Saldırıdaki Karanlık İlişkiler
Dün ABD Konsolosluğunda gerçekleşen ve 3 polisimizin şehit olduğu saldırı bir çok karanlık ilişkiler bağını su üstüne çıkardı.
Saldırıyı El-Kaide terör örgütünün düzenlendiği iddiaları gerçekliğe dönüşürken akıllara El-Kaide ve finansmanı iddiasında ki El-Kadı geliyor.
Yasin El Kadının hakkındaki iddialardan en önemlisi, zengin işadamlarından topladığı paraları yönetimindeki Muvaffak Vakfı Aracılığı ile El Kaide ile bağlantılı kişilere ve kurumlara Yardım başlığı altında aktarması geliyordu. MASAK raporunda Hasan Cüneyt Zapsunun 60 bin dolar, Annesi Gaye Zapsunun 250 bin dolar Yasin Al Kadının Al Baraka Türkteki hesabına para yatırdıkları ortaya çıkıyordu.
Yine aynı raporda; Al Baraka Türkten 18 Ocak 2001 tarihinde Muvaffak Vakfına 210 bin dolar, Usame Bin Ladinin en yakın adamı Wael H. Jelaidan adına da 27 Ocak 1994 tarihinde 210 bin dolar gönderildiği belirtiliyordu.
Haberinyeri.net olarak araştırdığımız Yasin El Kadı ve El Kaide arasında ki bilgiler arasında müthiş iddialar ortaya atılıyor.
BM Güvenlik Konseyi'nin 'El Kaide'yle bağlantılı kişiler' listesine taşıdığı Yasin el Kadı'nın Türkiye'de ki en büyük destekçisinin kim olduğunu biliyor musunuz? R.T.Erdoğan...
Suudi işadamı Yasin el Kadı'yla Başbakan Erdoğan ve Başbakan'ın eski danışmanı Cüneyd Zapsu'nun yakın ilişki ağı, Gül'ün cumhurbaşkanı seçildiği günün ertesinde, 'Suudi işadamı, Türkiye'nin Batı'yla bağlarını karmaşıklaştırıyor' başlığıyla Wall Street Journal'ın Avrupa baskısında bile yer aldı.
Maliye Başmüfettişi Hamza Kaçar, Yasin El Kadı hakkında yaptığı soruşturma sırasında, siyasi baskı görmesine rağmen, baskılara direnerek, küresel terörizmin finansörlerinden ilan edilen Yasin El Kadı'nın Türkiye'deki ilişkiler ağını ortaya çıkarmıştı.Sorumlu bir kamu görevlisi gibi davranan Hamza Kaçar hakkında, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın özel emir ve talimatları ile yirmiye yakın soruşturma başlatılmış, bunlar yargıdan dönmüştü. Ardından, AKP Hükümeti kendi köstebeklerinin suçunu örtmek için köstebek iddiaları ile ortalığı ayağa kaldırdı. Hamza Kaçar kargaları bile güldürecek biçimde 'köstebek olmakla' suçlandı ve bir oldu-bitti ile yandaş bir soruşturma komisyonu kurularak görevden alındı.
R.T.Erdoğan Neden Yasin El Kadı'yı koruyor?
Erdoğan, Talabani ve Barzani için kayıt dışı olarak, para, gıda, yiyecek yardımı topluyor. Bunları kamyonlarla Irak'a sevkediyor. Talabani ve Barzani'nin Türkiye'de doğrudan ve dolaylı olarak kurdukları şirketlerine yardım ve destek sağlıyor. Bu şirketlerden bazıları halen Türkiye'de faaliyet gösteriyor. Başbakan Erdoğan ise, geçtiğimiz günlerde, Barzani ile görüşebileceğini açıkladı. Büyük tepki toplayan bu açıklama, geçmişten gelen ilişkilere bakıldığında pek sürpriz olmamalı!
Erdoğan, aynı dönemlerde, El Kaide ile birlikte hareket eden Afgan mücahit ve küresel terörist Gulbettin Hikmetyar ile ilişki geliştiriyor. Hikmetyar'ın dizinin dibinde gururla fotoğraf çektiriyor.
Aynı dönemlerde, Suudi Arabistan sermayesini temsilen Yasin El Kadı Türkiye'ye geliyor. Zapsu ve Erdoğan'a yardım ve destek elini uzatıyor. Yıllardır bir türlü seçilemeyen, hayatta bir dikili ağacı dahi olmayan Erdoğan, İstanbul Belediye Başkanı seçiliyor. Ardından peşpeşe, gıda ve yiyecek ticareti yapan şirketlerini kuruyor. Bugün, Yasin El Kadı'nın küresel teröre finansman desteği sağladığını kabullenmek; misyoner Yasin El Kadı'nın Zapsu ve Erdoğan'a sağladığı destekleri görmek, kabullenmek, mercek altına yatırmak anlamına geliyor. Erdoğan bu nedenle ve ahdi vefa duygusu ile Yasin El Kadı'yı hayırsever olarak nitelendiriyor ve kefil oluyor.
Barzani-Talabani-Hizbullah-Yasin El Kadı ve El Kaide İlişkisi
Akp'ye kapatma davasının kabul gördüğü gün hatırlanacağı üzere Beylikdüzü ilçesinin Yeşil Vadi isimli çay bahçesinde,bomba patlamış ve 7 kişi yaralanarak hastahaneye kaldırılmıştı.Hatırlanacağı üzere Beylikdüzü Belediye Başkanı,Akp'li Vehbi Orakçı daha önce ismi Gaffar Okan cinayetine karışan Hizbullah üyesini belediye çalışanı olarak işe alması ile gündeme gelmişti.
Bunlar neden dinlenmedi?
Neredeyse tüm ülkenin dinlendiği iddiaları su üstüne çıkarken bugün ki Dinci terör örgütü El-Kaide'nin militanlarının bu kadar rahatça eylemde bulunması hiç şüphesiz ''Bunlar neden dinlenmedi?'' sorusunu akıllara getirdi.
Saldırı ilk yapıldığı esnada Fethullahçı basının konuyu Ergenekon operasyonu ile bağdaştırma çabalarını,saldırganların El-Kaide üyesi olduğunun açıklanması ile çürüdü.
Saldırının ilk hedefi Abd olmasına rağmen R.T.Erdoğan'ın açıklamalarında,Abd'nin yer almaması ise diğer bir tuhaf konu oldu.
R.T.Erdoğan'da aynı Fethullahçı basın gibi ''Karanlık Güçler'' imasında bulundu.
Dinlenme iddiaları ile teknolojinin nimetlerinden faydalanan görevlilerin ise neden bu saldırı esnasından bir önlem alınamadığı merak konusu.
Karanlık İlişkiler Ağı
Dün kü gerçekleşen saldırıda ki El-Kaide ile ülkemizde ki uzantılarını okuyucularımıza deşifre ettik.Bu gerçekleri alt alta koyduğunuz da bir çok sorunun yanıtı bulacağınızı ümit ediyoruz.
El-Kaide'nin bu ülkede neden korunduğunu,neden önlem alınmadığını,saldırıların Tarihinin dikkat çekici olduğunu,Pkk'nın bu saldırının neresinde durduğunu,bir takım medya'nın neden önce ki saldırıları başka kesime yıkmaya çalıştığını kavramak hiçte zor olmamalı...
http://www.haberinyeri.net/Siyaset/Sald ... 23697.html