Provokasyon İstihbaratı Kimden?/Burçak YAZICI

Provokasyon İstihbaratı Kimden?/Burçak YAZICI

İletigönderen burcakyazici » Cum Kas 02, 2012 1:40

PROVOKASYON İSTİHBARATI KİMDEN ?

Bir CUMHURİYET BAYRAMI geçirdik; Provokasyon ile terörist halkın yürüyüşü ile görevini yapamayan polisi ile ve biber gazı parfümü, tazyikli suyu ile…
Kısacası yine suyu çıkarılan çıkarılmaya çalışılan bir milli bayram vardı. Kimine göre alternatif kutlama suçtu, kimine göre hak…
Peki, bu kadar yaygara koparılıp ortalığı birbirine katmaya yeten bu meşhur istihbarat kimden geldi. Bu noktayı açıklayan bir yetkili yok, gerçi soran kimsede yok…
Öyle ya; sahte haber yaptığı mahkeme kararı ile belgelenmiş bir gazetecinin yazısı delil sayılarak başlatılan Balyoz davasında insanlar yıllarca hapse mahkum edildi bu ülkede…
Uydurma haberleri ile ünlü pensilvanyanın sesi gazetesi yazıları ile Ergenekoncu denilip tutuklandı insanlar ülkemizde…
Tecavüzcünün gizli tanık olduğu, dağda yetişip teröre karıştıktan sonra yakalanınca itirafçı olup yazılan hikayelerle intikamlar alındı, kendisine o dağları zindan edenlerden…
Şimdi bu istihbarat kimden gelmiş ne önemi var ki…
Gerçi istihbaratın kimden geldiğini sormaya da gerek yok…
Zaten istihbarat benden diye bas bas bağırıyor birileri de nedense bunu dile getiren medyada yok…
Başbakan açıklama yapıyor; polis görevini yapmadı…
Kimse sormuyor ki;
Sayın başbakan polisin görevi ne idi; bayramın kutlanmasını ne pahasına olursa olsun engelleme görevini mi verdiniz polise? Diye…
İçişleri bakanı açıklama yapıyor; efendim istihbarat asılsız çıktı…
Yine kimse sormuyor; sayın bakan sizin göreviniz halkı engellemek mi doğru bilgiler ve istihbaratlar ile halkın huzur içerisinde bayramını kutlamasını sağlamak mı?
Yada…
Bu kaçıncı yanlış istihbarat?
Bir şey sehven bir kere olur elli kere olduğunda sehven olmaktan çıkmıştır; ya bunda kasıt vardır yada siz bu işi beceremiyorsunuz demek değil midir?
Diğer tarafta başbakan polisin halkı engellemesinin kaldırılma emrinin Cumhurbaşkanı tarafından verilemeyeceğini dile getiriyor. Biz bugünlere iki başlılıkla gelmedik diyor.
Yine kimsede ses seda yok…
Neyse onlar korktu her halde soramadı diyerek ben sorayım;
Sayın başbakan; Siz bu söyleminiz ile Cumhurbaşkanlığı makamının bu ülkede tarafsızlığını kaybettiğinin ve emrinize girdiğinin itirafını yapmış olmuyor musunuz?
Bu söylemden sonra nasıl olurda bu idarede demokrasiden söz edebilirsiniz?
Bu söylem ile baş benim diyerek diktatörlüğünüzü resmen kendi ağzınız ile itiraf etmiş olduğunuzun farkında mısınız?
Yoksa buda sehven bir söylem mi?
Muhtemelen her hata gibi bunu da sehven deyip geçiştireceksiniz…
Oysa görünüyor ki diktatörlük içgüdüsü ile Cumhuriyet Bayramına saldıran bir zihniyet var ortada…
Polise emiri veren ve polis tarafından engellenemeyince polis görevini yapmadı diyerek aba altından sopa gösteren söylem ile asıl itirafı yapıyorsunuz;
Hem de bas bas bağırarak; PROVOKASYON İSTİHBARATINI BEN VERDİM…
Diyorsunuz…
Eh…
Bu durumda içişleri bakanı da istihbarat asılsız çıktı diyerek sizin arkanızı temizlemeye çalışıyor.
Öyle ya karar mercii sizsiniz ve Cumhurbaşkanı bile sizin kararınızı sorgulama yetkisine sahip değil…
Bunları ben söylemiyorum, sizin söylemleriniz bunlar da…
Yalnız tek bir sorun var;
Sizin bu yaptığınız uygulama ve diktatörlük bizim kanunlarımızda yok…
Acaba…
Şimdi bu saatten sonra kalkıp yeni Anayasa’da biz demokratik olacağız ve halka eşit haklar tanıyan bir anayasa yapacağız diyebilir misiniz?
Yoksa…
Yeni Anayasa diyerek halka diktatörlük anayasasını mı direteceksiniz?
…….
Ben cevabı biliyorum da…
Yarın bu millet size gereken dersi verdiğinde lütfen sehven hatalar yaptık masalına sığınmayın…
Delikanlı gibi çıkıp yıkmayı denedik ama TÜRK MİLLETİ izin vermedi deyin…
Olur mu?

Burçak YAZICI
Kullanıcı küçük betizi
burcakyazici
Üye
Üye
 
İletiler: 29
Kayıt: Pzr Haz 24, 2012 1:15

Şu dizine dön: Sizin Makaleleriniz

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x