RAND KURULUŞUNUN ILIMLI İSLAM AĞI KURULMASI KONUSUNDA ABD HÜKÜMETİNE ÖNERDİĞİ PROJE

Rand Kurumu, Soğuk Savaş ve günümüzdeki radikal İslam tehdidi arasındaki paralellikleri göz önünde bulundurarak Amerika ve müttefik güçlerin Soğuk Savaş döneminde demokratik ağ ve enstitüler kurma konusundaki çabalarını inceledi ve bunlardan günümüzde Ilımlı İslam Ağ Örtüsü kurulması için dersler çıkardı. Araştırmacılar, Soğuk Savaş ve bugünkü İslami tehdit arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları belirlediler, ABDnin Müslüman dünyasıyla olan münasebetini belirleyen programları değerlendirdiler ve bir ılımlı İslam şebekesi kurulması konusunda da yol haritası çizdiler.
Soğuk Savaş Dönemi: ABD bir vakıf gibi hareket etti.
Soğuk Savaş sırasında ABD adeta bir vakıf gibi hareket etti ve Komünizme karşı savaşmak için demokratik enstitülerin kurulmasına para ve organizasyon konusunda destek sağladı. ABD ve müttefik güçlerin bu dönemde oluşturmaya çalıştıkları ağın yapılanmasındaki en temel özellik kamu ve özel sektörler arasında kurulan bağlantıydı. ABD ve Avrupada zaten Komünizme karşı demokratik entellektüel bir hareket mevcuttu. Yapılması gereken tek şey mevcut bireysel çabaları bütünsel bir kampanyaya dönüştürmek için para ve organizasyon sağlamaktı. Bütün bu çabalarda ABD tam bir vakıf gibi hareket etti: Bütün projeleri değerlendirdi ve bunların ABDnin amaçlarını destekleyip desteklemediğini inceledikten sonra kendi çıkarlarını destekleyenlere maddi destek sağladı ve kendini geri çekerek bu projeleri hazırlayan organizasyonların bağımsız bir şekilde amaçlarını gerçekleştirmesine fırsat verdi.
Soğuk Savaş Döneminde ABD ve Müttefiklerinin Şebekeleşme Çalışmalarının Başarılı Olmasındaki Dört Faktör:
- 1. Şebeke geliştirme çabalarının politika, ekonomi, bilgi, medya ve diplomasi konularını da içine alan daha genel bir stratejinin parçası olması.
2. Bu şebeke çalışmalarının zaten var olan mevcut hareketleri beslemesi ve onlarla örtüşmesi.
3. ABD ve müttefik ülkelerde politik arenada Komünizme karşı savaş alanı dışında politik ve ideolojik alanlarda da mücadele edilmesi gerektiği konusunda bir fikir birliğinin olması. Bu politik fikir birliği, bu şebekeleşme çalışmalarının hiçbir politik engele takılmadan açık açık yapılmasını sağladı.
4. ABD hükümeti bir taraftan desteklediği grupların bağımsız hareket etmelerini sağladı ve diğer bir taraftan da bu bağımsız hareket eden grupların sonuçta ABDnin uzun vadedeki stratejik amaçlarına hizmet etmesini sağladı.
ABD, aynen 1940ların sonunda olduğu gibi yeni ve zor bir jeopolitik durumla karşı karşıya. Soğuk Savaşın başındaki tehdit nükleer güç Sovyet Rusya öncülüğündeki küresel Komünist hareketti. Bugünkü tehlike ise terörizm ile Batıyı hedef alan "Küresel Cihad Hareketi"dir. Her iki durumda da politikacılar ideolojik bir savaşın var olduğu ve bu savaşın da diplomatik, ekonomik, askeri ve psikolojik alanlarda yürütülmesi gerektiği konusunda hem fikirler. Fakat günümüzdeki savaşın Soğuk Savaş dönemindekinden farkı -bir hükümeti ve coğrafi sınırları olan bir ulus devlete karşı değil de- sınırları belli olmayan, uluslar arası normları reddeden gölge gruplara karşı veriliyor olması. Bu farklılık nedeniyle ABD yeni ve farklı bir şebekeleşme stratejisi geliştirmeli.
ABD, Ilımlı İslam Şebekelerinin Oluşumunu Nasıl Sağlayabilir? Rand Araştırmacılarının ABD hükümetine Önerileri:
- 1. ABD hükümeti, tüm dünyada bir Ilımlı İslam Ağ Örtüsü oluşturmayı kendi politikasının açık bir amacı haline getirmeli ve bunları kendi strateji ve programlarına bağlamalı.
2. Bu stratejinin etkili bir şekilde yürütülmesi için ABD hükümetinin içinde bu çalışmalara rehberlik edecek, yönetecek ve denetleyecek kurumsal yapılanma oluşturulmalı.
3. ABD, kendi desteğinin İslam dünyasındaki düşünce savaşını en fazla etkileyebilme olasılığı olan işbirlikçi, program ve bölgeler üzerinde yoğunlaşmalı.
4. İşbirlikçiler, demokratik kültürün temel değerlerine bağlı olanlardan seçilmeli.
5. İlk aşamada çabalar, güvenilen çekirdek bir işbirlikçi grup üzerinde yoğunlaşmalı ve daha sonrasında da kapsamlı bir şekilde genişletilmeli. Oluşturulması planlanan şebekenin yapı taşlarının oluşturulması için ilk aşamada birlikte çalışılacak çekirdek işbirlikçiler için şu beş grup hedef alınmalı: Liberal ve laik Müslüman akademisyenler ve aydınlar, genç ılımlı dini liderler, topluluk eylemcileri, kadın hakları konusunda kampanyalar yürüten kadın grupları, ılımlı gazeteci ve yazarlar.
6. Var olan ve de potansiyel işbirlikçilerin oluşturduğu bir uluslar arası veritabanı oluşturmalı.
7. Bu şebekeyi desteklemek için çok iyi hazırlanmış bir plan oluşturmalı.
8. Bu konuda yapılan çalışmaları denetleyebilmek için geri bildirim döngüsü (feedback loops) oluşturmalı.
9. Avrupadaki Müslüman toplumlarından, Türkiyeden, Güneydoğu Asyadan ve diğer açık toplumlardan (open societies) bütün Ortadoğuya bu Ilımlı düşüncelerin yayılması sağlanmalı.
10. ABD daha önce Soğuk Savaş döneminde olduğu gibi- adeta bir vakıf gibi hareket etmeli ve şu meseleleri ele alıp geliştirebilecek programları desteklemeli: demokratik eğitim, ılımlı medya, kadın-erkek eşitliği, İslami metin ve gelenekten demokratik ve çoğulcu değerler türeten öğretiler ve ılımlı gündem.
11. ABDnin odak noktası Orta Doğudan ziyade daha fazla hareket serbestisine sahip olduğu Müslüman dünyanın diğer bölgelerine kaydırılmalı çünkü bu bölgeler faaliyet ve etkiye daha açık olduğundan buralarda başarılı olma şansı daha yüksektir. Bu nedenle şebeke oluşturma çalışmaları Avrupadaki Müslüman diasporasında, Güneydoğu Asya ve Türkiyedeki Müslümanlar arasında yoğunlaşmalı. Orta Doğudaki çalışmalar ise göreceli olarak daha açık olan toplumları hedef almalı. Radikal düşünceler Orta Doğudan dünyanın diğer bölgelerine yayıldığı için öyle bir şebeke ağı oluşturulmalı ki İslamın modern yorumları diğer bölgelerdeki ılımlı Müslümanlardan Orta Doğuya doğru aksın.
Rabasa A, Benard C, Schwartz LH, Sickle P. 2007. Building Moderate Muslim Networks. Rand Corporation.
Metnin tamamı ve orijinali için: Bakınız