Sağlık

Sağlık

İletigönderen Son İktidar » Pzr Haz 05, 2011 1:00

SAĞLIK
Son İktidar


Sağlık harcamaları 9 yılda 8 kat: 28 milyar tl arttı, paranın çoğu ilaç ve teknoloji tekellerine gitti.

Türkiye'de sağlıkta katkı paylarıyla hastalar müşteri haline getirildi,

Devlet hastanelerinde sadece muayene başına 5 TL, özel hastanelerde her muayene için 12 TL katılım payı ödenmeye başlandı.

2003’te özel hastaneler sağlık sektöründen yüzde 8 pay alıyorken 2010 yılı sonunda bu pay yüzde 35'e çıktı.


Özel bir dal merkezine dahiliye branşı için ödediği tutar : 20 tl
Özel dal merkezinin vatandaştan devlet adına aldığı katkı payı : 12 tl
Eczanenin vatandaştan devlet adına aldığı katkı payı : 3 tl
Devletin merkezden aldığı kurumlar vergisi : 4 tl
Devlet böyle bir muayene için sadece 1 (bir) tl ödeme yapmaktadır.
TC. vatandaşının maaşından kesilen 1 aylık prim ile yaklaşık 200 muayene yapılabiliyor.

2010 yılında devlet ezcanelerden katkı payı adı altında 353 milyon tl aldı. Eczacı ve vatandaş karşı karşıya getirildi.

Eczanelere gidildiğinde reçete başına 3 TL alınıyor.

4 kişilik aileden kesilen sağlık katkı payı adı altındaki para yıllık 572, aylık 48 TL. En düşük memur maaşına yapılan zam aylık ortalama 37,5 TL oldu.


Avrupa'da her 100 bin kişiye 350 doktor düşerken
Türkiye’de 153 doktor düşüyor.

Avrupa Birliği ülkelerinde 100 bin kişiye 745 hemşire düşerken,
Türkiye’de bu rakam 141.

2009 ve 2010 yılında 65 doktor darp edildi, 1 doktor hayatını kaybetti.
2011 yılının son 4 ayında ise 40’tan fazla doktor ve sağlık çalışanı, hasta ve hasta yakınının saldırısına uğradı.

Performans uygulaması adı altında hastalar puan olarak kabul edilmeye başlandı.
Ne kadar fazla hasta bakarsanız o kadar puan kazanırsın dönemi başladı. Bir hastaya ayrılan süre kısaldı.
Hastalardan ne kadar fazla tahlil istenir, hastaya ne kadar fazla uygulamada bulunulursa puan olarak hesaplanıyor. Hastalardan gereksiz tahlil istemenin, gereksiz müdahalede bulunmalar arttı.
Asistan hekimlerin nöbet ertesi izin hakları olmadığından aralıksız çalışma saati 33'ü buluyor.
Performans uygulaması ile asistan hekimlerin eğitimi geri plana atıldı.

14 Mart 2011 Tıp bayramı, Adana Valisi İlhan Atış doktorlara,
“Benden 3 bin 500 lira daha fazla maaş alıyorsunuz, ağlamayın”


Türkiye'de işsiz kalan kişilerin sağlık hizmetinden yararlanma süresi 6 aydan 3 aya indi.


Türkiye’de binde 17 olan bebek ölümü oranı (2008) binde 4.6 olan OECD ortalamasının üç katından fazla ve tüm OECD ülkeleri arasında bir numarada.

2009 temmuz ayı Ankara'daki bir hastanede bir ay içinde 27 bebek ölümü gerçekleşti.

1983 ve 2008 yılları arasında ortalama yaşam süresini en fazla arttıran ülke olan Türkiye’de 73.6 olan ortalama yaşam süresi, tüm OECD bölgesinde en alt sırada.
Japonya 82.7 yıl ortalaması ile OECD bölgesinde ilk sırada geliyor.


Afyonkarahisar'ın Kışlacık köyünde 20 bin liradan başlayan, 30-40 bin liraya kadar ulaşan rakamlarla böbrek satışı yapan bazı köylülerle, böbrek nakli bekleyen hastaları buluşturduğu, suç örgütü aracılığıyla 14 organ naklinin yapıldığı tespit edildi.

İfadelerinde; böbreklerini, çocuklarını evlendirmek ya da kredi kartı borçlarını ödemek amacıyla sattıklarını öne sürmüşlerdi.

45 milyon nüfusa sahip İspanya’da her bir milyon kişiye 33 kadavradan 33 organ düşüyor. Nüfusu 75 milyon olan Türkiye’de bu rakam milyonda 4.1.
Türkiye'de ekonomik zorluk içindeki insanlar internetten de organlarını satmaya başladı;

Adı Ayten. Antakyalı. Hemşire. Yaşı 33. Evli, iki çocuğu var. İnternete verdiği ilanda şöyle yazıyor: “İhtiyaç nedeniyle böbreğimi acilen satmak istiyorum. Bana …. nolu telefondan ulaşabilirsiniz. Kan grubum B RH pozitif. Acil ihtiyacım var.”

Ayten, Hatay’da yaşadığını, 50 bin TL borcu olduğunu söylüyor. Anlaşırsak istediğimiz şehre geleceğini söylüyor. Eşinden ayrı yaşadığını ve iki çocuğuna bakmak zorunda olduğunu anlatıyor. “Bir, iki haftaya kadar bu parayı bulmak zorundayım. Yoksa ev sahibi beni çıkaracak” diyor.

"Kod adı Bulut. Bursa’da yaşıyor. Yaşı 29. Evli, bir çocuk babası. “Herkese Allah şifa versin. Geçmiş olsun. Her türlü böbrek bulunur. Komisyondan geçirilir. Bana mail atın.”
“Aslen Diyarbakırlıyım, Bursa’da yaşıyorum. Evliyim. Bir çocuğum var. Maddi zorluklar nedeniyle böbreğimi satmak için internete ilan verdim. Konya’dan bir alıcı çıktı. 50 bin TL’ye anlaştık. Konya’ya giderek, ikametgâhımı bu şehirde gösterdim. Sahte nüfus cüzdanları düzenledik. Antalya’da bir hastaneye gittik. Görevli, belgelere bakmadan ‘Akraba mısınız?’ diye sordu, ‘Evet’ dedim. Onay verdi. Nakil yapıldı.”

Dördüncü dereceden akrabalar dışında, canlıdan organ alınması yasak iken, böbrek ve karaciğer ihtiyacını karşılamak için, Sağlık Bakanlığı Nisan 2010’da il sağlık müdürlükleri kapsamında ‘etik komisyonu’ kurulması yönünde bir yönerge yayınladı. Mayıs 2010’da çalışmaya başlayan ‘etik komisyonu’, altı üyeden oluşuyor.

Antalya'da 2005-2007 yılları arasında çok sayıda vatandaşın sağlık karnesinin, bilgileri dışında usulsüz olarak ilaç yazımı ve sahte heyet raporu düzenlendiği ve 2 milyon YTL'lik vurgun yapıldığı anlaşıldı.

2'si doktor, 1'i eczacı, 3 ilaç mümessili, 2 eczane çalışanı (kalfa) tutuklandı.

2008 yılında işten atılan bir mümessil doktorlara verdikleri bazı rüşvetleri açıkladı;

derbi maç bileti,
uçak bileti,
koltuk takımı,
muayenehane badanası,
klima,
tenis maçı bileti,
muayenehane tadilatı,
otomobil lastiğinin yanı sıra,
buzdolabı,
televizyon,
dizüstü bilgisayar,
bulaşık makinesi,
cep telefonu,
kamera,
klima,
uydu anteni,
plazma tv,
mp3 çalar,
dvd

Doktorların rüşvet amacıyla eşleriyle birlikte yurt dışı seyahatlerine çıkarıldığı iddia edilen dosyalarda;

Yurtdışı seyahat belgelerinden, pasaport bilgilerinden, telefon numaralarından, eşlerinin isimlerinden, uzmanlık alanlarına kadar her bilginin olduğu belirlendi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı aralarında Roche, Abdi İbrahim, Bayer, Glaxo Smith Klein ve Pfizer'ın olduğu 30 ilaç şirketine kamuya yüksek fiyatla ilaç sattıkları iddiasıyla dava açtı.


Türkiye'de muayehane sahibi doktor sayısı 1.800.

Avrupa'da çalışan başına ortalama sağlık izni bir yıl içerisinde 4,6 gün ile en az hastalık izni alan işçiler Türkiye'de. Bulgaristan 22 gün, Portekiz 11,9, Çek cumhuriyetinde 10,8
Türkiye dünya ülkelerinin 4'te 3'ünden daha az ücretli izin hakkına sahip.

10 sene önce 7 kişiden 1'inde gözüken psikolojik rahatsızlıklar şu anda 4 kişiden 1'inde gözüküyor, 15 milyon kişide strese bağlı uyku bozukluğu yaşanıyor.




Recep Akdağ – Sağlık Bakanı

"Sağlık insanlar, canlı insanlar için çok önemlidir..."

Kırım Kongo salgını için:
“Ortada düşünüldüğü veya aksettirildiği gibi büyük bir salgın yok”

"Keneden korunmak için pantolon paçalarını çoraba sokun"

Erzurum'da milletvekili seçimleri öncesi elini sıkmayan bir vatandaşın;
"Ben iktidar olup da bu vatana ve millete faydası olmayanların elini sıkmam" demesi üzerine;
"Sen bana vatan haini mi demek istiyorsun. Vatan haini sensin. Senin anan vatan haini, baban vatan haini"
Bakan Akdağ'ın kahveden ayrılmasından yaklaşık 45 dakika sonra İlçe Emniyet Müdürlüğü'nden gelen polisler, vatandaş ve iki arkadaşını gözaltına aldı. Bakan Akdağ, kendisine hakaret ettiğini düşündüğü vatandaştan şikayetçi oldu. Nöbetçi savcılık, karakolda ifadeleri alınan 3 genci, tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk etti.

Batman'daki incelemeleri sırasında Bölge Devlet Hastanesi'nde engelli vatandaşın;
"Asgari ücretle çalışıyoruz. Koşullarımızın düzeltilmesini istiyoruz" demesine üzerine;
'Gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz. Daha ne yapalım"
"Müteahhit şirketlerin yanında çalışmaya devam edeceksin"

Erzurum'da lokanta sahibi vatandaşa;
“Kaç yaşındasın?”
“60 yaşındayım”
bakan; “Hacca gittin mi?”
“Henüz nasip olmadı sayın bakanım” karşılığını alınca,
“Bu yaşa gelmiş hâlâ hacca gitmemişsen ne işe yaradı?”
“Henüz nasip olmadı sayın bakanım. Gidersem de gizli gideceğim, her hacca giden iyi inançlı demek değil. Hacca gitmedim ama bende hafızlık var.”
bakan; “Valla eğer hacca gitmediysen öbürlerinin önemi yok.”

Erzurum'un Tekman İlçesi'nde yaptırılan Devlet Hastanesi'nin açılışına katılan Sağlık Bakanı Recap Akdağ, ilçe merkezi dışında olduğu için hastaneye servis isteyen bir vatandaşa;
“Değerli kardeşim. Ben senin gibi provokatörleri çok gördüm. Senin ne olduğun belli. Şimdi kendini gösterdin sen. Değerli vatandaşlarım. İlginizi bana yönlendirin. Biz bunlara alışkınız. Biz bunların daha başkalarına da alışkınız.”

Bursa'da hastanede çıkan yangın sonrasında nakil olurken hayatını kaybeden 8 hasta için;
"Zaten iki tanesinin beyin ölümü gerçekleşmiş, ölmeleri bekleniyordu"

Bilkent Üniversitesi, oğlunun mezuniyet törenindeki protestolar üzerine;
"Ben bugun kendimi Bilkent Üniversitesi'nde degil, sanki bir 3.dünya ülkesinde hissediyorum"

"Vatandaşımız kahvehaneye gidip okey oynadığında en fazla 5. kişiye diyecek ki ’arkadaş, benim taşlara 2 dakika bak, ben bir sigara içip geleyim"
Bakan tüm sağlık çalışanlarının domuz gribi aşısı olmasını istedi. İl sağlık müdürlerinden aşı olmayan sağlık personelini isimlerinin bakanlığa gönderilmesini de talep etti.
Başbakan kendi ailesine domuz gribi aşısı yaptırmadığını ve yaptırmayacağını açıkladı
Bakanın kendi 5 çocuğunun da aşı yaptırmadığı ortaya çıktı.

Sigara paketinin üzerindeki yarı çıplak ve küskün çift resmi için;
"Türkiye gerçeğine uymuyor"

Şeker hastası 106 kilo olan bir bayana hastane bahçesinde diyet tanımını "az yemek" olarak açıkladı.

Türkiye'ye yabancı doktor getirilme projesi üzerine
"Elbette iyi yetişmiş hekimleri getireceğiz. Türkçe bilmeyeni de getirmeyiz.
Türkiye'de doktor sayısını hem öğrenci yetiştirerek hem de yurtdışından doktor getirerek artırmamız elzemdir.
Bunun milli değerleri ve milliyetçiliği zedeleyen bir yönü yok."
"Şu anda Türkiye’deki her 3 kişiden biri obez.’Şişko’ demek daha doğru, çünkü kabullenmiyoruz."

Sağlık çalışanlarının yaptığı grev için;
"Mağdur hasta varsa derhal gelsin bana başvursun ya da gitsin savcılığa suç duyurusunda bulunsun, onların hakkını sonuna dek savunacağız"

“Organ mafyası ve uluslararası mücadele’’ konusundaki önergeye;
“Ülkemiz açısından bu tür söylentileri doğrulayan bilimsel araştırmalar yoktur’’

Bülent Arınç;
Yoğun bakımdaki İbrahim Tatlıses'i ziyareti sonrası;
'Tabii uyuyordu, uyandırılmamasını rica ettim. Dış görünüşüyle, bildiğimiz Tatlıses'ti. Allah selamet versin."

Cemil Çiçek kuş gribi konusunda;

“Bakanlar kurulunda ilgili arkadaşa sorduk, ilgili bakan arkadaş şu ana kadar böyle bir olayın sözkonusu olmadığını söyledi. ben de bu konuyu kamuoyuna aktardım. yoksa benim bilebileceğim bir olay değil”
Kullanıcı küçük betizi
Son İktidar
Üye
Üye
 
İletiler: 23
Kayıt: Pzt May 30, 2011 16:53

Şu dizine dön: Son İktidar - Ulusal ÖZDEMİR

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x