Aziz Yıldırım Metris Cezaevi’ndedir.
Aziz Yıldırım hakkında “özel yetkili” savcılık;
1.- Çıkar amaçlı çete oluşturmak [ve]
2.- Şike yapmak… fiilleri nedeniyle tutuklama istemiştir.
Ama mahkeme, tutukluluk kararını şike nedeniyle vermiştir…
Ve Aziz Yıldırım bu karar gereğince Metris Cezaevi’nin yolunu tutmuştur.
İşte size basit, yalın ve ama önemli bir gelişme…
Niçin önemli?
Çünkü, şike suçlaması ile hakkında tutuklama kararı verilen Aziz Yıldırım normal bir sanıktır artık…
Özel yetkili savcı ve mahkemelerin görev alanı dışına çıkartılmış bir alelade sanık…
Ve Aziz Yıldırım bu nedenle Metris Cezaevi’ne gönderilmiştir.
Başka bir deyişle, Aziz Yıldırım’ın geceyi geçirdiği zindan Silivri değil, Metris’tir…
İşte basit ve yalın olan bir diğer sonuç ise şudur:
- Aziz Yıldırım’ın yargılanması “özel yetkili” mahkemeler tarafından yapılmayacaktır.
Çünkü üzerine atılı suç, şikedir.
Çünkü, Sporda Şiddetin Önlenmesi Yasası olarak bilinen yasanın uygulaması “özel yetkili” savcı ve mahkemelerin işi değildir.
Eğer tutuklama, şike suçundan değil de, “çıkar amaçlı çete oluşturmak” suçu nedeniyle olmuş olsaydı, durum değişikti.
Ama durum değişik değildir, basit, yalın ve sadedir.
Dolayısıyla ortaya çıkan hukuki sonuç da önemlidir…
Söz konusu tutuklama kararında altı çizilmesi gereken ciddi bir hukuka aykırılık daha vardır.
Ceza hukukunda temel olan tutuksuz yargılamadır.
Tutukluluk hali bir istisnadır.
Bir sanığın tutuklu olarak yargılanması için yasada belirtilmiş koşulların varlığı gereklidir.
Bu koşulların en önemlileri ise;
1.- Sanığın belili bir adresinin bulunmaması,
2.- Sanığın delilleri karartma ihtimali bulunması,
3.- Kaçma riskinin bulunması…
Çağırın hukuk fakültesi 1. sınıf öğrencisini ve sorun:
- Aziz Yıldırım’da bu koşulların hangisi mevcuttur?..
Alacağınız yanıt doğrudur…
Ama Aziz Yıldırım’ı Metris Cezaevi’ne gönderen Ağır Ceza Mahkemesi hâkimleri böyle düşünmemektedirler…
İşte bu noktada düşünülecek şey, sayın ağır ceza mahkemesi hâkimlerimizin niçin böyle düşünmedikleridir…
Üstelik Aziz Yıldırım gerçekten hastadır.
Polis sorgusu sırasında karga tulumba bypas yapılarak ayakta tutulmaya çalışılan bir kalp, tansiyon ve şeker hastasıdır…
Kaçması mümkün değildir.
İkametgahı Fenerbahçe Kulübü’dür.
Ve delilleri karartması asla olası değildir. Çünkü polis, suç delillerinin 8 ay öncesinden toplandığını ve bunların telefon dinlemeleri ve bazı fotoğraflar olduğunu söylemekte ve bu deliller “gizli” olan bir soruşturma sürecinde medyada bol/kepçe yayınlanmaktadır…
Aziz Yıldırım hangi delilleri karartacaktır?..
Diyelim ki ortada karartılabilecek deliller vardır… Aziz Yıldırım bu delilleri bir talimatla karartamaz mı?..
Hayır, ortada hukuku çatırdatan büyük bir skandal vardır!..
Ve skandal, kendi yatağı içinde, kendi dinamikleri doğrultusunda akan bir dere değildir…
Beklentimiz inandırıcı bir hukuki uygulama, sağduyu ve adalet duygusunun yaşamakta olduğumuz olayı bir an önce aydınlatmasıdır…
farukhaksal@superonline.com
http://www.soruyusormak.com
http://www.kitlecizgisi.com
http://www.dnm-ler.com