Sahte diploma skandalı her geçen gün yeni bir boyut kazanıyor. Sahte diploma alanların sayısı onbinlerle ifade edilirken bu diplomalarla önemli mevkilere getirilenlerin durumu sorgulanıyor .

Sahte diploma çetesi, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), YÖK, ÖSYM ve BTK gibi kritik kamu sistemlerine sızarak dijital mezuniyet kayıtları oluşturdukları ortaya çıktı

İlgili soruşturmalarda 57 sahte üniversite diploması, dört sahte lise diploması ve 108 sahte sürücü belgesi düzenlendiği tespit edildi. 197 kişi gözaltına alındı; bu kişilerden 37’si tutuklandı, 150’sine adli kontrol verildi

İddianamede ölen avukatların diplomaları silinerek yerine başka kişilerin kayıt edildiği skandal detaylar yer alıyor

Çetenin, 400 akademisyenin (profesör / doçent dahil) usulsüz atanmasına aracılık ettiği iddia ediliyor

Bu skandalda yer alan rakamlar ilk kez resmi olarak duyuruldu: 17 738 kişi devlet kadrolarında sahte diplomayla işe yerleştirildiği iddia edildi

Nasıl Çalıştı? Sistem Nasıl Aşıldı?
Çetenin, MEB'in veri tabanları, okul sistemleri ve ömür kayıtlarını manipüle ederek sahte mezuniyet belgeleri oluşturduğu diploma testi için kullanılan “tasdikname” sistemi devreye sokularak kayıtlar sisteme giydirildiği ortaya çıktı

Üniversite diploması oluşturma sürecinde ÖSYM yerleşim verilerinin kullanıldığı; YÖKSİS sistemi üzerinden sahte diplomalar aktif mezun gibi gösterildiği, kimlik bilgileri, mezuniyet tarihi, diploma numarası gibi bilgiler sisteme işlendiği tespit edildi.

Çetenin ayrıca bazı kişilere .edu.tr uzantılı e‑posta adresi, öğrenci paneli, transkript gibi imkanlar sağlayarak akademik sistemin görünürlüğünü taklit ettiği ortaya çıktı

Kimler Yararlanmış?
İddianamede adı geçen kişiler arasında öğretmen, mühendis, eczacı, akademisyen gibi pek çok meslek grubu yer alıyor

Bahsedilen kamu görevlilerinin kimlik bilgilerinin yanı sıra, akademik atamalarda sahte diplomalar sayesinde devlet kadrolarına yerleşen yüzlerce kişi bulunuyor

Çetenin, yüksek üniversite yetkililerinin elektronik imzalarını taklit ettiği, sahte belgelerin BTK Başkanı'ndan YÖK yetkililerine kadar yayıldığı ortaya konuyor

Operasyon sonrası tutuklamalara rağmen, birçok dosya hâlâ mahkemede. Ceza talepleri arasında 5 ile 50 yıl arasında hapis cezaları bulunuyor