Savcı Öz'den inciler

Ergenekon sanığı Uğur TBMM’ye gönderdiği mektupta, Öz'le ilgili bir iddiada bulundu.

Ergenekon sanığı emekli Albay Uğur TBMM’ye gönderdiği mektupta, Savcı Öz’ün, Eruygur ve Tolon hakkında anlatacakları karşılığında kendisini serbest bırakma teklifinde bulunduğunu iddia etti

Ergenekon sanığı eski Jandarma Genel Komutanlığı Teknik Takip Daire Başkanı, emekli Kıdemli Albay H. Atilla Uğur, TBMM’ye gönderdiği mektupta, Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz hakkında iddialarda bulundu.

Uğur, “Öz, bana, ‘Şener (Ergenekon zanlısı eski Jandarma Genel Komutanı, emekli Orgeneral Şener Eruygur) ve Hurşit’le (Ergenekon zanlısı emekli Orgeneral Hurşit Tolon) ilgili her şeyi bize anlat, seni yarın sabah bırakayım’ dedi” iddiasında bulundu.

TBMM Komisyonu’nun geçen hafta Silivri Cezaevi’ni ziyaretinde, sürpriz bir gelişme yaşandı. Uğur, komisyona iletilmek üzere yazdığı mektubu, CHP’li üye Malik Ejder Özdemir aracılığıyla TBMM’ye iletilmesini istedi.

Uğur, mektubunda Öz’ün bazı komutanları suçlayan ifadeleri vermeleri karşılığında serbest kalacaklarına ilişkin baskı yaptığını öne sürdü. Komisyonu’nun resmi kayda geçirdiği dört sayfalık mektupta şu ifadeler yer aldı:

Amir de teklif etti

“İstanbul’da gece yarısı Mehmet Karabörk adlı emniyet amirinin odasına alındım. Özetle şunları söyledi: ‘Bize Şener ve Hurşit ile ilgili bir şeyler söyle, biz de seni bıraktıralım, savcı biz ne dersek onu yapar, mesleki taassubu bırak, bunları koruma, göreceksin ikisi de tutuklanacak...’

Bir sonraki gece yine aynı odaya çıkardılar. Savcı Öz, üç polis (sivil giyimli) ve Karabörk’le birlikte odada idi. Öz, bana hitaben, ‘Biz seni geçen sene alacaktık, baktım yeni emekli olmuşsun, bırakayım biraz yaşasın dedim... Bu Şener ve Hurşit’le ilgili her şeyi bize anlat, seni yarın sabah bırakayım’ dedi...”

Küçük’ün seceresi

Uğur, mektubunda, 9 Ekim 2008’de Öz’le “sözde sohbet” için Beşiktaş Adliyesi’ne götürüldüğünü öne sürerek, bu görüşmeye zaman zaman Savcı M. Ali Pekgüzel ve Savcı Nihat Taşkın’ın da katıldığını iddia etti.

Uğur, Öz’ün şunları söylediğini ileri sürdü:

“Bu Veli Küçük, zaten Ermeni’nin teki... Ben, hem şivesinden hem de evinden çıkan Ermenice belgelerden onun Ermeni olduğunu anladım... Ayrıca bu Sevgi denilen kadın da Ermeni. Bu Ergenekoncular iki şeye düşmanlar.. Birincisi Fethullah Gülen hocaefendi ve cemaati, bir de Alman vakıfları. Zaten Hablemitoğlu da Ergenekon üyesiydi... Aslında Deniz Baykal, Ergenekon’un tam içinde, Nur Serter de bu işin içinde.”


Kaynak

Amaci neymis desen de sanirim, "Kendini oldurtup kaos yaratarak hukumeti yikmak" diyecek!

Bu sizofrenin Bagimsiz Kemalist Turkiye'nin bagimsiz yargisi tarafindan sallandirilacagi gunleri goruruz insallah!

Eskiden Kemalist aydinlari olduruyorlardi, simdi de tutuklu yargiliyorlar, yillarca tutuklu birakiyorlar, fark yok, her ikisinde de seslerini kisiyorlar. Artik bu zulum bitmeli, bu ergenekon'un cikisi da var.

Bu tür ahlaksızca teklifler kimbilir kaç kişiye yapılmıştır. Daha çok olmadı. Erdal Sarızeybeke tutukluların bir kısmı aleyhine ifade vermesi konusunda baskı yapılmadı mı? Kendisi çıkıp bunu televizyonlarda söylemedi mi? Ergenekonu TSKyla bağlantılandırmak için bu tür teklifler çok kişiye yapılıyor.

Bu kadar mide bulandıran bir dava hiç görmedim. İstediklerine ulaşamadılar. Büyük bir nefretle çevrelerine saldırıyorlar. Bunlar onun göstergesidir. Mustafa Balbayı, Vedat Yenereri tekrar gözaltına aldılar. Neden alıyorsun adamı bir daha? Bir davadan tahliye edersin, her şeyi halledersin, noktayı koyarsın. Virgül koyarak, insanları sindirmeye çalışıyorlar.

İşlerine gelince hukuk devletinden bahsediyorlar, işlerine gelmeyince bir kulp takamadıklarından yargı bağımsız değil diyorlar. Sizin hukuk anlayışınız bu mudur ? İnsanların adalete olan inancını sarsıyorsunuz. Devlete olan güvenlerini sarsıyorsunuz. Böyle bir devlet çürümüştür ve ölmeye de mahkumdur. Çok tehlikeli işler yapıyorsunuz.

Her gün ses kayıtları sızdırılıyor. Kimse ses kayıtlarının nereden ve nasıl internete sızdırıldığına bakmıyor. Vay efendim, işte vatan hainleri, teröristler, Ergenekoncular gibi yakıştırmalarla insanların haysiyetlerine leke düşürüyorlar.

Nihat Genç, bir konuşmasında diyordu. Ergenekonun dönüp dolaşıp geleceği yer rakıdır. Rakı muhabbetleridir. Rakı sofralarında herkes darbe yapar, memleketi kurtarır. Birçok kişi bu davanın bittiğini söylüyor. Davayı açan ve destekleyen kesimde müthiş bir hayal kırıklığı var, istediklerini elde edemediler. İkinci iddianamenin hazırlanması da bunun göstergesi. Elde somut bir şey yok çünkü. Somut olan bir şey gösterin, biz de inanalım. Sen Uğur Mumcu'yu İlhan Selçuk öldürdü dersen, sana çocuklar bile gülmez. Bakın çocuklar bile güler demiyorum, gülmez diyorum.

Şu telefon dinlemeleri tam bir skandal. AKPli bir vekilin telefonu bile dinlenmiş. Yakında RTE bile isyan edecek bu telefon dinlemelerinden.

Yalama savci konusmus yine.Kargamel bozuntusu.