Sen de Dağdasın Zaten / Selçuk TINAZ

Sen de Dağdasın Zaten / Selçuk TINAZ

İletigönderen Selçuk Tınaz » Pzt Ara 17, 2012 15:14

Resim

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 12 Eylül 1980 Amerikan Darbesi ile hapse atılanların Diyarbakır Cezaevi'nde gördükleri işkenceyi hatırlatıp, tepki olarak "Ben de dağa çıkardım" demiş.

Soğuk Savaş döneminde, NATO üyesi ülkelerin içinde NATO'ya muhalif olan insanlar işkencelerden geçirildiler, öldürüldüler.

İtalya'da 80'li yılların başında yakalanan militanların işkenceyle alınan itirafları sonucunda 'Kızıl Tugaylar' örgütü çökertildi. Almanya'da 'Kızıl Ordu Fraksiyonu'na ait 'Baader-Meinhof' grubunun yakalanan bütün üyeleri hapishanede öldürüldüler ve hepsinin de intihar ettiği söylendi.

Ülkemizde, NATO muhaliflerine karşı yapılan işkence ve cinayetler, geçmişte olduğu gibi bugün de devam ediyor. Silivri'de olanların başka hiçbir açıklaması yok. Diyarbakır Cezaevi'nin yerini, Silivri aldı.

Bülent Arınç bugün, eleştirdiği o çarkın içinde çalışıyor. NATO hesabına yapılanlara karşı ise, ya düzeltmeye çalışsın, ya da istifa etsin. Aksi halde ona da, onun gibilere söylediğimizi söyleriz ;

"Türkiye'ye zarar verme konusunda PKK ile yarış halindesiniz. Anayasa yazma ve ülkeyi parçalama işinde, Habur'da, Uludere'de, İmralı'da ve Silivri'de PKK ile ortaklık yaparken, ovada dolaştığınızı mı zannediyorsunuz ?

SİZ DE DAĞDASINIZ.

Üstelik, sizin çıktığınız dağ çok daha kötü çünkü çok sinsi ve çok hileci. PKK bile sizin kadar zarar veremedi bu ülkeye".


12 Eylül 1980'deki Amerikan Darbesi ile NATO'cu subayların devlet yönetimine gelmesi, Turgut Özal gibi Amerikancı sivillerin başbakan yardımcısı ve bakan olması, rekor sayıda imam hatip okulu açılması ve Diyarbakır Cezaevi türü uygulamaların hepsinin de Türkiye'ye yapılan Amerikan yatırımları olduğunu öğrendik sonradan.

Diyarbakır Cezaevi'nde yapılanların, Kürtleri devletten ve Kürt olmayanlardan nefret ettirmek, ayrılıkçı fikirlerini desteklemek amacıyla planlandığı, o amaca yönelik bir propaganda malzemesi olarak sık sık kullanılmasından da, açıkça anlaşılıyor.

O günleri bilmeyen yeni neslin eline de Uludere'yi verdiler. Onun da arkasında Amerikan parmağı olması bir tesadüf müdür ?

Bu işlerin, ABD'nin Ortadoğu için yaptığı uzun vadeli planların Kürtlerle ilgili kısmıyla, hiçbir alâkası yok mudur ?

Gerçekten de, bütün bunları göremeyecek kadar aptal olduğumuzu mu zannediyorlar acaba ?

Haklılar mı yoksa... Ne dersiniz ?

Selçuk TINAZ, 17 Aralık 2012
Kullanıcı küçük betizi
Selçuk Tınaz
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 101
Kayıt: Prş Oca 12, 2012 16:16

Şu dizine dön: Selçuk TINAZ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x