
Karnından konuşanlar ülkesi yaratılmaya çalışılıyor, herkes vantrolog olmalıydı..
Gözler bile düşünceleri anlatıyordu, bu yüzden göz göze gelmek bile yasaktı!
Gözler yere bakacaktı..
Emperyalizmle öyle bir işbirliğine gidilmişti ki, kuşatılıyordu yurdumun her metre karesi..
Engeller yaratılacaktı özgür düşüncenin karşısında, ve halk bir kenara itilecekti!
Tek ses, tek düşünce, tek tipçi bir anlayış yaratılıyordu..
"Benim" gibi düşünmeyenlere yaşam hakkı yok artık, deniliyordu..
Artık düşünmenin başlangıcında olan her şeyin peşinde koşuluyordu. Her kelimenin peşinde koşacakları günler yakındı..
Ve baharı yasaklayacaklar, yazı anımsatıyor diye!
Bunlar dostluğu anımsatıyor diye el sıkışmayı yasaklayacaklar..
Belki yarınlarda iki kişinin bir araya gelmesi bile yasaklanacak..
Emperyalizm kendisi için engelsiz bir dünya istiyordu..
Sabanın takılmayacağı taşsız tarlalar düşlüyordu..
Kirli kapitalizmin tek düşmanı vardı: "Kemalist düşünce!"
Ey Anadolu halkı..
İşte manzara bu, durum gerçekten vahim!
Her kesimin yiğit, dürüst, boyun eğmeyen kardeşlerim..
Düşünmeye kilit vurmaya hazırlanan bir süreç var önümüzde!
Ya hep beraber karşı çıkacağız bu duruma, ya da hep beraber öleceğiz, "..ya istiklal ya ölüm!" diyerek.
İşte bu olumsuz, bu karanlık tablolar karşısında ey Anadolu’nun parlak, aydınlık, ilerici düşünceli insanı..
Hangi kesimden olursa ol ve yurtseverliğini göster!
Hadi hep beraber yasaklara karşı çıkalım, ve 12 Haziran‘da emperyalizmin bütün yüzlerine Kemalizmin yumruğunu vuralım. Gelin emperyalizmin modern sömürü düzenini hep beraber yıkıp, düşünce özgürlüğüne Kemalizmin damgasını vuralım!
Ümit DOĞANCI
6 Haziran 2011, Frankfurt