OZAN ARİF (VATAN DERDİ)

OZAN ARİF (VATAN DERDİ)

İletigönderen Feza Tiryaki » Prş Şub 14, 2019 23:24

OZAN ARİF (VATAN DERDİ)


Ozan Arif’i, önceden tanımayanlar, onu ilk, “Şerefsiz” taşlamasıyla tanıdı. Bu taşlamaya gösterilen tepkiye, oradaki sözleri, üstüne alınanlara şaşırdık. Ad verilmeden söylenen bu taşlama üzerine; milliyetçiyim diyen, milliyetçilikle oy alan bir siyasi parti yöneticisinin, ozana, avukatları aracılığıyla dava açması da şaşırtıcıydı.

Ozan, kendini televizyonda şöyle savunmuştu:

“Ben bir elbise diktim. O elbiseyi kendine yakıştıran olduysa ne yapabilirim?”

Ağzı dili tutulmayan, kafası çalışan, gözü gören nicesinin korkup siyasi güce boyun eğdiği, olmadı çıkarı için güce yalakalık yaptığı günümüzde, Ozan Arif”in kolayı, çirkini seçmeyip sonuna dek dik durması, gönlünün sesini dinlemesi, karşı çıkışı seçmesi önemlidir.

Bir önemi daha var bu duruşun. Yurdunu ulusunu sevenleri birleştirmesi; onun da katkılarıyla, eskinin sağcısının solcusunun, orta yolcusunun ben şuyum buyum demeden vatan sevgisinde, bu yüksek ülküde birleşebilmesi...

Ülkemizin yönetim biçimini değiştirecek yolu açan, “Anayasa değişikliği halk oylamasında” “Hayır” diyenlerdendi Ozan Arif. Cumhuriyetimizin yönetim sisteminin değiştirilmesini istemeyenlerle birlikti...

“İmama kızıp cami değiştirilmez” diyerek, “ Dereyi geçerken at değiştirilmez!” atasözünü bozup kendi durumlarına uyduranlar, dinciliğe sarılanlar, partisi ne yaparsa yapsın alkışlama kolaycılığına kaçanlar ozanı anlayamazlar. Her dönemin köçekçesi nasıl olunacak başka türlü? Yanar dönerlik nedir? Borusu ötenin borusunu çalmak nasıl bir şeydir? Kırk kapının ipini çeken, yine de havasını alanlar da ayrı...

Ne, zoru görünce tabanları yağlayarak kaçan, yürüdüğü yolda nefesi kesilen, ne benden sana bazlama, ne senden bana gözleme diyerek çark edenlerden, el oğuşturarak buyruk bekleyenlerden değildi Ozan... Yaşamını okuyunca anlıyorsunuz...

Bundan böyle de adı dillerde dolaşacak... Şiirleri elden ele gezecek, deyişleri dinlenecek...

Dün ölüm haberi, haberlere düşünce, deyim yerindeyse yer yerinden oynadı. Sevenleri ağıtlar yaktılar...

Önce, iki yıl öncenin çok tartışılan “Şerefsiz” taşlaması yeniden gündeme getirildi. Bu taşlamaya MHP genel sekreterinin gösterdiği tepki de yeniden anımsatıldı.

“Vâkıf olamadın bizdeki aşka / Eller ile girdin devamlı meşke/ Bu gün böyle dersin yarın bir başka / Sözünü yalayıp yutan şerefsiz!..”

Taşlamadan bir dörtlük böyle. Arkası:

“Yalan mıyım dansöz gibi kıvırdın / Yönümüzü başka yöne çevirdin /Şoför yaptık arabayı devirdin / Bizi uçuruma atan şerefsiz!..”

Ozan, olabilecekleri sezinlemiş, baştan açıklamış:

“İsim - misim vermedim / Korktuğumdan sanmayın / Gocunan şerefsizdir /bunu bari anlayın.”

Sözünü ettiğimiz parti sekreterinin ozan için dedikleri de çok çirkindi: “Bu meczubu muhatap almak mümkün dahi değildir. Bizimkisi teşbihte hata olmasın afkuran ite hoşt demekten ibarettir.”

Ozan Arif, asıl adıyla Arif Şirin, “ günümüzün halk ozanları” denildiğinde, güncel “halk şiiri tarzı” dizeler okunduğunda, “gurbet” “vatan” denildiğinde, bir de “Samsun” denilince hemen akla gelecek, gelecekte de yaşayacak. “Aşıklar Bayramı” yarışmalarından aldığı birincilik ödülleriyle, güzel sesiyle, unutulmaz taşlamaları, atışmaları, deyişleriyle anılacak bundan böyle.

İki gün sonra (16 Şubat) memleketinde (Samsun Kıranköy) toprağa verilecekmiş, duyurdular.

Oğlunun hastane önündeki kısa bir açıklamasını da yayınladı gazeteler.

Üç yıl önce hastalandığında gırtlak kanseri tanısı konmuş. Hemen ameliyat edilmiş, tedavisine başlanmış. Sağlığı iyi gidiyormuş, ta ki iki hafta öncesine kadar. Birden rahatsızlanmış. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Hastanesine yatırılmış. Orada ölmüş. Oğlu Mehmet Alp Şirin:

“İyiydi... En son iki hafta önce birdenbire bu durum ortaya çıktı...” diyor.

“Sonuç bu!..”

Babası için dedikleri de gerçek değil mi?

“Türkiye, değerli bir halk ozanını kaybetti.

Türk milliyetçileri Ozan Arif’i kaybetti.

Ben, değerli bir halk ozanını, Ozan Arif'i, babamı kaybettim.”

*
Ozan Arif, Giresun’un Yükselen köyünde doğmuş, Samsun’da okula gitmiş, Perşembe Erkek İlk Öğretmen Okulunu bitirerek de öğretmen olmuş. Dokuz yıl öğretmenlik yapmış, on bir yıl Almanya’da çalışmış, gurbeti görmüş, tanımış, sonra memlekete geri dönüş...

Bu günlere kadar çalmış söylemiş...

Gurbette çalıp söyledikleri çok içli deyişler. Anası, babası, köyü burnunda tütmüş:

“Arif hasret sözlerine / Şevkat dolu gözlerine / Anacığ’mın dizlerine / Yatmak nasip olacak mı?”

“Akşamları akşamları / “Ölüm” gurbet akşamları / Gözlerimde anam babam / Tüter gurbet akşamları...”

“”Köye vardım, varmasaydım / Köyüm eski köyüm değil / Bu halleri görmeseydim / Köyüm eski köyüm değil...”

“Gurbette ölürsem mezar taşıma / Ne gün gördü ne de güldü yazsınlar / Uğrayan olursa okur başıma / Bu dünyayı zindan bildi yazsınlar.

“Sürgün oldu vatanından, yurdundan / Ayrılmadı sevdiğinin ardından, / Ülkü adlı bir güzelin derdinden / Sarardı, kurudu, soldu yazsınlar.”

“Çilelerim köprü oldu Tuna'ya / Dilimden anlamaz kulun Almanya /Döneceğim günü hep saya saya / Ömrümü tüketti yılın Almanya.”

Yine gurbette yazdıklarından bir dörtlük:

“El gibi sıraya katışamadım / Evlat oldum elden tutuşamadım /Anam, babam öldü yetişemedim / Köyüme çok uzak yolun Almanya.”

Son yazdığı taşlamalardan birinin ilk dörtlüğü bu:

“Hayır! diye haykır ki, bizi satanlar duysun / Türkiye’de Türklüğe, Türk‘e çatanlar duysun / Pe-ka-ka‘yı daha dün boşayanlar utansın / Fetö ile nikahsız yaşayanlar utansın!..”

Hesap soran dizeleri de var, ta Özal döneminden:

“Nerden aldın bu parayı / Nasıl zengin oldun böyle /Söyle damat söyle söyle / Nerden aldın bu parayı?”

O ünlü küfürlü şiirinden bir iki dize de yazalım mı? Bu sözleri günümüzün "aydın" adlı karalarına:

“Sahte aydın gömleği giyenler kulak versin / Özür denen şu haltı yiyenler kulak versin/ “Hepimiz Ermeniyiz”diyenler kulak versin...”

“Türk ekmeği yersiniz, yedikçe azarsınız...”

“Sizin gibi aydını.. Sizin gibi aydını...Yediden yetmişini...”

*
Vatan diye diye uçtu bu alemden ozanımız, sonsuzluğa karıştı:

“Vatan derdi... Vatan derdi...

Yine de vatan derdi...”


Feza Tiryaki, 14 Şubat 2019

https://www.youtube.com/watch?v=lccJi2k2kNk
https://www.youtube.com/watch?v=-FMIXeZr-vU
Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 987
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12

Re: OZAN ARİF (VATAN DERDİ)

İletigönderen Gönül Pınar Atacı » Cum Şub 15, 2019 9:11

Büyük insan ve dahi ozan, üstün demokrat ve gerçek vatansever Ozan ARİF tüm yurdun ve ulusun omzları üzerinde uğurlandığı ölümsüzlüğün en ak, pak ve parlak ışıkları içinde yatsın, ruhu şad, toprağı bol olsun. Asla unutulmayacak ve unutturulmayacaktır. O'na adanmış bu muhteşem yazının çok değerli yazarı sevgili Feza TİRYAKİ'ye ise özel tebrikler,sonsuz teşekkürler,en iyi dilekler.
Kullanıcı küçük betizi
Gönül Pınar Atacı
Üye
Üye
 
İletiler: 1285
Kayıt: Sal Ara 01, 2015 9:02

Re: OZAN ARİF (VATAN DERDİ)

İletigönderen Feza Tiryaki » Cmt Şub 16, 2019 9:22

Değerli Gönül Pınar Atacı; “Güncel Meydan”ın destekçilerinden, sadık okurlarından biri olarak, bu değerli bilgiağı gazetesinde yazan bizleri, ayrıca, kişisel övgünüzü belirterek ödüllendiriyorsunuz... Sağ olun, var olun... Sevgiler...
Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 987
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12


Şu dizine dön: Feza TİRYAKİ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

cron

x