sömürgecilerin karşısında sakın yere düşme biz çanakkale'den sonra direnişi devam ettiren nesiliz sen direnişin değil dirilişin nesli olacaksın korumak için değil düzen kurmak için çalışacaksın sen varsan biz olacağız sen ayaktaysan biz yaşayacağız
eskiden dil sürçmesinden, gelip gidenden, yüz kızarmasından düşürürlermiş münafıkların/ikiyüzlülerin maskelerini ama şimdi soğuk ekranın arkasına gizlenen cinler var...
suyun kaldırma kuvvetinin denizin dibindeki adamı suyun yüzeyine taşıması gibi sistem de/sistemsizlik de cahilleri ve zalimleri yukarı taşıyor... iddia ediyorum ki dünya'nın büyük çoğunluğunda ülkeler, ülkelerinin en cahilleri tarafından yönetiliyor. ve cehaletin dibi olmadığından onlardan sonra gelenler onlardan daha cahil olacak...
bir tane millet varsa bir tane de yol olmalıdır. bir tane millete partilerle birden çok yol göstermek, milleti baştan bölmektir. o halde örnek alınması gereken sistem, cumhuriyet'in birinci meclisidir. yani bütün meclisin, milletin tamamını temsil ettiği partisiz bir sistem...
nasıl ki amaçları değişmedi, bizim de değişmedi. nasıl ki stratejileri değişti, bizim de değişti. cahiller için tarih tekerrür edecek. ama biz mevcut cumhuriyet'in temellerini daha da yükselterek yolumuza devam edeceğiz...
zaman içerisinde oluşan "dildeki anlam kaymaları" dikkate alınmadan kelimelere yapışıldığında, bu kişiyi faşist/baskıcı gösterecektir. bak! 1400 yıl önceki kelimelere/cümlelere yapışıyorlar. ve tüm akla aykırılığına rağmen onları savunuyorlar. akla aykırı çünkü anlam kaydı ve artık o kelimeler "gerçeği" ifade etmiyor/edemiyor. yapma! "gerçeklere" sarıl ve o "gerçekleri" bugünkü kelimelerle/anlamlarla ifade etmeye çalış...
örnek: 100 yıl önce milletin birliğini sağlayan "milliyetçilik" kelimesinin anlamı artık kaydı. amaç yurdu savunmak milletin birliğini sağlamak ise bugün "yurtçuluk" kelimesi daha uygun değil mi ?