
Ergenekon sanıklarından Erol Ölmez, Aydınlık dergisine bir mektup yazarak, Zekeriya Özün kendisini para ve hürriyet vaadiyle yalan beyana nasıl zorladığını anlattı. Erol Ölmezin Aydınlık dergisine yazdığı mektubun önemli bölümlerini kamuoyuna sunuyoruz.
SANIK EROL ÖLMEZ:
ERGENEKON SAVCISI, BENİ YALAN BEYANA ZORLADI!
Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, soruşturmanın sanıklarından Erol Ölmezle makamında yaptığı görüşmede, Ölmeze gizli tanık olarak yalan beyanlarda bulunmasını ve koğuşunda muhbirlik yapmasını istedi. Talebini ısrarla yineleyen Öz, karşılığında para ve hürriyet teklif etti! Ancak devşirecek başka birini bulun! yanıtını aldı.
Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, soruşturma kapsamında tutuklanarak cezaevine konulan Kuvayı Milliye Derneğinin çaycısı Erol Ölmezle, 10 Nisan günü yaklaşık 2 saat süren bir görüşme gerçekleştirdi. Zekeriya Öz bu görüşmede, Ölmezden sanıklar aleyhinde yalan ifade vermesini istedi, karşılığında da para ve hürriyet teklif etti!
ERGENEKON SAVCISININ DOSTANE SOHBETİ
Kuddusi Okkırla aynı koğuşta kalan Erol Ölmez, arkadaşının sağlık durumunun gitgide kötüleşmesi üzerine, Zekeriya Özle görüşebilmek için ek ifade vermek istediğini belirten bir dilekçeyle başvuruda bulunur. Bunun üzerine Zekeriya Öz, 8 Nisanda Tekirdağ F Tipi Cezaevine gönderdiği dilekçeyle, Ölmezi 10 Nisan günü saat 13te çok acele makamına çağırır.
Erol Ölmez, Savcıyla karşılaşma anını şöyle anlatıyor: Zekeriya Öz bana o anda çok sıcak ve bir o kadar da samimi davrandı. Bak Erolum şimdi seninle bugün bir dost gibi konuşacağım. Zaten sen diğerlerine göre pek suçlu sayılmazsın. Hatta suçun az bile sayılır. Gel seninle anlaşalım. Bana tüm bildiklerini anlat. Ben de cezanın hafifletilmesi için sana yardımcı olayım! dedi.
YA GİZLİ TANIK OL, YA CEZAEVİNE DÖN!
Erol Ölmez, Ergenekon Savcısına kendisinden tam olarak ne istediğini sorar. Zekeriya Öz, yanıt vermeden önce Ölmeze ayakta beklemesine gerek olmadığını, rahat olmasını söyler ve yanlarında duran jandarma kolluk kuvvetine seslenir: Siz biraz dışarıda bekleyiniz!
Jandarma odayı terk ettikten sonra, Zekeriya Öz Erol Ölmeze teklifini açıklar:
Şimdi sana bir ek ifade hazırlayacağım, senden istediğim sadece bu ifadenin altına imzanı atman. Sen buradan çıkınca, daha cezaevine varmadan tahliyeni gönderirim, serbest kalırsın. Mahkeme günü bu ifadeye göre şahitlik yaparsın. Yok eğer korkar çekinirsen, seni tanık koruma programına alırız. Böylece gizli tanık olursun, kimse de bilmez. Bak Erolum, zaten seni araştırdım, çalıştığın şirkette yatıp kalkıyorsun. Zor durumda olduğunu biliyorum. Hatta devlet tarafından sana yardım da yapılır. Kısa sürede kendini toplarsın. Sen de bana söz vereceksin, burada konuşulan burada kalacak!
ALPARSLANLA NASIL TANIŞTIĞINIZI BEN SANA ANLATIRIM!
Pazarlık şartlarını söyledikten sonra, Savcı Öz ilk sorusunu sorar: Danıştay tetikçisi Alparslan Arslanı tanıyor musun?
Erol Ölmez, Alparslanı tanımadığını, kendisini yalnızca Danıştay saldırısı nedeniyle basında çıkan haberlerden bildiğini söyler. Ergenekon Savcısının bunun üzerine söyledikleri, oldukça çarpıcıdır:
Tanımadığını ben de biliyorum. Yalnız, şimdi sen onu tanıyacaksın! Nerede ve nasıl tanıştınız ben sana anlatacağım! Sen kendi el yazınla, sana ne söylüyor ve okuyorsam yaz. Nerede bir araya geldiğinizi ve günlerini ayrıntılı olarak aktaracağım!
GİDİN BAŞKASINI DEVŞİRİN!
Savcının teklifine Ölmezin tepkisi gecikmez: Siz tahliyemi vererek hürriyetimi sağlayacaksınız. Benden işbirlikçi olmamı istiyorsunuz. Böyle alçakça bir teklifi nasıl olur da benden istersiniz? Benim size tek bir sözüm var, gidin başkasını devşirin! Benden size fayda gelmez!
ZATEN ONLARI TANIMIYORSUN
Bunun üzerine Savcı, Ölmeze muhbirlik teklif eder: Beraber kaldığın ve sohbet ettiğin arkadaşların ne yapıyor, ne konuşuyorlar? Fikri Karadağ, Muzaffer Tekin, Mahmut Öztürk, Kuddusi Okkır, bunlar ne yapıyorlar? Bilmem gereken önemli gelişmeler, ne varsa anlat. Ardından bir kâğıt uzatır: Okudun mu? Eğer kafana takılan bir soru varsa sor, yoksa ben şimdi bunun aynısını hazırlatıp senin bana vermek istediğin ek ifade olarak tarafımdan alındı diyeceğim. Sen imzanı attığın an tahliyeni yaparım.
Ölmez, tepkisini yineler: Sohbet ettiğim kişiler ve hiç tanımadığım halde bu ifadede adı geçen isimler hakkında, sanki tanıyormuşum gibi yalan ifade vermemi söylüyorsunuz. İşbirlikçi bir muhbir olmamı öneriyorsunuz. Ergenekon Savcısı, gösterilen tepkiye aldırmadan devam eder: Evet Erolum, gizli tanık olacaksın. Zaten onları tanımıyorsun. Senin bir hayatın var. Yapman gereken sadece bu ifadelere imza atmak. Sen imzanı attığın an hemen tahliyeni yaparım, serbest kalırsın. Ben sana hürriyetini veriyorum.
HALA NE TEREDDÜTÜ?
Erol Ölmez, konuyu değiştirerek görüşme talebinde bulunmasının asıl nedeninin, koğuş arkadaşı Kuddusi Okkırın sürekli kötüye giden sağlık durumu olduğunu anlatır ve savcıdan Okkıra yardımcı olmasını ister. Ergenekon Savcısı şu yanıtı verir: Erol biz seninle anlaşamayacağız galiba. Sen buraya bunun için mi geldin? Ya Erol, sana mı kalmış? Bu devletin hastanesi var, doktoru var Sen şimdi ya benim dediğimi yap ya da geldiğin gibi geri git. Hala ne tereddüt ediyorsun? Bak ben senin için işimi gücümü bırakıyorum, sana burada iki saattir laf anlatıyoruz. Herhalde cezaevine geri gitmek istiyorsun. Kararını ver. Erol Ölmez, kararını son kez tekrarlar: Sizin bu teklifinizi asla kabul edemem. Ben Allahtan korkarım. Siz devşirecek başka birini bulunuz.
AVUKAT, SAVCIYLA ANLAŞMAMI SÖYLEDİ
Erol Ölmez, Aydınlıka gönderdiği mektubunda, kendisini İstanbul Barosu tarafından atanmış avukat olarak tanıtan top sakallı bir kişi ile, Zekeriya Özle karşılaşmadan 10 dakika önce arasında geçen konuşmayı anlatıyor:
Avukatım diyen kişi bana Atabeyler ve TİT ile bağlantınız var mı? diye sordu. Bir de Vatanseverlerle ortak noktanız var mı? demesi beni şaşırttı ve ona Siz kimin avukatısınız, kime hizmet ediyorsunuz? dedim. Bana Seni Savcıya karşı savunabilmem açısından soruyorum. Hatta sen şimdi Savcıya yardımcı olursan iyi sonuçlar gelişebilir dedi.
Kendisinden kartvizitini istedim. Yanında kartının olmadığını söyledi ve Senin bulunduğun cezaevine başka bir dava için ara sıra geliyorum. Bir dahaki gelişimde hem seni görürüm, hem kartımı veririm. Sen şimdi Savcıyla iyi bir şekilde konuş, anlaş. Ben kendisinden sana yardımcı olmasını istedim. Senin ona vereceğin bilgiler seni kurtarabilir dedi. Daha sonra Savcının odasına girdik.
BAKAN ŞAHİN GÖREVİNİ YAPMALIDIR
Bilindiği üzere İşçi Partisi ve çeşitli kişi ile kuruluşlar, Savcı Öz hakkında, Ergenekon soruşturmasında kanunsuzlukları nedeniyle Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna çok sayıda şikâyette bulunmuşlardı. Ancak soruşturmanın savcısı olmak iddiasındaki iktidar ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Savcı Özü koruyarak soruşturma açılmasını engellemişlerdir.
Böylelikle hem suçun üstü örtülmüş hem de Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun görevini yapması engellenmiştir. Yeni kanıtlar karşısında Savcı Özün suçlarının üzerinin örtülmesi olanaksızdır. Bakan Şahin, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun çalışmasını engellemek ve Savcı Özü korumaktan vazgeçmeli, derhal soruşturma izni vermelidir.
Savcı Zekeriya Öz, meslekten ihraç edilmelidir!
