Sabah Gazetesinde yayımlanan belgeler ve MİT açıklamalarının

Forumda gereksiz, yanlışlıkla açılmış veya kilitlenmiş başlıklar buraya taşınır.

Sabah Gazetesinde yayımlanan belgeler ve MİT açıklamalarının

İletigönderen önder kadan » Cmt Kas 29, 2008 13:52

MİT, Tuncay Güney'in mülakatından hareketle bir Ergenekon şeması ve 3 sayfalık gizli bir yazı hazırlamıştı.
Bu şemada, Ergenekon ile bağlantılı 69 kişinin ismi vardı.
Ama Savcı Zekeriya Öz, bu belge ve şemayı dava dosyasına koyarken, bu 69 isimden 64'ünün üzerini kapatmıştı.
Yani hakimler, yargıladıkları örgüt ile bağlantılı 69 kişiden 64'ünün ismini bilmeyeceklerdi.
Sadece Veli Küçük, Doğu Perinçek, Adnan Akfırat ve Alemdaroğlu'nun isimleri kapatılmamıştı.
Savcı Öz, bu 64 ismin üzerini niçin kapatmıştı? El-cevap: CIA tertibini gizlemek için.
Demek ki, bu isimler görüldüğünde davanın gayrı ciddi olduğunun anlaşılacağına dair kuşkuları vardı Savcı Öz'ün.

Doğu Perinçek, mahkemeye sunduğu dilekçede, savcıların bu şemayı sansürsüz olarak dava dosyasına koymasını, hem hakimlerin hem de sanıkların bu şemayı görmeleri gerektiğini söyleyerek savcıların oyununu bozdu.
Çünkü, suçlanan sanıklar bu örgütü kimlerle kurmuştu? Bu 64 kişi bilinmeden nasıl savunma yapılabilirdi?
Mahkeme, şemanın dava dosyasına sansürsüz olarak konulması isteğini kabul etti.

Savcıların eli ayağına dolaşmıştı. Tam 10 gün, ceplerinde olan şemayı çıkarıp dosyaya koyamadılar.
MİT yönetiminden intikam almaya karar verdiler.
Tuncay Güney'in MİT elemanı olduğunu gösteren bir belgeyi Sabah Gazetesi'ne sızdırdılar.
Savcı Öz ve eski MİT yöneticisi Mehmet Eymür, bu belgeyi sızdırmakla, bugünkü MİT yönetimine şu mesajı veriyorlardı:
"Madem ki bizim dahil olduğumuz tertibi açığa çıkarıyorsunuz, biz de Haham Tuncay'ın bir MİT elemanı olduğunu açıklarız"
Artık açığa çıkmaya başlamış olan bu Ergenekon tertibinin suçunu bu sızdırma ile MİT'in üzerine yıkmayı planladılar.

Ama MİT yönetimi, yaptığı açıklama ile onların bu planını suya düşürdü.
Tansu Çiller döneminde MİT içinde Kontr-Terör Merkezi kurulmuş ve başına Mehmet Eymür getirilmişti.
Bu birim, dönemin MİT müsteşarı Sönmez Köksal'a bağlı olarak çalışıyordu.
Ancak, bazı tartışmalar sonucunda 1997 yılında bu birim lağvedildi.
26 Kasım 2008 tarihli MİT açıklamasında, Tuncay Güney'in ilişkide olduğu Kontr-Terör Merkezinin 1997'de lağvedildiği belirtiliyor.
MİT, böylece, Tuncay Güney'in MİT elemanı değil, MİT içinde kurulmuş ve sonradan lağvedilmiş bu birimin, dolayısıyla Mehmet Eymür'ün elemanı olduğunu söylemektedir.
Bunu demekle MİT,
"Ergenekon davasının açılmasında merkezi rol oynayan Tuncay Güney MİT'in değil, Mehmet Eymür'ün adamıdır. Bu tertipte suçlu MİT değil, Mehmet Eymür, ilişkide olduğu CIA ve Savcı Öz'dür"
demek istemektedir.

MİT açıklamasında ayrıca Tuncay Güney hakkında şöyle denmektedir:
-"Şüpheli faaliyetleri bulunan"
-"MİT'in dikkatini çeken"
-"MİT'in üzerinde çalışma yaptığı bir şahıstır"
Yani MİT, Tuncay Güney'i sahiplenmemektedir. MİT, Tuncay Güney'in Mehmet Eymür güdümünde bir CIA tertibinde kullanıldığını saptamıştır.

Haham Tuncay, CIA ve MOSSAD bağlantılı tertipçilerin elinde patlamıştır.
MİT, soruşturmaya verdiği cevapla Mehmet Eymür, Zekeriya Öz gibi bu tertipte rol almış olanları da ihbar etmiş bulunmaktadır.
MİT'in yolladığı şema, MİT yazısında belirtildiği üzere, Tuncay Güney'in anlatımlarına dayanılarak düzenlenmiştir.
Başka deyişle MİT, Tuncay Güney'e ezberletilenleri şemalaştırılmıştır.

Tuncay Güney'in, 2 Mart 2001 tarihli anlatımı ise bu tertibin arkasında CIA'nın bulunduğunu ele vermektedir.
Tuncay Güney, mülakatta ısrarla şu vurguları yapıyor:
- " Ergenekon demek, TSK demektir" (s.81).
- "TSK, PKK'ya silahı veriyor, CIA veriyor oluyor".
- "Ergenekon'un çekirdek kadrosunda ve merkezinde, Org. İ. H. Karadayı, Org. H. Kıvrıkoğlu, Org. Eşref Bitlis, Org. Teoman Koman, Org. Rasim Betül (Betir'i kasdediyor) vardır. Org. Necip Torumtay da Ergenekon kadrosudur" (s. 82 vd. s. 94).
- "Susurluk ve benzeri çete işlerini, cinayetleri, komuta kademesi birlikte işlemişlerdir" (s. 28).
- Ergenekon örgütlenmesinde TSK'nin suç ortağı İşçi Partisi'dir.

MİT şemasında da gözükeceği üzere, CIA ekibi Tuncay Güney'i kullanarak 2001 yılında Türk Ordusu'nun son üç Genelkurmay Başkanını, üç Jandarma Genel Komutanını, İşçi Partisi'nin Genel Başkanı ve üç yardımcısını suçlamıştır.
Türk Ordusu'nu ve İşçi Partisi'ni hedef alan bu suçlama, ABD'nin ve CIA'nın 2001 yılındaki plan ve hedefleriyle bire bir örtüşmektedir.
27 Kasım 2008 tarihinde Doğu Perinçek'in mahkemeye sunduğu dilekçeden faydalanılarak yazılmıştır.
++++++++++++++++++++
Kullanıcı küçük betizi
önder kadan
Üye
Üye
 
İletiler: 46
Kayıt: Çrş Tem 09, 2008 10:25
Konum: balıkesir

İletigönderen Türk-Kan » Cmt Kas 29, 2008 14:33

Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56


Şu dizine dön: Güncel Meydan Çöp Tenekesi

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

cron

x