Serbest Bölge

Serbest Bölge

İletigönderen Seçkin ERGÜN » Prş Eki 13, 2011 14:05

Artık tüm güçlerini seferber ettiler. Bazen magazin sayfalarının hızlı delikanlısı oluyorlar, sonra hedef okuyucunun beklentisi oranında biraz vatan-millet’çi birkaç kelam edip, çaktırmadan sözü dönüp dolaştırıp Tayyip’in vazgeçilmezliğine getiriyorlardı. Artık yeni anayasa için gerekli kamuoyu oluşturmak için tüm güçleriyle çalışıyorlar. Hiçbir konuda uzlaşamayan partiler nedense yeni anayasa konusunda uzlaşı halindeler. Sanki yeni anayasadan taraf olmamak parti kapatma nedeniymiş gibi cansiperane savunuyorlar.


ABD’de Time dergisi 223 yıl önce yazılmış anayasanın artık değişmesi gerektiğini savunan yazıya yer vermiş. 223 yıl önce yazılmış anayasa. . . Her fırsatta örnek gösterilen ABD anayasasına kutsal kitap gibi dokunmazken biz 90 yılda kaç anayasa değiştirdik?


Fatih Çekirge bir haftadır Hürriyet’te yırtınıp duruyor. Hasan Cemal ve Cengiz Çandar’a Karayılan ve Abdullah Öcalan’la sık sık görüştükleri için methiyeler dizdikten sonra, buna sebep olarak da şu meşhur “analar ağlamasın”ı gösteriyor.


Görüntülü yorum diye bişey yapmış, kaç gündür manşette. PKK’lı bir teröristin cenazesinde annesinin ağlayışını gösterip ardından Şehit Askerin annesini gösteriyor. Her ikisini de eşit gösterecek alçaklıktan çekinmiyor. Birisinin kalleşçe öldürmek için saldıran, diğerinin vatanını savunan olduğu gerçeğini gizlemek için tüm hünerini sergiliyor. Hüzünlü bakışlar, ustaca kurgulanmış kelimeler, görsel malzemeler ve alabildiğince ajitasyon. . .


Normal standartlardaki bir ülkede hükümet düşürecek rezilliklerin bazen hiç, bazen de yarım saatten fazla yer bulamadığı haberlerde, günlerce demokrasi ! ve ağlayan ana konusu işlemek iyi niyetli değil. Fatih Çekirge’yi okurken aklıma “sık sık ve ısrarla iki kardeşin ne kadar birbirine benzediği söyleniyorsa, kardeşlerden biri başkasındandır” cümlesi geldi. Teröristle Türk Askerini aynı kefeye koyacak kadar alçaklaşan bu adamlar hainlikleri karşılığında aldıkları dolgun maaşlarını huzur için harcayabilsinler diye ölen gençlere daha fazla üzülüyorum.


Türkiye Cumhuriyeti’nin karakoluna saldırırken ölen teröriste üzülenlere verilecek en güzel cevap hemen hepimizin bildiği o meşhur hikaye;

Mustafa Kemal 1933 senesinin bir bahar akşamı Dolmabahçe Sarayında yabancı ülkelerin elçilerinin ve ateşelerinin de yer aldığı bir akşam yemeği verir. Yemek boyunca Atatürk’ün yüzüne dik dik bakan İngiliz askeri ateşesi olan Binbaşı, Atatürk’ün gözünden kaçmamış. Yaverini çağırıp Binbaşıya derdini sormasının istemiş. Yaveri de gidip Binbaşıya neden böyle davrandığını sordu ve ardından da Ata ya gelip Binbaşının cevabının iletti: Paşam, siz onun Çanakkale’de babasını öldürmüşsünüz.

İstifini hiç bozmayan Ulu Önder de yaverine,
-Git sor bakalım, babasının Çanakkale’de ne işi varmış?


Bu sözü üzerinden 17 sene sonra Menderes tanesi 23 sentten Mehmetçiği Kore’ye gönderdi. Pazarlama mesleği Tayyip’in icadı değil, önderleri Menderes zamanından kalma.


Fatih Çekirge ve onun gibiler çıkıp da doğuda devletin hakimiyetini bilerek sonlandırıp meydanı boğazına kadar kara paraya bulaşmış aşiretlere ve PKK’ya bırakılmasını hiç eleştirmiyor. 30 yıldır süren bu çatışma ortamının askerle çözülemeyeceğini, demokratik haklar verilmesi gerektiğini savunan çok bilmiş akademisyen-yazar tayfası da orada dönen kara para trafiğinin kontrol atına alınması gerektiğinden hiç bahsetmiyorlar. Toplam Türkiye bütçesinin 17 (on yedi) katı olduğu söylenen bu kara paranın büyüklüğü sanırım tüm bu hainliği özetliyordur.


Ülkelerin “serbest bölge” olarak adlandırılan yerleri vardır. Serbest Bölgeler genel olarak, bulundukları ülkenin siyasi sınırları içinde yer alan fakat dış ticaret, vergi ve gümrük mevzuatı açısından gümrük hattı dışında sayılan bölgelerdir.


Doğuda ki o savaşta da, oradan beslenenler için gayri resmi “serbest bölge”nin varlığını devam ettirmek içindir. Ne PKK’nın, ne BDP’nin Kürt vatandaşlar umurunda değil.

Paranın milliyeti yoktur. Ortada dönen bu devasa miktarın sebep olduğu kirli ilişkiler zaman zaman aralanmaya çalışılsa da bu pek mümkün olmadı. Mesela Uğur Mumcu devlet içerisinde bazı grupların Talabani üzerinden PKK’ya (100 bin adet) silah satışını, uyuşturucu trafiğini örgüt ve devletin içindeki bazı odakların ilişkisini bulduğu için öldürüldü. Öldürülüşündeki derin koalisyon bile durumu apaçık ortaya koyuyor. Jandarma İstihbarat Astsubayı Hüseyin Oğuz’a göre bu cinayeti Alaattin Çakıcı ve Korkut Eken planlamıştı. Bombayı arabaya yerleştirense PKK’lı Velit Hüseyin. O da daha sonra zehirlenip öldürülmüş olarak bulundu.


Yani hiç kimse demokrasicilik falan oynamasın. Anaların gözyaşını dert edinenler gerçekten Türk olsaydı, Anadolu’da anaların hep ağladığını bilirdi. Hainin bu kadar bol olduğu bu ülkeyi ayakta tutan da anaların oğullarına, vatanına kendini adarcasına döktüğü gözyaşları.


Angelina Jolie’nin Hatay’da parası peşin ödenmiş gözyaşından Suriye savaşı devşirmeye çalışanların Şehit Analarının gözyaşına dokunuşları çok kirletici.
Kullanıcı küçük betizi
Seçkin ERGÜN
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 58
Kayıt: Pzt Tem 04, 2011 22:01

Şu dizine dön: Seçkin ERGÜN

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x