7 yaşındaki kız çocuğuna sarkıntılık eden Uşşaki şeyhi kızın babasına ne demişti:
"Sen benim Ebubekir'im ol, kızını nikahıma almama izin ver."
Şimdi de İsmail Ağa Cemaati müridi 6 yaşındaki kızını 29 yaşındaki başka bir müride tecavüz etmesi için teslim etmiş. "Tecavüz" diyorum çünkü evlilik değil bu işin adı.
Ortaçağ karanlığı son yıllarda daha da koyulaşarak ülkemize yayılıyor. Suçlu, sadece Uşşaki Şeyhi, sadece İsmail Ağa Cemaati müridleri değildir; o şeyhlerin önünde diz kırıp oturan devlet erkanı, cenazelerinde siyasi gösteri yapan siyasetçiler, susan Diyanet, susan dindarlar da bu suçların ortağıdır.
Diyanet işleri başkanı Ali Erbaş demiş ki:
"6 yaşındaki kız çocuğunu evlendirmek İslam'da yoktur bu konu üzerinden İslam saldırı olmasın."
Yani biraz hoşgörülü davranın, olur böyle şeyler demek istiyor.
6 yaşındaki kız çocuğunu tecavüzcüye veren mi İslam'a zarar veriyor yoksa bunu gündeme taşıyanlar mı?
Camide zina yapan imam mı İslam'a zarar veriyor, yoksa bu konuyu gündem yapanlar mı?..
Kuran kurslarında 12 yaşındaki erkek çocuklarına tecavüz edenler mi İslam'a zarar veriyor, yoksa bunu gündeme taşıyanlar mı?
Bu soruları kendine sormayan Ali Erbaş evlenme şartını kızların "buluğ çağına ermesi"ne bağlamış. Bu da sorgulanması gereken bir konudur çünkü Arap geleneğidir. Bedenin buluğa ermesi ruhen ve aklen evlenme çağına geldiğini göstermez. Bu konuyu gündeme taşıyan Ali Erbaş'ın varsa 12 yaşındaki kız çocuklarına veya torunlarına dünür gidin bakalım, kızlarını size verecekler mi?.. Hatta 60 yaşını geçmiş bekar erkeklerin dünür gitmesi daha uygundur.
6 yaşındaki kızın tecavüzcüye verilmesini sosyal medyada savunanlara da sorun bakalım "Yaşım 70, evim var, arabam var, 6-12 yaş arasındaki kızını, varsa torununu bana verir misiniz?"
Müslüman kendi kızları için uygun görmediğini başkalarının kızları için de uygun görmemelidir.
Alper Aksoy