
Rus kaynaklarına göre, bir süre önce, Türkiyede sınır ötesi harekatın sıcak gündem konusu olduğu sıralarda, Barzani Rus yönetimine bir mektup yazarak Barzani yönetimi ve Türkiye arasında Rusyanın arabulucu rolünü üstlenmesini bile istemişti. Rusya ile doğrudan temaslar geliştiren Barzani yönetimine göre, Rusya başkonsolosluğunun Erbilde açılması, yönetimin uluslararası ilişkilerde aktör olmasına, yani devletleşmesine katkıda bulunan bir adımdır. ABD, Almanya, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Hollanda, Güney Kore, İngiltere. İran ve İtalya gibi ülkeler de bölgede diplomatik temsilciliklere sahip. Bağdattaki büyükelçiliğine ek olarak Iraktaki ilk konsolosluğunu Erbilde açan Rusya ise, Irakın enerji piyasasında yer kapmak niyetinde.
Enerji Anlaşmaları

Bugüne kadar yaklaşık olarak yirmiden fazla enerji şirketi Barzani yönetimiyle anlaşma imzaladı. Bu anlaşmalar, Irak merkezi yönetimi ve Barzani yönetimi arasında önemli bir sorun yaratıyor. Bugün halen Irak Petrol Yasası kabul edilebilmiş değildir. Buna karşın elini çabuk tutan Barzani yönetimi, bölgesel petrol düzenlemesini yürürlüğe sokmuş ve hızla yabancı enerji şirketleriyle anlaşma yapma sürecine girmiştir. Ancak Kasım ayının sonunda açıklama yapan Irak Petrol Bakanı Hüseyin Şahristani, bölgesel Kürt yönetiminin yaptığı anlaşmaların geçersiz olduğunu belirtti ve merkezi hükümeti bertaraf ederek bölgesel yönetimle anlaşma imzalayan petrol şirketlerini uyardı. Bu açıklamaya tepki gösteren Barzani yönetimi ise, merkezi hükümetin onayı olmadan yabancı şirketlerle anlaşma yapma haklarının bulunduğunu iddia etti.
Irakta Yeniden

Rusyanın Irak politikasında enerji konusu önemli bir rol oynuyor. Saddam Hüseyin döneminde Rusyanın Irakta elde ettiği en büyük kazanç, Batı Kurna petrol yatağı konusunda Rus şirketi Lukoilun 1997de imzaladığı anlaşma olmuştu. Ancak Rusyadan yeteri kadar destek görmediğini düşünen Irak yönetimi, 2002de anlaşmayı iptal etmişti. Rusyaya göre Irakın tek taraflı olarak bu anlaşmayı iptal etme hakkı bulunmuyordu. Savaştan sonra ise yeni Irak yönetimi bütün eski anlaşmaların geçersiz olduğunu ilan etti. Ancak Rusya, bu anlaşmaları tekrar canlandırmak konusundaki ümidini kaybetmedi. Zira yine 1997de Çin Milli Petrol Şirketi ile imzalanan anlaşma bugünkü yönetim tarafından yenilendi.
Bugün Rusya, hem merkezi Irak yönetimi hem de bölgesel Kürt yönetimi ile aktif temaslar içerisindedir. Kasım ayı sonunda, başkonsolosluğun açılmasından birkaç gün önce Irakta temaslarda bulunan Rusya Petrol ve Gaz Üreticileri Birliği Başkanının yaptığı açıklamadan anlaşıldığına göre, şu anda riske girmeye hazır olan Rus şirketleri Irak enerji piyasasında yer kapmaya çalışıyor. Rusya, enerji olsun başka sektörler olsun, Irakta yatırım yapmaya hazır olduğunu gösteriyor. Rus kaynaklarına göre, merkezi Irak hükümeti de, enerji başta olmak üzere Rus yatırımları konusundaki tutumunu yumuşattı. Ancak halen Rusya açısından daha parlak olan seçenekler Barzani yönetimi tarafından sunuluyor.

Diğer taraftan Rusya, Avrasya bölgesindeki statükoyu hukuken patlatacak ve Barzani yönetiminin de işine yarayacak olan Kosovanın bağımsızlığının önünde bulunan en ciddi engel olmaya devam ediyor. Rus yönetimi, Irakın bölünmesi durumunda ortaya çıkması muhtemel olan bağımsız bir Kürt devletinin ABDnin etkisinde olacağının da farkında. Iraktaki gelişmeleri etkileme gücüne sahip olmayan bir Rusya, bir taraftan merkezi Irak yönetimi diğer taraftan Barzani yönetimi ile ilişkilerini onarma sürecine girdi. Dolayısıyla Rusyayı gelecekteki bütün seçenekleri göz önünde bulundurarak pozisyon almaya çalışan bir ülke olarak değerlendirebiliriz. Diğer taraftan, çok uzak olmayan geçmişte Rusyanın bölgede etkinlik kurmak amacıyla Kürt kartını kullanan ülkelerden biri olduğu da unutulmamalıdır.
