SAF

SAF

İletigönderen Seçkin ERGÜN » Cmt Tem 16, 2011 23:57

13 askerin şehit edilmesinin ardından gene bildik şeyler yaşandı. Meclisteki partiler ortak deklarasyon yayınladı. Ne yazmışlar diye bakıyorsun, laf laf laf . . .

Devletin etkili koltuklarında oturanlardan tutun da diğer siyasilere, gazetecilere kadar, Atatürkçü Ulusal kimliğe sahip birkaç kişi haricinde bu kalleş saldırıyla ilgili kim ne söylemişse hepsi iş olsun diye. Bütün amaç kabaran milliyetçilik duyguların gazını almak, gene olayı sürüncemeye bırakmak.

Söylenen bütün sözlerde muhatap hep PKK, Apo, DTP. Oysa bunlar köpeğin sırtındaki kene, bağırsağındaki asalak parazitten başka bir şey değil. Devletin muhatabı hiç değil.

Öğretilmiş çatık kaşlarıyla DTP ve PKK’ya parmak sallayıp “sizi gidi sizi” diyen başbakan o parmağı bu hainlerin himayesini yapıp onlara her türlü kolaylığı sağlayan Barzani için de sallayabiliyor mu?. Daha düne kadar “kabile reisi” denen Barzani şimdi kırmızı halılarda karşılanıp en üst düzeyde devlet protokolüyle karşılanıp adam yerine konuyorsa bu kimin ayıbı?

Devlet öncülüğünde Tüsiat başta olmak üzere herkes altyapı ve üstyapı çalışmalarıyla bu çulsuzları devletleştirmeye çabalıyor. Neden? PKK’ya daha iyi hizmet sunabilsinler diye. Bizim yerimizde İsrail olsaydı Barza’ninin evini başına yıkardı. Bırakın Kerkük’ü falan Bağdat’ı bile yerle bir ederdi. Çok mu barbarca olurdu?

Çoluk, çocuk, siviller mi ölür? Bunu bizim hesap ettiğimiz kadar onların da sıkacakları her kurşunda hesap etmesi lazım. Sadece bizim için değil, herkes için tetiğe basmak öyle kolay olmamalı.

Hani eski meclis başkanı da dahil “Herkes safını belirlesin” diyorlar ya. Bu da yalan. İyi, tamam, hadi belirlesin desek öylece ortada kalacaklar. Tamam belirleyelim. Ama bu sefer her şehit cenazesinden sonra öksürük nöbetine tutulup da “bırakacağım bu mereti “ der gibi cebindeki paketi sağlama alıp elindeki sigarayı pencereden savurur gibi olmasın. Gerçekten ayrılsın saflar.

Mesela AKP ve BDP’ye“Kurun artık şu Kürdistan’ı” diye yalvarırcasına çırpınan Cengiz Çandar’la aynı gazetenin aynı klimasının serinliğini paylaşan Yılmaz Özdil gene aynı masada oturup Akp aleyhine yazmaya devam edecek mi? Aydın Doğan kapının önüne koyana kadar Akp ve açılımcılara verilen açık desteği görmezden gelip yazılarını Kızılay Meydanı’na bakarak yazmaya devam mı edecek? Ekmek parası demesinler sakın. Bu millet onlara verilecek bir dilim ekmeği elbet bulur.

Saflarımızı mı belirleyeceğiz? Tamam, belirleyelim. Konserlerini yarıda kesen şarkıcıları alkışlayan medyanın neredeyse avuçları patlayacak. İyi de Yeşilçam’dan bir figüran öldüğünde hepsi kocaman gözlükleriyle kameraların karşısında yerini alırken, neden bir tane şehit cenazesine bile gidip aileye taziyelerini sunmuyorlar? Çünkü o zaman “taraf” oluyorlar da ondan. Türk milliyetçiliğinden, Atatürk’ten, Ulusalcılıktan yana “taraf” oluyorlar. Sonra Akp beslemesi medyada nasıl boy gösterecekler onun hesabını yapıyorlar.

Madem saflar belirleniyor o zaman iş adamları da Kuzey Irak’daki şantiyelerini durdurup iş makinalarını garaja çeksin. Kirli paranın değil, şehit olan askerlerinin yanında saf tutsun. Tabii ki bunu yapmayacaklar. Çünkü onların gözyaşı da timsah gözyaşı.

Hep bir kandırmacadır sürüp gidiyor. Kananın bol olduğu bu memlekette bu kandırmacalar da sürüp gidecek.

Bakıyorsun haberlere; MHP Hillary Clintoon’un davetini reddetmiş. 13 asker şehit olmuş. Ardından ABD Dış İşleri bakanı geliyor, MHP tavır takınıp otel odasına çağrılmayı reddediyor.

Ne güzel yapmış, aferin derken bi de bakıyorsun MHP grup başkanvekili Meral Akşener’in Clintoon’la baş başa yaptığı 20 dk.lık görüşme başka bir haberin en diplerinde. Bu nasıl tavır almak böyle anlaşılır gibi değil.

Bu yapılan seçmene duymak istediğini söyleyip iş eyleme geldi mi sahibinin çaldığı ıslığı takip etmekten ibaret.

Bu ülkedeki siyasi partilerin merkez binaları yok mu? Hepsinin en ücra köylerde bile binaları, ofisleri var. Dış İşleri Bakanı pozisyonundaki biri bir otele gidiyor, bizimkiler kendilerine lütfedilip tahsis edilen süreler içerisinde verilecek emirleri almak için sıraya giriyor. O kargaşada randevuda çakışma olunca birini gardroba saklıyorlardır herhalde.

Neresinden bakarsan bak rezillik. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’yla görüşmek isteyen kişi kalkar randevu alıp parti genel merkezinde ziyaret eder. İşlerine geldi mi milli irade diyorlar. On küsür milyon kişinin oyunu almış biri tüm seçmenini o otelin lobisinde sıraya sokmaya utanmıyor mu?

Bizim Dış İşleri bakanı kalksın ABD’de ya da Almanya’da bir otele gitsin bakalım oda servisinden başka kapısını kim çalacak.

Sahi, 13 asker şehit olmuştu ve biz saflarımızı belli edecektik değil mi? Biz önce dostu düşmanı bilelim. Safımızı belirleyelim derken saf durumuna düşmeyelim. . .


Suratsız günler yaşıyoruz.
Yanmış, kavrulmuş suratsız günler.
Grinin hakim olduğu bu vatanda
Kırmızının yanına ne koysak yakışmıyor. .
Kullanıcı küçük betizi
Seçkin ERGÜN
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 58
Kayıt: Pzt Tem 04, 2011 22:01

Şu dizine dön: Seçkin ERGÜN

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x