Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan, Özal'ın Erdoğan'a teklifini yazdı
06.04.2007 08:44
[img]http://www.haberturk.com/kuturesim/ozal666.jpg[/img]POSTADAN gelen kitaplar arasında bir kitap hemen dikkatimi çekti...
Kitabın kapağında kocaman bir "Akıncı" yazısı vardı...
Alt başlık ise şöyle:
"Mamak Zindanlarında Bir Akıncı-Tarihe Notlar"
"Yüzde 52"ler, yani yeniyetme kesimi şimdi "Bu Akıncı da neyin nesi?" diye sorabilir.
Anlatayım:
1980den önce memleketimizde...
Kendilerine "Devrimci" diyen solcular ile kendilerine "Ülkücü" diyen sağcıların dışında bir de "Akıncılar" vardı...
"Akıncılar", Erbakanın Milli Selamet Partisinin gayri resmi gençlik örgütü idi...
Ilımlı, mukaddesatçı, hatta millici çizgide uslu, ağırbaşlı ve erken olgunlaşmış çocuklardı Akıncılar...
Gerçi...
Bazen "Ülkücü" ve "Devrimci" akranlarına özenip, geceleri yazıya çıkmak ya da etkin oldukları mahalleyi "Kurtarılmış bölge" ilan etmek gibi hevesleri olurdu.
Ama yine de anarşik olaylarda pek fazla göze batmamışlardı.
Sonraları İran Devriminin etkisiyle biraz radikalleştiler ve "millici çizgi"den sapma göstermeye başladılar...
İşte o zaman özellikle sağ kesim tarafından "yeşil komünist" diye yaftalandılar.
* * *
Eski günlerin hatırına kitabı merakla karıştırmaya başladım.
Kitabın yazarı Halis Özdemir, 12 Eylülden sonra "Akıncılar Davası" nedeniyle 7 yıl kaldığı Mamak Askeri Hapishanesinde çektiği çileyi anlatmış uzun uzun...
Bu hatıralardan anlıyoruz ki, o dönem hapse düşen "Devrimci" ve "Ülkücü" gençler, hangi muameleye tabi tutulmuşsa "Akıncı" da aynı muameleye tabi tutulmuş.
Yani...
Günlerce aç susuz bir hücrede tutulma, envai çeşit işkence falan...
Kısacası "zindan hatıraları" kısmında "yeni" bir şey yoktu...
Ancak...
Kitabın Tayyip Erdoğan ile ilgili bölümünde bugüne kadar gün yüzüne çıkmamış şahane bir haber saklıydı...
Halis Özdemir, Mamak hapishanesinden kurtulduktan sonra dönemin Refah Partisi İstanbul İl Başkanı Recep Tayyip Erdoğanı ziyarete gitmiş.
Ziyarette Erdoğan, Halis Özdemire Refah Partisi Genel Merkezinin kendisine karşı ilgisiz tutumundan yakınmış...
Kıymetinin anlaşılmadığını söylemiş...
Ve şöyle demiş:
"Bana Başbakan Turgut Özalın özel kalem müdürlüğü teklif ediliyor."
Yani...
"Turgut Özal bana önemli bir görev teklif ederken, bizimkiler beni dikkate almıyor" demek istemiş.
* * *
Kitabın yazarı Halis Özdemir, bugün Saadet Partisinde...
Erbakana bağlılığı sürüyor.
Yani...
AKP karşıtı safta...
Bu nedenle Özdemir bu hatırayı yazarak, bir anlamda Erdoğanın ta Refah Partisi İstanbul İl Başkanı iken "Bir gün Erbakanı terk edebilecek bir potansiyele sahip olduğu"nu ima etmeye çalışıyor.
Bu ima neyse de...
Benim için önemli olan şudur:
Refah Partisinin en radikal olduğu dönemde...
Dönemin liberal Başbakanı Turgut Özal, bir istidadı keşfedip, müthiş bir öngörüyle Tayyip Erdoğanı "Özel Kalem Müdürlüğü" gibi en mahrem alanına çekmek istiyor.
Nasıl? Sizce de ilginç değil mi?
* * *
Peki ya bu bilgi doğru değilse?
Ya Halis Özdemir, Erdoğanı "Milli Görüş" nezdinde biraz daha tartışılır kılmak için böyle bir yol tutturduysa...
Ya da yanlış hatırlıyorsa...
Olağan kuşku, beni sarıp sarmalayınca...
Hemen Başbakan Erdoğanın yakınındaki isimlerle temasa geçtim.
Konuyu özetledim ve "Doğru mu? Şunu bir sorsanız" dedim.
Onlar da Başbakana "Turgut Özalın size Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü görevini teklif ettiği doğru mu?" diye sordular...
Erdoğanın bu soruya yanıtı "Evet, doğru" olunca...
Bu "tarihi" gerçeği açıklamak üzerime farz oldu...
Evet...
80li yılların başında Tayyip Erdoğan, dönemin Başbakanı Özaldan "iyi bir teklif" almış...
Şimdi isterseniz hep birlikte "Ya Erdoğan bu teklifi kabul etseydi" meselesine kafa yorup, bir alternatif tarih yazımı işine girişelim...
Merak etmeyin: Atış serbest.