Safruh -Özdeyiş

Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeler hakkındaki fikirleriniz, yayınladığımız izlencelerin bölümleri hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz alan.

Safruh -Özdeyiş

İletigönderen Uluruh » Sal Şub 24, 2009 8:01

Safruh

Deyimler


Ulus öyle bir isimdir ki, onun tamlayanı, belirleyicisi kibi keyfiyet bildiren sıfat olamaz. Yani aciz ulus olmadığı kibi, yigit ulus da yoktur; hırsız ulus olmadığı kibi, doğru ulus da yoktur; gerici ulus olmadığı kibi, gelişmiş ulus da yoktur. Böylelikle, her hangi iki ulusu kıyaslamak, birini yakşı, başkasını kötü adlandırmak anlamsızdır.
***
Güc Vatana ve insanlara hizmet ediyorsa – Kudret, hakkı boğmaya yöneliyorsa - Zor adlanıyor.
***
Vatan o şeydir ki, uğuru da gözümüzü yaşartıyor, uğursuzluğu da.
***
Yurtum Azerbaycan, yurttaşım hakikatdir.
***
Yurtun adlar listesinde birinci olmak bir yana, onun topraklarında atılıp-unutulmuş bir inci olmak da bahtiyarlıktır.
***
Ulusa hizmet etmeyen bir işi zorla da olsa durdurmak, edaletli ve insani davranıştır.
***
Yurttaş özünü o derecede büyük duymalıdır ki, devleti temsil ettiğine onda şüphe kalmasın. O özünü böyle duymadıkta vay kanunların haline!
***
Adam var ki, onu anası Yurt için sanki nimetler hazinesi doğurup. İsteği, gazapı, yanlışı, sevinçi, kederi, sevgisi, sesi, sözü, işi, hatta görkemi de, görünüşçe çirkin olsa bile, Yurtun nimetidir.
***
”Ya özgürlük, ya ölüm!” sözlerini bayrak eden ulusa ölüm yoktur.
***
Tarih yollarında hiç bir ulus ölmüyor, yalnız kiminse dili unutuluyor ve adı değişiyor.
***
Atası olmayan ulus bedbahtdır.
***
Vatan Vatan olduğu için güzeldir. Dünyanın neresinde bundan yakşı, bundan kötü ve ya buna benzer toprak olmasının meseleye aidliği yoktur.
***
Milliyet atadan geliyor, ana dili evlatı olduğumuz ulusdan.
***
”Atamın yüz koyduğu toprak hakkı...” Bu bizim andımızdır. Bu bizim yurtseverliğimizin en yetkin bilimsel ifadesi, en derin yüksekliğidir, atamın yüz koyduğu toprak hakkı!
***
Yalnız öyle bir ulusun geçmişiyle öğünmek hakkı var ki, o hiç bir ulusu esaret altına salmamış, hiç bir ulusun esareti altında olmamıştır.
***
Doğa özünü anlamak istedikde insanı yarattı. Ulus da özünü anlamak istedikde öz idrak adamlarını yetiştiriyor.
***
Ana Vatan değilse, Vatan anadan ileridir: Vatana karşı çıkan anaya aman yoktur.
***
Tüm dünyadakılar toprağa dayanıyor.
***
Canına bak, arkadaş, canına! O, Vatan değildir ki, ite-kurta satasın!
***
Yenilmiş ülkenin yurttaşları için bol nimetli sofra başına ve ad-sana giden yol işğalçıların baldırının arasından geçiyor.
***
Verimiş ulusal özgürlük - ulus için iyilğin başa kakılmasıdır.
***
Ulusal devlet ulusa biçim veren kalıptır. Kalıp gitti – biçim yitti.
***
En korkulu beddua budur: “Vatandan yetim kalasın!”
***
Ulusal dert, Vatan derti ortalığa değilen söğüş kibidir – kim özüne kabul ediyorsa, onunkudur.
***
Ayrıca Azerbaycan tarihi yalnız esaterin tarihidir.
***
Öz ulusumu, öz tarihimi o kadar sevdim ki, bu sevgi bütün uluslara ve onların tarihlerine saygıyla yanaşmayı bana öğretdi.
***
Vatan gemisi dünya okyanusunda batmaktadır.
***
Ey ulus! Bilgini kaldırma başına, senetçiyi kaldırma, zengini kaldırma, zorlunu kaldırma, acgözü kaldırma... Seveni kaldır – seni yalnız o yaşata bilir erdemlikle.
***
Ey türk ulusu! Beni dışarıya atma, ben senin yatırınım.
***
Başım aşağıdır Yurtun yanında,
Sevinemiyorum, gülemiyorum.
Düşman evimdeyken eli silahlı,
Bir kadının kocası olamıyorum.
Ben ona bir vakar borçluyum hele,
Borçumu vermeden ölemiyorum.
***
Ey türkler! Geriye yol yoktur – geride ayrılık var. Yol yalnız ileriyedir – ileride Birlik var.
***
Ey türkler! Birleşmeyince Bir olmayacaksınız, Bir olmayınca Var olmayacaksınız, Var olmayınca Pir olmayacaksınız.
***
Türk Birliğinden dünyaya yakınlık ışığı serpilmeli, bu ışıkta yadlaştırma şeri ölmelidir.
***
Türkçülük – yeni düzeyde: etini yeyiriz, kemiğini dışarıya atmıyoruz. İtimize atıyoruz, yada satmıyoruz. Kemiğimizin de kalması için etimizi yeyilmeğe veriyoruz, itimize atılıyoruz, yada satılmıyoruz.
***
Atsız, kılıcsız, sazsız türk- yoktur. Atımızı, kılıcımızı, sazımızı elimizden alıplar – özümüze geri almalı, yani türkleşmeliyiz.
***
Türk Eli özünü o zaman tanıyacak ki, özüne Atasının gözüyle bakacak.
***
Yaşamış olsaydım dil yaratırdım.
***
Öz çağına geleceğin gözüyle bakmak anlamında daim bir kadar geçmişte yaşamalı.
***
Geç-tez her kes hayatın dipine iniyor: biri öğrenmek için, biri yaşamak için.
***
Çekişme öyle direniş biçimidir ki, tarafların ikisi de haksız oluyor.
***
Na kadar istiyorsun inkilap yarat, yine de güzel mahellelerde zenginler yaşayacaklar.

(“Yeni Oğuz sözü” kitapından, Bakı 1991)
Kullanıcı küçük betizi
Uluruh
Üye
Üye
 
İletiler: 19
Kayıt: Cum Oca 30, 2009 7:29

İletigönderen maydonos » Sal Şub 24, 2009 8:33

uluruh sana tavsiyem var Nutuku oku sen!
Yazari:Turklerin ulu onderi Ataturk..
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

İletigönderen Ram » Sal Şub 24, 2009 11:20

Ulus öyle bir isimdir ki, onun tamlayanı, belirleyicisi kibi keyfiyet bildiren sıfat olamaz. Yani aciz ulus olmadığı kibi, yigit ulus da yoktur; hırsız ulus olmadığı kibi, doğru ulus da yoktur; gerici ulus olmadığı kibi, gelişmiş ulus da yoktur. Böylelikle, her hangi iki ulusu kıyaslamak, birini yakşı, başkasını kötü adlandırmak anlamsızdır.


Bektâşi bir gün camiye uğramış, minberdeki hoca Allah'ın bîmekân (mekansız) olduğunu anlatmak için vaaz veriyormuş:

- Allah ne yerdedir, ne göktedir, ne sağdadır, ne soldadır, ne uzaktadır, ne yakındadır...

Bektâşi araya girmiş:

- Ulan, şuna yok diyeceksin ama dilin varmıyor.
Ek Kurallar yazdı:4. Meczuplar (deli) ve deli saçması içerikleri ile kışkırtıcı yazarlar tarafından sunulabilecek yalan-yanlış-şüpheli verileri içinde barındıran içerikler, yönetici/yetkililer tarafından uyarısız silinebilir.
    Meczup ve Deli Saçması İçerik Örneği: Hasan Mezarcı ve Mehdilik İddiası -> (mesih, mehdi, peygamber, halife vesaire olabilir)
    Kışkırtıcı Yazar ve Yalan-Yanlış-Şüpheli İçerik Örneği: Tuncay GÜNEY ve 2007/1536 No'lu soruşturma kapsamındaki söylemleri
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!


Şu dizine dön: Tartışma ve Fikir Meydanı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x