
Pavarotti bir süredir kanserle mücadele ediyordu. Luciano Pavarotti, dünyanın en çok tanınan opera sanatçılarından biriydi.
71 yaşındaki Pavarotti, Temmuz 2006da pankreas kanseri rahatsızlığından ötürü New Yorkta ameliyat olmuş, kendisine geçen sürede beş kür kemoterapi uygulanmıştı. Pavarottinin menejeri Terri Robson, sanatçının İtalyanın Modenadaki evinde bu sabah erken saatlerde, hayatını kaybettiğini belirtti. Robson, Pavarotti, ölümüne neden olan pankreas kanserine karşı uzun ve zorlu bir savaş verdi dedi.
Luciano Pavarotti, 8 Ağustosta grip teşhisiyle hastaneye kaldırılmış, iki haftayı aşkın süre tahlillerden geçtikten sonra taburcu olmuştu.
Yazın Adriyatik Kıyısındaki villasında tatilini geçirdiği sırada, Pavorottinin solunum rahatsızlıkları ilerlemişti.
Kuşağının en büyük tenorlarından biri olarak adlandırılan Luciano Pavarotti, son olarak iki yıl önce Torinodaki Kış Olimpiyatları sırasında sahneye çıkmıştı.
SEVENLERİNİN KALBİNDE İZ BIRAKTI
esinin yanı sıra dünya genelindeki stadyumlarda on binlerce kişiye verdiği konserler ve düet albümleriyle iz bırakan Büyük Luciano Pavarotti, sanat çevrelerinin dikkatini ilk kez sahne aldığı Covent Gardenda 1963 yılında çekti.
Pavarotti, İtalyan lirik repertuvarının gerçek yorumcusu olmasını sağlayan ince sesi ve karizmatik sahne performansıyla 1960 ve 1970li yıllarda şöhret basamaklarını çıktı ve kendisine gerçek bir hayran kitlesi oluşturdu.
Ünlü tenor, Placido Domingo ve Jose Carreras ile düzenlediği Üç Tenor konserleriyle, birçok şarkıcıyla ortak söylediği düetleriyle ve hayır konserleriyle hayranlarının kalbinde taht kurdu.
Eleştirmenler tarafından sanatsal yönü daha gelişmiş olarak gösterilen Domingo dahil bazı tenorların erişemediği doğal yeteneğe ve sempatikliğe sahip olan Pavarotti, Enrico Caruso ile başlayan 20. yüzyıl opera tarihinin en büyük yıldızlarından biri olarak göze çarpıyor.
Sanat kariyerini, Evet Giorgio ile Rigoletto filmlerinde rol alarak süsleyen, ancak beyaz perdede istediğini bulamayan Pavarotti, Ben, Luciano Pavarotti adlı otobiyogrofisini de kaleme aldı.
Dünya genelinde hayran kitlesi oluşturan Pavarotti, sıcak gülümsemesiyle, Neapolitan folk şarkılarını söylediği sırada terini sildiği beyaz mendiliyle, pop şarkıcılarıyla yaptığı düetlerle, on binlerce kişiye hitap ettiği stadyum konserleriyle, Bosna savaşı sırasında U2nin solisti Bonoyla düzenlediği konserle ve neşeli Noel şarkılarıyla Pekinden Buenos Airese tüm sevenlerinin kalbinde iz bıraktı.
ÖZGEÇMİŞİ
Modern (Opera) dönemindeki en önemli ses sanatçılarından Pavarotti 1935te İtalya, Modenada doğdu. İlk müzik deneyimini şehrindeki koroda, babası Fernando ile yaşadı.
Delikanlıyken, babasıyla Gioachino Rossini adlı koroyla Gallere gitti. Llangollen uluslararası şarkı söyleme yarışmasında birinci oldu ve bu onu bir tenor olmak konusunda hırslandırdı.
Aslında bir öğretmen olmak için yetiştirilen Pavarotti, Arrgio Pola ve Ettore Campogallianni tarafından aldığı derslerle Concorso İnternazionale adlı ödülü 1961 yılında kazandı ve opera dalındaki başlangıcını bir tiyatro salonunda La Boheme eseri ile aynı yılın 29 Nisanında yaptı.
Bundan sonra Güney ve Kuzey Amerika, Asya, Afrika, Avrupa ve Avustralyada birçok kez konser verdi. Ayrıca bu ona Dünyanın birçok yerinde konser veren 3 tenordan biri olma gibi bir mevki sağladı.
Ardından Modenada genç şarkıcıları eğitecek bir okul açtı.
Şu zamana kadar gelmiş geçmiş şüphesiz en önemli tenor olarak nitelendirilen Pavarotti, pankreas kanseri nedeniyle yaklaşık bir yıl önce ABDde ameliyat edilmişti. Pavarotti, bir süre önce de Modenada hastaneye kaldırılmıştı.
Kaynak