Perinçek: "PKK saldırmadan önce ABD mevzilerimizi bomba

Güncel Meydan | Güncel Haberler Köşesi

Perinçek: "PKK saldırmadan önce ABD mevzilerimizi bomba

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Eki 24, 2007 22:12

"Türk askerinin mevzilerine PKK timlerinin saldırısından önce uzaktan ABD füzeleriyle saldırıldığı ve asıl kayıpların o zaman verildiği bilgileri bulunuyor."

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, hafta sonu Hakkari'nin Dağlıca kırsalında Mehmetçiğe yapılan hain saldırı ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. PKK timlerinin istihbarat bilgisi böyle bir operasyonu yapmaya yeterli olmadığını belirten Perinçek, Türk askerlerinin koordinatlarının Amerikan istihbaratı ağı tarafından PKK'ya verildiğini açıkladı. Perinçek, PKK'nın askerlerimize saldırmadan önce Türk mevzisine ABD tarafından füze ile saldırıldığını söyledi.


İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in basın açıklamasının tam metni.


ABD SİLAHLI DESTEĞİ

12 askerimizi şehit eden saldırı, ABD'nin Kuzey Irak'taki askeri güçlerinin desteğiyle gerçekleştirilmiş bulunmaktadır.

1- Bölgede öldürülen PKK'lıların elinde GPS yani coğrafi konum bildiren cihazlar ve doğrudan uyduya bağlantılı telefonlar ele geçirilmiştir. Esasen uzmanların verdiği bilgiye göre, PKK timlerinin istihbarat bilgisi böyle bir operasyonu yapmaya yeterli değildir. ABD'nin bölgede 60 bin fitte uçurduğu insansız casus uçaklarının gece görüş sistemleriyle elde ettiği istihbarat bilgileri, anında PKK timlerine aktarılmaktadır. ABD istihbarat ağı, Türk askerinin ve PKK timlerinin konumuna ilişkin elektronik enboyları (koordinatları) PKK timlerine aktarmaktadır.

2- Türk askerinin mevzilerine PKK timlerinin saldırısından önce uzaktan ABD füzeleriyle saldırıldığı ve asıl kayıpların o zaman verildiği bilgileri bulunuyor.
Kaldı ki, PKK timlerinin ABD özel kuvvetleri (Delta Force) tarafından askeri eğitimden geçirildiği artık herkes tarafından biliniyor. Nitekim PKK lideri Murat Karayılan yaptığı açıklamada, Kuzey Irak'a girecek Türk Ordusu'nun karşısında, yalnız PKK'nın değil, ABD silahlı güçlerinin ve peşmerge güçlerinin bulunduğunu açıkça söylemektedir.


TEHDİDİN KAYNAĞI, ÇAPI VE ÜSSÜ

Önce Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu tehdidi doğru saptamak gerekir. Bu, tehdit, kaynağı ve arkasındaki güçler belli olmayan bir ifadeyle "terör" diye adlandırılamaz; "PKK terörü" diye adlandırmak da yetersizdir.

1. Türkiye, Irak'ı işgal eden ABD emperyalizminin ülkemizi parçalamaya yönelik tehdidiyle karşı karşıyadır.
2. Tehdit, ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamındadır. Bu nedenle Kuzey Afrika'dan Orta Asya'ya kadar uzanan bir tehdidin parçasıdır. Bu boyutlarıyla dünya ölçeğindedir; bütün dünyanın geleceğini ilgilendirmektedir.
3. PKK, burada ABD'nin kullandığı araçlardan biridir.
4. Tehdit üssü, Irak'ın kuzeyinde kurulmuş olan İkinci İsrail'dir.


DEVLETİN VE MİLLETİN TOPYEKÛN GÜCÜYLE MÜCADELE

ABD kaynaklı, kıtalararası çapta ve bütün dünyanın geleceğini belirleyen bir tehdide, basit bir "Sınır ötesi harekât"la cevap verilemez. Sınır ötesi harekât gereklidir. Ancak bu harekât, devletin ve milletin topyekûn bütün gücünü harekete geçirecek bir seferberliğin parçası olursa, başarıya hizmet eder.

İşçi Partisi, bu amaçla terörü bitirmek için 12 Haziran 2007 tarihinde, devletin ve milletin bütün güçlerini harekete geçirecek bir program ilan etmiştir. Bu program,

- Güçlü devlet,
- Halk seferberliği
- Ortadoğu'da ittifak

bölümlerinden oluşmaktadır. ABD tehdidine karşı koyma görevi, siyasal, ekonomik, kültürel ve psikolojik bütün boyutlarıyla planlanmalı ve uygulanmalıdır.

İşçi Partisi, bu gerçeklerden hareketle Türkiye ekonomisini vatan savunması gereklerine uygun olarak düzenleyen "Millî Direnme Ekonomisi Programı"nı hazırlamıştır.


KİLİT MESELE: TAYYİP ERDOĞAN YÖNETİMİNDEN KURTULMAK


Türkiye'nin terörden kurtulması için, öncelikle ABD ile birlikte hareket eden Tayyip Erdoğan yönetiminden kurtulması gerekiyor.

- Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi parçalamayı amaçlayan BOP görevlisi olduğunu defalarca itiraf etmiştir.
- Abdullah Gül, ABD Dışişleri Bakanı Powell ile 3 Nisan 2003 tarihinde 9 sayfa 2 maddelik gizli bir anlaşma yaptığını itiraf etmiştir.
- ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Nicholas Burns, Erdoğan ve Gül'ün ABD'ye verdikleri sözü tuttuklarını kamuoyu önünde açıklamıştır.

Son birkaç günün olayları dahi, iktidar sahiplerinin ABD ile bağlantılarını açıkça sergilemiştir:

- Tayyip Erdoğan, Fethullah Hoca'nın toplantısına katılmak için Londra'ya gitmiştir.
- Abdullah Gül, "terör meselesini çözmek için" yaptığı görüşmelere PKK'nın yasal kanadı olan DPT yönetimini çağırmaktadır. Açıktır ki, ABD'nin PKK'yı yasallaştırma planı içinde hareket ediyorlar.
- Tayyip Erdoğan, Cuma günü 24 TV haber kanalında açıklamalarında "Silah bıraksınlar, gelsinler Meclis'e girsinler" diyerek, Mehmetçiği öldürenleri Meclise davet etmektedir. Zaten Meclis'te bir PKK grubu oluşturulmuştur. Şimdi de bu grubun büyütülmesi aşamasına geçilmiştir.
- Tayyip Erdoğan, askeri harekât konusunda "Bedeli neyse öderiz" diyerek, halkımıza karşı ABD'nin psikolojik savaşını yürütmektedir. Askerî hareket öncesinde söylenebilecek tek söz şudur: "Bedeli neyse ödetiriz."

Terörün arkasında ABD var ve Türkiye'deki iktidar sahipleri, ABD'ye bireysel hizmet sözleşmeleriyle bağlanmışlar ve sözleşmeli personel konumunda bulunduklarını açıkça söylüyorlar. O nedenle Türkiye öncelikle devletin ve milletin bütün gücünü harekete geçirecek Millî Hükümet kurma sorunuyla yüz yüzedir.


MİLLİ HÜKÜMET ÖNCELİKLE KISMİ SEFERBERLİK İLAN EDER

Türkiye hızla parçalanmaya ve iç çatışmalara doğru sürüklenirken, Tayyip Erdoğan iktidarı ABD tarafından belirlenen görevi gereği Ordunun elini kolunu bağlayan bir tutum içindedir.

Bugün milli bir hükümetin ilk yapacağı iş, kısmi seferberlik ilan etmektir.

Tehdidin ciddiyeti bunu gerektirir. Kısmi seferberlik ilanı, terörün basit bir PKK terörü sorunu olmadığı, bir vatan savunması göreviyle karşı karşıya bulunduğumuz anlamına gelir.

İkincisi, kısmi seferberliğin terör örgütü ve arkasındaki kuvvetler açısından da caydırıcı etkileri olur.

Önümüzdeki dönemde kaçınılmaz olarak bir Millî Hükümet kurulacak ve ülkeye yönelik tehditlerin kesinlikle üstesinden gelinecektir. Türkiye'nin gücü buna fazlasıyla yeterlidir. Bölgenin diğer ülkeleri de kuşkusuz bizimle birliktedir.


Kaynak
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Şu dizine dön: Haberler

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x