Şehitler,din sömürüsü ve camilerin Akp'ye muhtırası!

Şehitler,din sömürüsü ve camilerin Akp'ye muhtırası!

İletigönderen SOKRATES » Pzr Haz 24, 2007 18:19




Şehitler Ve Türk Milliyetçileri


19.06.2007

Türkiye 80’li yıllardan beri PKK terörüyle mücadele ediyor. Maddi olarak, eğitim, sağlık, sosyal hizmetler gibi alanlara kaydırılabilecek büyük meblağlar, askeri harcamalara gidiyor. Manevi anlamda ise yeri doldurulamayacak büyük acılarımız şehitlerimiz var. AKP’nin AB ve ABD’ye bağımlı siyaseti, Mayıs ayından beri terörün şiddetlenmesine sebep oldu. Her gün birkaç vatan evladı toprağa düşüyor. Acılara her gün yenisi ekleniyor. Şehit naaşları kaldırılırken, gönlü vatan sevgisi ile dolu her Türk evladı gibi bizim de göz pınarlarımız boşalıyor. Ancak ateş düştüğü yeri yakıyor. Şehitlerin ana babalarına, eşlerine, küçük yaşlardan itibaren baba sevgisini göremeden büyüyecek evlatlarına bakınca, yürekler dağlanıyor. Anadolu’nun garip anaları “Ah oğlum! Canım yavrum!” ağıtları yakarken, “Ben onu ne fakirliklerle büyüttüm siz bilmezsiniz!” diyor.

Ah sevgili ana diyorum içimden, biliriz! Bu vatanın cefakar, garip, kendinden çok evladını düşünen, analarını biliriz. Ak sütünle emzirdiğin, yemeyip yedirdiğin güzel evladını, vatana ve millete kurban eden güzel ana biliriz. Ne dindirir acını bundan sonra, ne alır yavrunun yerini onu her aradığında, her andığında, her ihtiyacın olduğunda… Vatan millet sevgisi ne mukaddes! Vazifesini yerine getiren binler gibi Çanakkale’deki, Dumlupınar’daki, Sakarya’daki binler gibi, senin evladın da görevini tamamladı. Makamı çok büyük yüce Yaratanın yanında… O bir şehit. Rabbinin en sevgililerinden biri. Peygamberle birlikte şefaat edecek sevdiklerine. Ama diyoruz ya acın büyük! Ardında yetim bırakanlara ne demeli… Kim bakacak, kim tutacak ellerinden, kim koklayacak saçlarını babalarının yerine… Bayramlar nasıl geçecek, mutluluklar, sıkıntılar nasıl yaşanacak?!

Öncekiler gibi diyor içimden bir ses… Öncekiler gibi…. Sevinçler yalnız, hüzünler yalnız… Unutulmuş, sıkıntılı insanlar… Yürekler buruk… Ama diyorum sonra, ölüm nasılsa var. Taktir bir gün gelecek, hepimiz nasılsa toprak olacağız. Ne mutlu onlara, onlar kutlu şehitler! Hani diyor ya, “Madem ölüm tek bir defa gelecek, o da neden Allah için olmasın” işte öyle… Onlarınki kutlu ölüm! Dahası var mı?

Bu iç hesaplaşmalar sürüp giderken, ama diyorum ama neden? Biz koca bir milli mücadele verdik. Türk, istiklalini kazandı. Bu çetin coğrafya için yapılanlar yetmedi mi?! Kan verdik, can kattık. Yetmez mi? Evet yeter, yetmeli! Türk, bu coğrafyayı vatan yapmak için 1071’den beri uğraşıyor. Bizim bundan sonraki mücadelemiz, büyük devlet olabilme mücadelesi olmalıydı çoktan. Biz hala topraklarımızdan bir parçasını bile veremeyizin mücadelesindeyiz. Dünyanın büyük kapitalistleri, küçük devletleri yok edip yerlerine yerleşmek ya da yeni “sömürgecikler” ve “kukla yöneticiler” le gücüne güç katmak için yola devam ediyorlar.

Basiretsiz, kuklalarla yapılan yönetim ise, ülkeyi her gün biraz daha bağımlı hale getirirken, verilen her türlü mücadeleyi anlamsızlaştırıyor. Bir taraftan şehitler verirken, diğer taraftan talimatlara ve dış beklentilere göre yaşıyor, tavır alıyoruz. Peki bu kan yerde kalmıyor mu o zaman?

Basiretsiz siyaset dış korkularından ve düzeninin bozulmasından olacak, milli reflekslerden, milletin haykırışlarından korkuyor. Kalabalıkları görmek istemiyor. Vatan evlatlarını bağrına basan, başka vatan evlatlarına saldırıyor. Kin kusuyor. Samimiyetle tabuta sarılanlara kendi beyin ve gönüllerindeki çirkefliği haykırıyorlar; “Siyaset yapıyorsunuz? Siyaset yapmayın!” Bunları yeni Ali Kemaller, kucaklıyor. “Olmaz, şehit cenazesinde siyaset olmaz” Diğer taraftan başka siyasi rantçılar da övünüyor. “Allah bize şehit kanından siyaset nasip etmesin!”

Onlar bilmelidirler ki, şehitlerimiz sahipsiz değildir! Şehitlerimiz, Türk milliyetçilerinin duaları, aminleri, tekbirleri ile uğurlanacaklardır.…. Kanları da yer de kalmayacaktır! Allahın izniyle şehitlerimizin canlarını korkmadan verdiği gibi, milliyetçi iktidar küresel güçler ve küresel sermayeyi muhatap kabul etmeyecek, milletinin ve ülkesinin menfaatini her şeyin üzerinde tutacak, kendi öz değerlerinden beslenecek, kimseye diyet borcu olmadığı için de şehidinin kanını yerde koymayacaktır!

İşbirlikçi iktidar ve düşünce sahipleri Türk milliyetçiliği fikir hareketinin, vatan millet sevgisi ile milletin değerlerinden yola çıktığını unutmamalıdır! Bu sebeptendir ki, şehit naşına uzanan her el, şehit kardeşi için yanan bir yüreği, ona duyulan hayranlığı ve ona duyulan saygıyı göstermektedir. Türk milliyetçilerinin sizin gibi kutsalları sömürmek ya da kandan beslenmek gibi acziyetleri olamaz! Ancak bu sömürü işini siz çok iyi bilirsiniz. Dün başörtüsü, imam hatipler, dindarlar üzerinden din sömürüsü yaptınız. Bugün maduriyet edebiyatı ile hala din sömürüsü yapmaktasınız.


___________________________________
Ayşe Almıla GÖK / Ortadoğu Gazetesi
"Ey millet! Allah birdir, Şanı, büyüktür. Allah�ın selameti, atifeti ve hayrı üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri, Cenab-ı Hak tarafından insanlara dini hakikatleri tebliğe memur ve resul olmuştur. Koyduğu esas kanunlar cümlemizce malumdur ki Kur�ani azimüşşandaki husustur. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir, temel dindir. Çünkü dinimiz akla mantığa hakikate tamamen uyuyor.ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
SOKRATES
Üye
Üye
 
İletiler: 346
Kayıt: Çrş Nis 04, 2007 20:59

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x