Seksen Yıl Önceki Müthiş Uyarıcı Bir Yazı; Dikkat Etmeliyiz!

Devlet-i Aliyye-i Osmaniye

Seksen Yıl Önceki Müthiş Uyarıcı Bir Yazı; Dikkat Etmeliyiz!

İletigönderen İlteriş Kağan » Pzt May 03, 2021 1:57

Dikkat Etmeliyiz!
"Meşrutiyet devrinde Vartikes Efendi, Boşo Efendi, Kozmidi Efendi galiba bizim mebuslarımızdı. Hallaçyan Efendi, Noradonkyan Efendi bizim nazırlarımızdı. Mihran Efendi bizim gazetecimizdi. Hasan Fehmi Bey bizim öğretmenimizdi.
Resim
Mütareke devrinde Tahsin Bey bizim polis müdürümüzdü. Kürt Mustafa bizim divan-ı harp reisimizdi. Çerkes Ethem bizim vatanperverimizdi.

Affedersiniz, pek hatırımda kalmamış. Çünkü biz Türkler unutkan bir milletiz. Eğer merak ederseniz eski devlet salnamelerinden birini açın. Orada bu misallerden istediğiniz kadarını bulursunuz. Vezirler, nazırlar, ayan azaları, mebuslar, valiler, mutasarriflar, müsteşarlar, müdürler yığın yığın. Harp zamanında, mütareke zamanında, mücadele zamanında, tehlike zamanında, hasılı memleketin ıztıraba düştüğü herhangi bir felaket zamanında, bize derece derece vefasızlık edenler, hıyanet edenler, zulmedenler, kahredenler yüzde doksan bunlardı.

Osmanlı İmparatorluğu'nun başına, asırlarca, bu yarım Türkler bela kesildi. İhtilaller, irticalar, nifaklar, entrikalar, hiyanetler hep onların eliyle ateşlendi. Patrona Halil Türk değildi, Kösem Sultan Türk değildi, İbşir Paşa Türk değildi.

İnhitat (dağılma, çöküş) devrinin asıl alamet-i farikası bir kan bozukluğudur. Sadece Yeniçeri Ocağı'nı yakmakla biz, bu kanı tasfiye edemedik. Düne kadar bu böylece geldi; yarına kadar, öbür güne kadar da gidebilir.

Yarım Türkler saltanat devrinde şeriat, sonra da menfaat düşkünü oldular. İnhina kabiliyetleri bizden fazla olduğu için kolayca her kalıba girerler. Kaçamak yolları vardır. Fenalıklarının cezasını ekseriye biz çekeriz. Dikkat etmeliyiz.

İçimizden biri siyaseti menfaat gibi kullandı mı, dikkat etmeliyiz! Gizlice muhalefete kalktı mı, dikkat etmeliyiz! Dalkavukluğa başladı mı, dikkat etmeliyiz! Hemşehrilerini kayırdı mı, dikkat etmeliyiz! Selahiyetini aştı mı, dikkat etmeliyiz! Zevkimizi bozdu mi, dikkat etmeliyiz! Sinsi sinsi susuyorsa, gösteriş yapıyorsa, fazla sofuysa, aşırı züppe ise, şımarık ise, küstahsa, yüzsüzse dikkat etmeliyiz!

Bütün bunlar asıl Türk karakterinin dışındadır. Milli birliğin bir yumruk gibi sımsıkı durduğu bu zamanda (1940 yılı) bu fikir, ne çare, bazısına nahoş, bazısına büsbütün boş gelse de, biz yine dikkat etmeliyiz!”

Orhan Seyfi Orhon, Dikkat Etmeliyiz, Akbaba (dergisi), 19 Eylül 1940, 348. Sayı
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2100
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53

Şu dizine dön: Osmanlı İmparatorluğu

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x