Şakirtliğin Bedeli

Şakirtliğin Bedeli

İletigönderen Güncel Meydan » Cmt Tem 24, 2010 3:15

"Derya Erogul" Takma Adıyla yazdı:


Merhabalar;
Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hz. hakkında yazılan asılsız yazılar ve
şahsına karşı yazılmış olan aşağılayıcı yorumlar bulunması nedeniyle;


said-i-kurdi-nin-turk-dusmanligi-t19127.html

Bu linkteki konunun silinmesini aksi takdirde en kısa sürede gerekli adli
mercilere başvuracağımı bizzat iletirim.

MADDE 267. - "(1) Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da
basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve
kovuşturma başlatılmasını ya da idarî bir yaptırım uygulanmasını sağlamak
için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır...(8) İftira suçundan dolayı
dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar.
"

MADDE 125. - (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek
nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda
bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına
saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile
cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için
fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.

İlgili maddelere dayanarak suç duyurusunda bulunacağımı tekrardan
bildiririm.

Böyle buyurmuş şakirt. Suç! saydığı ögeleri belirtmemekle birlikte bunları duyuracağını yineledikten sonra bir "zamanın meczubu" sitesinden kopyaladığı alıntıyı (kim bilir, belki de kendisi yazmıştır) aktarıyor:



Türkiye de dinsiz ve ulusalcı bir komite iki kardeş halkı bir birine
düşürmeye çalışıyorlar. Üstad Hazretleri ve eserleri bu komitenin önünde
önemli bir set olduğu için Türk gençliğini ondan soğutmak için böyle
hezeyanlara müracaat ediyorlar. Said-i Nursi Hazretleri hem Kürt
gençliğinin hem de Türk gençliğinin ortak bir değeri ortak bir vicdan
aynasıdır kimse bu değeri bozmadan bu aynayı kırmadan adi emellerine
ulaşamaz. O dinsiz komite bunu çok iyi gördüğü için ona olmadık iftira ve
bühtanlarda bulunuyorlar. Türkler ve Kürtler her yönden kardeştirler
ihtilaf ve iftirakları kabil değildir. Her iki tarafta bulunan marjinal
kafatasçıları bilsinler ki tek çare ve tek yol İslam kardeşliğidir ve
İslam’ın nurudur. Bu nurdan ve bu ışıktan ancak huffaşlar ve baykuşlar
ürker ve korkar.


İyi Günler Dilerim.

Neymiş? Ulusalcı ve dinsiz bir "komite" varmış. Hâlâ ulus devlet olan -sözdeşi, tek uluslu olan- Türkiye Cumhuriyeti'nde iki halk yaşarmış. Bu ulusalcı ve dinsiz "komite" o tek ulus olmayan, ancak iki kardeş olan halkı birbirine düşürürmüş. Bu yetmezmiş gibi, Kürdistan Teali Cemiyeti kurucu üyelerinden Üstad Bediüzzaman Meşhur Molla Said-i Kürdi İbn-i Mirze Cerede-i Seyyare Evliya Mehdi Efendi Hazretleri ve şakaları bu "komite"nin önünde engelmiş; ulusalcı ve dinsiz olan "komite", Türk gençliğini, Üstad Bediüzzaman Meşhur Molla Said-i Kürdi İbn-i Mirze Cerede-i Seyyare Evliya Mehdi Efendi Hazretleri'den soğutuyormuş. Sonra Keloğlan ile Örümcek Adam dövüşmeye başlamış, araya giren Nasreddin Hoca iki yumrukla Miki Fare'yi yere sermiş.

Neyse ki, diğer şakacı şakirtler de boş durmamış, şu şakaları göndermiş:

"Yiğit" Takma Adıyla yazdı:


http://www.guncelmeydan.com/pano/said-i-kurdi-nin-turk-dusmanligi-t19127.html

Yukardaki linkte yalan yanlış açılmış konunun ivedi bir şekilde silinmesi
gerekmektedir.Siteyi ziyaret eden kullanıcılara Alimi yanlış bilgilerle
tanıtmakta ve bunun vebali de ağırdır.Bu nedenle konunun hassasiyetini
anlıyacağınızı inanıyorum.Lütfen ivedi bir şekilde konuyu silelim.
Teşekkürler kolay gelsin.



"eren bağ" Takma Adıyla yazdı:


s.a kardeşim
said-i-kurdi-nin-turk-dusmanligi-t19127.html
bu konunun uygun olmadığını bize yakısmadığını düsünüyorum kaldırırsanız
sevinirim olumlu haberlerinizi bekliyorum iyi günler...


Dadanan şakirtler, üye oldukları türlü haklama siteleri aracılığı ve yardımıyla saldırabilir veya doğrudan üye olup kinini kusabilir. Yasalar hakkında atıp tutan yeni yeni şakirtler de baskın yapabilir. Bu durumda, onlara, -onlarca haklı sayılabilecek- başka bir neden yaratmak, şakirtliklerinin bedelini ödemek boynumuzun borcudur.

    İlgisiz Çıkma (Not): "Yaratmak" sözcüğüne takılıp "yaratmak Allah'a mahsustur" diyebilecek kadar ahmak ve göz dönmüş şakirtler, "Tanrı" sözcüğü de Türkçe'dir; "Tanrı olmak Allah'a mahsustur" diye gereksiz bir tümce kurabilecek misiniz? Oysa "Tanrı" sözcüğünü kullananlar için de "dinsiz" diyenleriniz gözleri yaşartıyordu.


Sultan Mehmet Reşat'ın üç hafta süren Kosova gezisine "Erzurum Heyeti" içine girerek İstanbul'dan katılan "Üstad Bediüzzaman Meşhur Molla Said-i Kürdi İbn-i Mirze Cerede-i Seyyare Evliya Mehdi Efendi Hazretleri", 7-8 Haziran 1911'de Sultan Mehmet Reşat'ın onuruna düzenlenen gece eğlencesine katılır. Ömer Naci'nin arkadaşı Nazım Ören, "Erzurum Heyeti" ile aynı içki masasındadır. Nazım Ören o gece tanıdığı Üstad Bediüzzaman Meşhur Molla Said-i Kürdi İbn-i Mirze Cerede-i Seyyare Evliya Mehdi Efendi Hazretleri'ni şöyle anlatıyor:

    "O, Erzurum Heyeti'ne İstanbul'dan katılmıştı. Benden başka arkadaşların hiçbirisi kendisinden hoşlanmıyor, temas etmek istemiyordu, onlar bu adama düpedüz bir şarlatan diye bakıyorlardı. Hele Erzurum Müftüsü İsmail Efendi Hoca çok kızıyor, ' kendisine evliya süsü veren bu adam, cehenneme atılacak bir odun kütüğüdür! ' diyordu. Benim fikrimce bu zavallı adam, bir akıl hastası idi. Bize yapışmak, bizden ayrılmak istemiyordu. Ona acıyordum. Nihayet dayanamadım, yalvardım, yakardım, bizim gruba yamanmasını temin ettim."


Üstad Bediüzzaman Meşhur Molla Said-i Kürdi İbn-i Mirze Cerede-i Seyyare Evliya Mehdi Efendi Hazretleri'nin Görünümü ve Giyimi

    "Otuz beş yaşında görünür kırk beşlik bir adamdı. Başında beyaz uzun bir küllahı vardır. Külahın alt kısmına (inen) siyah ipek postunun kısa saçakları yüzüne sarkıyordu. Siird veya Van el tezgahlarında, o bölgeye mahsus bir cins keçi kılından dokunan alacalı bulacalı kumaşlardan bir elbisesi vardı. Her paçasına iki bacak girebilecek genişlikte olan, fakat kırmızı uçkurluğu açıkta bulunan bir şalvar giyinmiş, kol ağızları yırtmaçlı, göğsü açık, kırmızı işleğinin üstüne yine hareli ve renkli şalvarının kumaşından kolsuz bir cepken geçirmişti. Ayaklarında çizmeler vardı. Şalvar parçalarının uçları, çizmelerinin üstüne dökülmüştü. Bıyıkları kısa, gözleri parlak, boyu, külahlı olduğu zaman çok uzun, külahsız bulunduğu zaman orta idi. Beyaz tenli, yakışıklı, heybetli bir gençti. Elinden altun satavatlı, Çerkes yapması kamçısını, belinden fildişi saplı hançerini hiç düşürmezdi. Daima Kürtçe konuşmak isterdi. Türkçe de konuşabilirdi. Arapçayı bilir gibi görünürdü. Türkçe okuyup yazdığını hiç görmedim. Üstünlü esreli sarı yapraklı Arapça risaleler okuduğunu gördüm."


Üstad Bediüzzaman Meşhur Molla Said-i Kürdi İbn-i Mirze Cerede-i Seyyare Evliya Mehdi Efendi Hazretleri'nin Aldatıcı Davranışları

    "Arkadaşlar kendisiyle çarşı pazarda gezmek istemezlerdi. Çünkü onu görenler, hele çocuklar, tiyatrodan fırlayıp kaçmış birinin arkasına takılır gibi etrafını çevirmek isterlerdi. Gerçi İstanbul'da Kürd elbisesi vardı. Fakat gösterişlisi, böyle mübalağalısı yoktu; o ise kalabalıktan çok hoşlanırdı. Hatta yanına yaklaşanlara, büyük küçük, kendisini Bediüzzaman Molla Said-i Kürdi diye taktim ederdi. Muhatabının en küçük alakasını kaçırmaz, hemen pek az medrese gördüğünü, adeta ümmi olduğu halde zamanın en büyük alimleri ile akaidde, fıkıhda, hadisde, kelam ve mantıkta imtihana girebileceğini ve dünya yuvarlak olup müstekar olan (sabit duran) güneşin etrafında döndüğünü ve bu kainat hadisesini ayetle, hadisle isbat eylemek gibi yepyeni ve adeta Allah vergisi bir keşifte bulunduğunu uzun uzadıya anlatır, asıl tuhafı bir takım zavallıları aldatmağa, onların hayranlığını çekmeğe de muvaffak olurdu. Zamanında gelmemişti yahut yerinde doğmamıştı. Bu hali ile ancak Afrika çöllerinde Mehdilik taslayabilirdi."


Üstad Bediüzzaman Meşhur Molla Said-i Kürdi İbn-i Mirze Cerede-i Seyyare Evliya Mehdi Efendi Hazretleri Ömer Naci'yi Öldürecekmiş

    "O da benim gibi yetim büyüdüğünü söylerdi. Dalgın ve hülyalı idi. Bazı budalaca ve çocukça hareketlerine güler geçerdim. Nihayet bu işde de çok aldandığımı anladım. Selanik'te kaldığımız müddetçe bir ilkokul dershanesinde hazırlanan karyolalarda yatıp kalkardık. Bir gün sabah vakti beni uyandırdı: ' Veda için geldim ' dedi. ' Bugün ya kendi kendimi öldürecek yahut senin kendin kadar sevdiğin bir arkadaşına -Ömer Naci'yi kastederek- kıyacağım ' dedi. ' Bunları yapamazsam buradan def' olup gideceğim. '

    Şimdiye kadar bir çocuk kadar saf sandığım adamın gözlerinin ateşli karanlıklarına bakarak titredim. Sebebini sordum. Eğilerek, ' Techil edildim (cahil yerine koyuldum). Daha doğrusu tahkir edildim, tahkir ' diye(rek) kapıyı çarpıp çıktı gitti. Uyuyamadım. Sokağa çıktım. Bulunması ihtimali olan yerlere baktım, bulamadım. Ömer Naci'nin evine gittim. Meseleyi olduğu gibi anlattım. Ömer Naci güldü: ' O ne hinoğlu hin o!.. Ne ip kaçkınıdır o!.. Burada göz altında olduğunu anlar anlamaz zehirlerini kim bilir hangi yerlere saçmak üzere ilk trenle sıvışıp gitmiştir. Sana söyledikleri ise blöften ibaret, merak etme! ' dedi.

Nazım Ören, Kürdi veya Nursi hep O..., Dünya, 27 Aralık 1952, sayı 297, s.2, 6'dan aktaran Dr. Fethi Tevetoğlu, Ömer Naci, Milli Eğitim Basımevi, İst. 1973, s. 143-149

Meczup Yaratmak, sayfa 59-62, Mustafa YILDIRIM


Resim



Daha sonra ABD'ye yandaşlık, Vatikan'a dostluk yapacak olan ve Kürdistan Teali Cemiyeti kurucu üyelerinden olan Üstad Bediüzzaman Meşhur Molla Said-i Kürdi İbn-i Mirze Cerede-i Seyyare Evliya Mehdi Efendi Hazretleri'ni kötülemek, aşağılamak, ciddiye almamak kimin haddine! Hem böyle bir şey olursa, şakirtler ulusalcı ve dinsiz "komite"ye ve onların soğuttuklarına hemen haddini bildirir.

Yalnız bir şey var; bu sefer hızlı ve çabuk olun. Bu yurt bir daha kurtulursa, kökten dinciliğinizin ve kökten kinciliğinizin palazlandığı, yıllarca saklandığınız karanlık yuvalarınıza geri dönemeyeceksiniz! Çünkü o yuvalar, kökten ilaçlanacaktır -ki üreme olmasın.










Kullanıcı küçük betizi
Güncel Meydan
Üye
Üye
 
İletiler: 584
Kayıt: Pzr Eki 12, 2008 23:12

Re: Şakirtliğin Bedeli

İletigönderen koldas » Cmt Tem 24, 2010 8:48

verdiğin emekler için sonsuz teşekkürler,iyiki varsın Ram
Kullanıcı küçük betizi
koldas
Üye
Üye
 
İletiler: 3
Kayıt: Sal Şub 09, 2010 0:22

Re: Şakirtliğin Bedeli

İletigönderen Mustafa Recep » Cmt Tem 24, 2010 14:21

bu meczuplara zaten Ram'dan başkası haddini bildiremezdi.

Ellerine sağlık.

hangi akıllı tehdit ediyorlar bunlar yahu!
Kullanıcı küçük betizi
Mustafa Recep
Üye
Üye
 
İletiler: 417
Kayıt: Çrş Tem 09, 2008 13:11
Konum: sakarya

Re: Şakirtliğin Bedeli

İletigönderen Deli Haydar » Cmt Tem 24, 2010 14:40

Yiğit takma adlı yazdı:Siteyi ziyaret eden kullanıcılara Alimi yanlış bilgilerle
tanıtmakta ve bunun vebali de ağırdır.
Vebali boynumuza olsun!
Biz yanalım Kürt Sait'e bir şey olmasın...
Eren Bağ takma adlı yazdı:bu konunun uygun olmadığını bize yakısmadığını düsünüyorum
Nasibi kadarına ermiş dostumuza da, "biz" kimiz sormak gerek...
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21


Şu dizine dön: GM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x