Rastlantının Böylesi!

Genel & Güncel Konular

Rastlantının Böylesi!

İletigönderen shadow39 » Sal Oca 01, 2008 11:19

Bu da mı Tesadüf!
Akşam Gazetesi / 1 Ocak 2008


Isparta’'daki uçak kazasında ölen bilim adamları grubunda yer alan 27 yaşındaki başarılı parça fiziği uzmanı Yrd. Doç. Dr. Bilge Demirköz, Kartalkaya'’da şüpheli bir kaza geçirdi. Geçen hafta ABD'’den gelerek Kartalkaya’'ya tatile giden genç kadın fizikçi, kayak pistinde kasklı bir kayakçının çarpması sonucu ağır yaralandı. Göğüs bölümüne aldığı ağır darbeyle yere düşen Yrd. Doç. Dr. Demirköz’ün vücudunda kırıklar oluştu, solunum borusu hasar gördü. Esrarengiz kayakçı ise ortadan kayboldu.

Engin Arık Hocası idi

Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü'’nün (CERN) en başarılı bilim adamları arasında gösterilen Yrd. Doç. Dr. Bilge Demirköz, üzerinde çalıştığı "Atlas Projesi’" ile İsviçre'’de adından söz ettirmişti. Geçen günlerde Isparta’'daki uçak kazasında hayatını kaybeden Prof. Dr. Engin Arık’t'an "‘hocam’" diye bahseden Yrd. Doç. Dr. Demirköz, CERN’'e girmesine ve "Atlas Projesi"’nde yer almasına Prof. Dr. Engin Arık'’ın önayak olduğunu belirterek, uçak kazasını "Türkiye için büyük bir kayıp" olarak nitelemişti.

Hedef (mi) Seçildi

İddialara göre geçen cumartesi kayak yapmak için piste çıkan Yrd. Doç. Dr. Bilge Demirköz bir anda hızla üzerine gelen kask takmış bir kayakçının varlığını fark etti, ancak önünden kaçamadı. Olanca hızıyla Yrd. Doç. Dr. Demirköz’'e doğru gelen kasklı kayakçı çarpışma sırasında iddiaya göre başını öne eğdi.

Çarpma sırasında göğsüne isabet eden kafa darbesiyle yere yığılan genç kadın bir daha kalkamadı. Hemen hastaneye kaldırılan Yrd. Doç. Dr. Demirköz’ün ilk muayenesinde vücudunda çok sayıda kırık olduğu, solunum borusunun da hasar gördüğü belirlendi.

Esrarengiz Kayakçı Kayıp

Yrd. Doç. Dr. Demirköz'’ü ölümle burun buruna getiren darbeyi vuran kayakçının ortadan kaybolması kaza üzerindeki soru işaretlerini daha da artırdı. Esrarengiz kayakçının kazadan önce Yrd. Doç. Dr. Bilge Demirköz'’le tanıştığı, onu yaptığı çalışmalardan dolayı kutladığı belirtildi. Kimliği belirlenemeyen bu kişinin kazadan önce Yrd. Doç. Dr. Bilge Demirköz'’le tanışmış olması, akılara onu hedef olarak mı seçti” sorusunu getirdi.

Bunlara Maganda Sebep Oldu

Sağ omzu kırılan ve dalağı yırtılan genç fizikçi, “"Bana bir maganda çarptı”" dedi. Kaza anını pek hatırlamadığını ifade eden Demiröz, “"Kayak yaparken durduğum sırada süratle gelen kasklı bir kişi omzuma çarptı, ben de savruldum. Kayak hocası beni otele taşımış. Daha sonra annem ile bir taksiye binerek İstanbul'’a geldik. Otel yönetimi bizimle hiç ilgilenmedi. İstanbul’'a gelince de hemen hastaneye kaldırıldım. 'Maganda kurbanı' olarak değil 'bilim insanı' olarak hatırlanmak istiyorum. Kimse kazaya ilişkin komplo teorileri kurmasın”" şeklinde konuştu.

CERN’'de çok önemli çalışmaların altına imza attıklarını ve CERN’'de kendisi gibi 20’'ye yakın Türk bilim adamının çalıştığını söyleyen Bilge Demirköz, “"Fizik alanında çalışma yürüten bir bilim insanı başına dağda maganda kazası gelince mi haber değeri taşıyacak? Engin Hocamın kaybıyla yıl içinde çok üzüldüm. Şimdi de bir maganda yüzünden acı çekiyorum. Omzumda çok ciddi bir kırık var"” dedi. Kızının başından geçen olay nedeniyle üzgün olduğunu ifade eden Özer Demirköz, kazaya neden olan kişi hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.

Hocası Türkiye'’nin En Önemli Projesi Üzerinde Çalışıyordu

Süleyman Demirel Üniversitesi'’nce (SDÜ) düzenlenen "“Ulusal Türk Hızlandırıcı Merkezi Projesi”" konferansına katılmak üzere bindikleri Atlasjet uçağının düşmesi sonucu Türkiye’'nin nükleer fizik alanındaki en önemli isimlerinden Boğaziçi Üniversitesi’'nden Prof. Dr. Engin Arık'’ın yanı sıra Arş. Gör. Özgen Berkol Doğan, yüksek lisans öğrencisi Engin Abat ile Doğuş Üniversitesi’'nden Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ, Doç. Dr. İskender Hikmet ve Arş. Gör. Mustafa Fidan hayatını kaybetmişti. Kurtulan tek bir yolcunun bile olmadığı kazanın ardından, uçağın pilotaj hatası yüzünden düşmüş olabileceği iddia edilmişti.

İşte Çalışma Alanları

Yrd. Doç. Dr. Demirköz’'ün görev yaptığı İsviçre’'nin Cenevre kentinde bulunan CERN, 36 ülke ve 2 binden fazla fizikçinin katılımıyla tarihin en büyük deneyini gerçekleştiriyor. Yerin 90 metre altında gerçekleştirilen deneyde Türkiye 3 ayrı ekiple yer alıyor.

Bilim dünyasının 10 yıldır hazırlandığı ve yarım milyar İsviçre Frangı’na mal olan deneyin temel amacı evrenin işleyişi hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak. Yrd. Doç. Dr. Demirköz’'ün görev aldığı bir başka proje de NASA’'nın 19 ülkeden 200 fizikçinin üzerinde çalıştığı 400 milyon dolar değerindeki AMS (Alpha Magnetic Spectrometre). Amerikan Enerji Bakanlığı’'nın desteğiyle gerçekleştirilen bir parçacık fiziği projesi. Parçanın 2008'’de uzaya gitmesi planlanıyor.
Dağda üç Beş domuz Sürüsü
Tutturmuş Bir kürdistan Türküsü
Eline Almış Bayrak Diye Bir Masa örtüsü
Satsan Beş Para Etmez Ne Dirisi Ne De ölüsü
Soyu Soysuz Olan Sensin Toprak Senin Neyine
İte itlik Yapıp Kafa Tutma Beyine
Anlasa Dediğimi Sokaktaki Köpek Ağlar Haline
Duy Ulan Soysuz
Ne Mutlu TÜRK'üm Diyene!!!
....
Bu da can d..... efendiye olsun. belgeselci.
"Siz Mustafa demeye devam edin, biz de Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk"

Resim
Kullanıcı küçük betizi
shadow39
Üye
Üye
 
İletiler: 2230
Kayıt: Cmt Mar 03, 2007 20:27

Re: Rastlantının Böylesi!

İletigönderen Deli Haydar » Pzr Haz 20, 2010 22:19

TIME'a Kapak Olan Heykeltraş
2007'de Trafik Kurbanı Oldu
Hürriyet Gazetesi / 6 Aralık 2007


Kadıköy’de meydana gelen kazada Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli isimlerden ünlü heykeltıraş Prof. Dr. Tankut Öktem hayatını kaybetti. Öktem’in eşi ve kızı ise aynı kazadan yaralı kurtuldu.

Kızının Açılışı İçin Gitmişti

Prof. Dr. Tankut Öktem ve ailesi, kızı Pınar Doğan’ın müdürlüğünü yaptığı İstanbul Moda Akademisi’nin açılışına katılmak için Nişantaşı’na gitti. Davetten sonra Tankut Öktem ve ailesi Suadiye’deki evlerine gitmek için yola çıktı. Aracı profesörün eski asistanı Kadir Özyalçın’ın kullanıyordu.

Dün saat 23.00 sıralarında Boğaz Köprüsü Otasan yol ayrımına gelindiği sırada kaza meydana geldi. Kadıköy yönüne giden ve sürücüsü henüz öğrenilemeyen 34 THV 06 plakalı otomobil, girmesi gereken sapağı kaçırınca aniden duran Seydi Aydoğmuş yönetimindeki 27 KY 011 plakalı kamyona çarpmamak için fren yaptı. Bu sırada sürücüsü öğrenilemeyen 34 TG 986 plakalı ticari taksi, 34 THV 06 plakalı otomobile çarptı. Kazaya karışan araçlara çarpmamak için direksiyon kıran Kadir Özyalçın yönetimindeki 34 UL 7497 plakalı otomobil ise önce kamyona, ardından da bariyerlere çarptı. Kazada, Özyalçın'ın kullandığı otomobilde bulunan ünlü heykeltraş Prof. Dr. Tankut Öktem yaşamını yitirdi, eşi Semra ve kızları Pınar Doğan ise yaralandı.

Yaralılar, olay yerine gelen ambulanslarla Haydarpaşa Numune Hastenesi Acil Servisi’ne kaldırıldı. Anne- kız, burada yapılan ilk tedavilerinin ardından Kozyatağı Özel Acıbadem Hastanesi'ne sevk edildi. Yaralılardan Semra Öktem’in sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi. Kaza sonrası Prof. Dr. Tankut Öktem’in cesedi Haydarpaşa Numune Hastanesi morguna kaldırıldı.
...

Uçak Kazasında Ölenler İçin Anıt Yapmak İstemişti

İstanbul'da geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden, ünlü heykeltıraş Tankut Öktem, son röportajını Isparta’ta düşen uçakta hayatını kaybedenler için anıt yapmak istediğini söylemişti.

AA muhabiri Şengül Önder'in görüşüne başvurduğu Öktem, o anda anıt mezar için kafasında oluşan düşüncelerini anlatmıştı. Öktem, anıt mezar kararını çok doğru bulduğunu, bu tür eserlerin olayların insanların hafızalarına kazınması ve ders çıkarılması açısından çok önemli olduğunu, bu yüzden anıtla doğru mesajın verilmesi gerektiğini söylemişti.

Anıt mezarın 200-300 kilometre uzaklıktan ve geceleri görülebilecek kadar büyük ve ışıklı olması gerektiğini kaydeden Öktem, şunları söylemişti:

Ben olsam o tepeye çok uzaklardan görülebilecek şekilde bir uçak kanadı diker, ucuna ışık koyar, üzerine de kazada hayatını kaybeden insanlarımızın yüzlerini resmederim. Anıtın üzerine ayrıca kazayı unutturmayacak bir de yazı yazarım. Işık, anıt mezarın hem geceleri çok uzaklardan hem de o bölgeden geçen uçaklar tarafından görülmesini sağlar. Böylece pilotlar da anıtı görünce hem meslektaşlarını anar hem de bir daha oradan geçmemeyi akıl ederler. İnsanların seyredebileceği mesafeye yapacağım, kazada ölen insanların güzelliğini ve masumiyetini işleyeceğim resimlerle de o insanların unutulmamasını sağlarım.

İl Genel Meclisinin yerinde olsam bölgeye sadece anıt yaptırmakla kalmam, kaza yerine ulaşımı kolaylaştıran bir yol yaparak insanların anıta ulaşmalarını sağlarım. Böylece Türbetepe, hem Isparta hem de Türk havacılık tarihi açısından simge haline gelir.
"

Öktem, anıt mezarı kendisinin yapmasının istenmesi halinde “emeğini bağışlayacağını”, masraflar dışında hiçbir ücret talep etmeyeceğini bildirmişti.

Öktem, röportajda “daha sonra yazılması kaydı” ile anıt mezarın yapımının, kazada hayatını kaybeden öğretim üyelerinin bağlı olduğu Boğaziçi ve Doğuş üniversitelerinin sanatla ilgili bölümlerine teklif edilmesinin daha doğru olacağını belirtmişti.

Bu arada, röportaj sırasında “devlet büyüklerinin ilgisizliğinden” yakınan Öktem, “anıt mezar önerisinin güme gitmemesi için” bu açıklamalarının daha sonra yazılmasını istemişti.

Öktem, Bursa'nın Gemlik ilçesine bağlı Küçükkumla beldesindeki atölyesinin 6 Mart 2006 tarihinde yandığını anımsatmış, “Atölyem yandıktan sonra devletin çeşitli kademelerinden bir 'geçmiş olsun' dileği bekledim. Bu, Bursa Valiliği dahil bir tek kişinin bile aklına gelmedi. Türkiye'de 100 şehitliğin 90'ını ben yapmışım, böyle bir kişiye bir jestte bulunmak; 'geçmiş olsun hoca' demek; 30 torba çimento gönderip jest yapmak bu kadar zor bir şey mi” demişti.

Prof. Dr. Tankut Öktem Kimdir?

Prof. Dr. Tankut Öktem, 1940 yılında Konya’da doğdu. Öktem, 1965 yılında bitirdiği İstanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu (İDTGSYO) Seramik Bölümü'nde, 1966 yılında asistan olarak görev yapmaya başladı.

1970 yılında ise öğretim görevlisi olan Öktem, 1974- 1975 yılları arasında Seramik Bölüm Başkanlığı, 1980-1982 yılları arasında İDTGSYO Müdürlüğü yaptı. Prof. Öktem, 1983-1985 yılları arasında Tatbiki Güzel Sanatlar’ın Marmara Üniversitesi oluşundan sonra Heykel Bölümü'nü kurdu ve ilk başkanı oldu.

1986’dan bu yana profesör olarak öğretim üyeliğini sürdüren Tankut Öktem, 1993-1996 yılları arasında Marmara Üniversitesi Seramik-Cam Bölümü Başkanlığı'nı, 1999’a kadar Fakülte Senatörlüğü'nü ve YÖK Sanat Milli Komitesi Marmara Üniversitesi Temsilciliği'ni yaptı. Çok sayıda eseri ve ödülü bulunan Prof. Öktem, 1999 yılında "Devlet Sanatçısı" seçildi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ve Milli Mücadele yıllarını konu edinen Prof. Öktem’in eserleri arasında, dünyanın en yüksek üçüncü anıtı olan Kuvayi Milliye ve Atatürk Anıtı, Atatürk ve Harbiyeli Anıtı, Çanakkale Şehitliği’ndeki Yaralı Asker Anıtı, Amasya Tamimi Anıtı, Zonguldak Maden İşçileri Anıtı, Kastamonu Türk Kadınları Anıtı, Balkan Savaşı Anıtı, Magosa Büyük Özgürlük Anıtı, Atatürk-İnönü-Fevzi Çakmak Anıtı, Nazım Hikmet Heykeli, Uğur Mumcu Anıtı, Deniz Kızı Heykeli, Piyade Atatürk Anıtı ve Seul’de bulunan Sevgi Anıtı bulunmaktadır.
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x