir; Abdullah Güle yakın olmak,
İki; Kırıkkale Üniversitesi rektörüyken dolmuşla üniversiteye gidip gelen Ömer Çelike doktora diploması vermek..
Üç?
Üç yok
Bu terörle mücadeleyi sivillere devretmek olarak formüle edilen şeyle ilgili kafamı kurcalayan başka sorular da var
Mesela İçişleri Bakanlığı terörle nasıl mücadele edecek?
Terörle Mücadele Şubesi elemanları ile Asayiş Şubeyi Şırnak-Silopiye sevkederek mi?
Terörle Mücadele Şubesi Şırnaka taşınırsa, Ergenekon Terör Örgütü ile kim mücadele edecek? Olmaz, boşluk doğar
Neden birileri çıkıp delikanlı gibi, Biz, AB Konseyinin TSKnın denetimi sivillere geçsin kararını uygulamaya koyduk, Türk ordusu bundan sonra sadece bir muhafız birliğinden ibarettir demiyor da;
Yok Diyarbakıra gezi düzenleyip halkla el sıkışmalar, yok Mustafa Karaalioğlunu karargâha davet edip kahvaltı ısmarlamalar, Bana paşam demeyiniz demeler
Böyle snoplukları demokratlık zannetmeler..
Gibi işlerle bizi oyalıyor?
Evet, ordu sivil denetime açılsın. Bu işe bakacak bir komisyon kurulsun, başına da Mümtazer Türköne ile Ali Bayramoğlu getirilsin; komisyon eşbaşkanlığı yapsınlar
Nasıl?
Ordu sivil denetime açılsın diyenler, aynı hassasiyeti hükümetlerin sivil denetime açılması konusunda neden göstermiyorlar acaba? Paçalarından yolsuzluk akan hükümetleri sivil denetime kim açacak?
Meclisin en önemli denetim mekanizmaları olan önerge ve soru önergesininin işlemez hâle getirilmesinin hesabını kim soracak?
İcraatla ilgili hiçbir soru önergesine ciddi bir cevap vermeyen Başbakana, Bakanlara kim Bu demokrasi ayıbıdır, denetimden kaçıyorsunuz! diyecek?
Büyük bir pişkinlikle dokunulmazlık zırhına sarılanlara kim dur diyecek?
Ey Soros demokratları
var mı bu sorulara verecek cevabınız?
Ve ey Soros generalleri
Sizi demokratlık kompleksine sokarak Türk ordusunu medya maymununa çevirenlere, bu soruları soracak yüreğiniz var mı?
Terörle mücadele sivil iradeye devrediliyormuş
.
Devredilen sivillere bakar mısınız?
Beyler
Nimet Çubukçuya brifing adı altında tekmil vermek, ordunun sanal terhisinden başka bir şey değildir. Bunun gözlerden kaçtığını zannedip Türk Milletini aptal yerine koymayın
Tarihteki bedeli ağır olur..
NOT: Terörle mücadele görevini askerden devralan AKP Hükümetinin nasıl bir durumla karşı karşıya olduğunu da bir sonraki yazıda işleyeceğiz.
Fatma Sibel YÜKSEK
.