
ANTALYA - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, küreselleşme çağında dünya barış ve güvenliği için en büyük tehdidin terörizm olduğunu söyledi. Antalya'nın Serik ilçesine bağlı Belek beldesinde bu yıl 9'uncusu düzenlenen İpekyolu 2008 General/Amiral Semineri'nin açılışında konuşan Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, küreselleşme çağında, dünya barış ve güvenliği için en büyük tehdidin terörizm olduğunu belirtti. Terörizmin küresel bir tehdit haline dönüşmesiyle tehdit algılamalarının da konvansiyonel ve ülke sınırlarına odaklı olmaktan çıktığını vurgulayan Orgeneral Büyükanıt, bu algılamaların asimetrik ve küresel bir boyut kazandığına dikkati çekti. Terörizmle artık sadece ulusal düzeyde ve ulusal politikalarla mücadele etmenin imkansız olduğunun altını çizen Orgeneral Büyükanıt, ''Bu kapsamda uluslararası iş birliği, terörle mücadelenin olmazsa olmazı haline gelmiştir'' dedi.
Seminerin ana konusunun ''Küresel Güvenlik ve Uluslararası İş Birliği' olduğunu ifade eden Büyükanıt, ''Henüz ortak bir tanımını yapamasak da terörizmin 21. yüzyılın en ciddi hastalığı olduğu konusunda sanırım hemfikiriz'' diye konuştu. Terörizmin, terör örgütünün benimsediği ideoloji çerçevesinde şiddet yoluyla hedef sosyal gruba siyasal mesajlarını dayattığı bir yöntem olduğunu belirten Orgeneral Büyükanıt, ''Burada ideoloji değişebilir ama şiddeti siyasal amaçla kullanma unsuru değişmez. Bu sebeple, ideolojileri ne olursa olsun, terörün hiçbir türü meşru görülemez. Hatta, terörü meşru görmeye yakın eğilimler dahi kabul edilemez'' dedi.
Küreselleşme ile insanlığa sunulan teknolojik imkanların aynı zamanda terörist örgütlerce de istismar edildiğini belirten Büyükanıt, özellikle iletişim alanında meydana gelen gelişmelerin, terörist örgütlerin propaganda araçlarını çeşitlendirdiğini vurguladı.
GELİR DAĞILIMINDAKİ ORANTISIZLIK VE SOSYAL ADALETSİZLİK
Terörizme karşı mücadelenin uzun ve sabır gerektiren uygulamalar olduğunu belirten Büyükanıt, askeri yöntemlerin terörle mücadelenin boyutlarından sadece biri olduğunu vurguladı. Bu mücadelede diplomasi, istihbarat, ekonomi, finans, bilgi ve hukuk alanlarındaki faaliyetlerin de en az askeri yöntemler kadar önemli olduğuna işaret eden Büyükanıt, terör örgütlerinin, kanlı eylemlerine kaynak sağlamak maksadı ile insan ve uyuşturucu kaçaklığı, kara para aklama, haraç toplama, korsanlık ve fidye için adam kaçırma faaliyetleri ile uluslararası suç örgütleri gibi hareket ettiklerini hatırlattı. Büyükanıt, şunları söyledi:
''Örneğin PKK/Kongra-Gel terör örgütünün, Avrupa'ya kaçırılan eroinin yüzde 80'inden sorumlu olması, çeşitli Avrupa ülkelerinde zorla para toplaması, hatta Sri Lanka'daki Tamil Kaplanları adlı terör örgütüne silah satması, terör örgütlerinin faaliyetlerinin ulaştığı uluslararası boyutu göstermesi açısından anlamlıdır. Böyle bir durumda, bu yıl ABD yönetiminin PKK'yı Dünyada Uyuşturucu Kaçakçılığı Yapan Örgütler listesine sokmuş olması, terörle mücadele eden ülkelere büyük moral desteği sağlamıştır. Şüphesiz bu tür suç örgütlerini terör listelerine dahil etmek yeterli değildir. Uygulamaya yansımayan bu tür listeler, tek başına terörle mücadelede yararlı olmaz.''
Mevcut koşullarda terörizmle mücadelede işbirliğinin BM çerçevesinde gerçekleştirilebileceğine inandığını vurgulayan Büyükanıt, ''Yeter ki BM ve diğer uluslararası kuruluşların terörizmle mücadele konusunda aldığı kararlar ve geliştirdiği inisiyatifler ülkelerin iç hukuk sistemlerine de yansıtılabilsin'' dedi.
