Serdar Ant-AKP İçin Sonun Başlangıcı mı?

Serdar Ant-AKP İçin Sonun Başlangıcı mı?

İletigönderen İrfan Tuna » Cum Haz 04, 2010 12:07

04 Haziran 2010-BELLEK

http://www.bellek2009.blogspot.com/

AKP İÇİN SONUN BAŞLANGICI MI?

Serdar Ant


İlk günlerin yaygarası biraz dindi, İsrail ile yaşanan krizde sürece yön verecek dinamikler netleşmeye başladı. ABD Başkanı Obama ile Başkan Yardımcısı Biden’ın demeçleri bu bakımdan dikkat çekicidir.

PBS televizyonunda katıldığı programda soruları yanıtlayan Başkan Yardımcısı Biden, İsrail’in gemileri durdurma ve içindeki malzemeyi arama hakkı olduğunu söyledi:

“İsrail, gemiye askerleri çıkarmalı mıydı çıkarmamalı mıydı, bunu tartışabilirsiniz. Ama işin doğrusu HAMAS ile savaş halindeki İsrail’in silahların kaçırılıp kaçırılmadığını bilmeye hakkı var. İsrail’in kendi güvenlik çıkarlarıyla ilgilenmeye kesin hakkı bulunuyor.” (Vatan, 4.6.2010)


ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da Gazze’ye yardım götüren İnsani Yardım Vakfı İHH’nın HAMAS ile yakın ilişkiler içinde olmasının endişe edici olduğu vurgulandı:


“İHH temsilcilerinin son üç yıl içinde Türkiye, Suriye ve Gazze’de üst düzey HAMAS yetkilileriyle görüştüğünü biliyoruz. Bu bizim için büyük endişe kaynağı” (Vatan, 4.6.2010)


Ama Başkan Obama, Dışişleri Bakanlığı’ndan da Başkan Yardımcısı Biden’dan da biraz farklı düşünüyor. CNN’den Larry King'in sorularını yanıtlayan Obama şunları söylüyor:


"Şu anda önemli olan, (bölgedeki) mevcut kördüğümden çıkmamız ve bu trajediyi (filo baskını) bir fırsat olarak kullanmamız. Böylece İsrail'in güvenlik kaygılarını nasıl karşılayabileceğimizi, ancak aynı zamanda da Filistinliler için fırsatlar açmaya nasıl başlayabileceğimizi, tüm ilgili taraflarla nasıl çalışabileceğimizi çözebiliriz. Tüm bu süreçte Türkiye'nin de olumlu bir sesi olabileceğini düşünüyorum. Bu trajedi üzerinde çalıştığımızda ve herkesi bir araya getirdiğimizde, İsrailliler ve Filistinlilerin barış ve güvenlik içinde yan yana yaşayabilecekleri iki devletli çözüme nasıl ulaşabileceğimizi de çözebiliriz. İsraillilere, Filistinlilere ve bölgedeki tüm taraflara, statükonun sürdürülemez olduğunu söylemek için erken değil. Barışı sağlamak için on yıllardır çalışıyoruz, ama işlemiyor. " (Hürriyet, 4.6.2010)


İşin özü şudur ki, ABD yönetiminde derin bir çatlak var. Obama İsrail'deki aşırı sağcı Nentanyahu hükümetiyle ABD'nin bölgedeki güvenlik ve çıkarlarının garanti altında olmadığı kanaatindedir. “Statükonun sürdürülemez olduğunu söylemek için erken değil. Barışı sağlamak için on yıllardır çalışıyoruz, ama işlemiyor” diyen Obama’ya göre artık yeni bir "maşa"ya ihtiyaç vardır. “Bu süreçte Türkiye'nin de olumlu bir sesi olabileceğini düşünüyorum” diyen Obama için kendini "BOP eşbaşkanı" ilan etmiş olan Recep Bey liderliğindeki Türkiye biçilmiş kaftandır. Recep Bey, HAMAS’ın arkasına geçecek, dünyaya bir “yeni Nasır” olarak pazarlanacak, ama işin özünde yaşanan trajedi ABD adına fırsata dönüştürülecektir!


Birincisi, buna İsrail razı olacak mıdır? ABD yönetiminde daha şimdiden yükselen çatlak seslere bakarsak bu soruyu “evet” şeklinde yanıtlamak pek kolay değildir. Dahası Obama'ya Bush'tan miras kalan Pentagon'un şefi Gates'in (ya da arkasındaki güçlerin) de bu çerçevede ne düşündüğü önemlidir.


İkincisi, İsrail ve ABD yönetimindeki müttefikleri rıza gösterse bile, HAMAS ve onun şahsında somutlaşan İslami radikalizmin yaklaşımı ne olacaktır? Bu soruya şimdiden bir yanıt vermek pek kolay olmamakla beraber sorunun sadece Gazze ile sınırlı olmadığı, işin özünde bir “Filistin sorunu” olduğu, bu bağlamda da Kudüs’ten mültecilere, işgal altındaki topraklardan bölgedeki Arap ülkelerinin (hatta İran'ın) nasıl bir tutum takınacağına kadar birçok boyut içerdiği açıktır. O zaman Recep Bey’in “Gazze’dekilerin arkasındayız” demesi hiçbir şeyi kolay kolay çözmeyecektir.


Sonuçta, önümüzdeki dönemde ABD yönetiminde İsrail konusunda çatışmaların yaşanacağı açıktır. Daha şimdiden bunun belirtileri görülüyor. Örneğin Başkan Obama statükonun işlemediğini söylerken, ABD, BM İnsan Hakları Komisyonu’nda İsrail’i kınayan ve saldırının soruşturulması için uluslararası komisyon kurulmasını talep eden karar tasarısına "hayır" oyu kullanarak statüko yanlısı tutumunu devam ettirmektedir. Dahası, “kardeşim Tayyip ne yardım isterse yapmaya hazırım” diyen Berlusconi’nin İtalya’sı da tasarıya ABD ile beraber “hayır” diyen ülkelerden…

Sonuçta şu tablo bile, süreç nasıl ilerlerse ilerlesin, Türkiye'nin Ortadoğu batağından elde edebileceğinin sadece kan, gözyaşı ve onur kırıcı hareketler olduğunu gösteriyor. Ama Erdoğan ve AKP, bu "Ortadoğu açılımı" ile ülkenin saygınlığını masaya sürerek bunun üzerinden iç politikada kendi saflarını güçlendirme planları yapıyorlar. Bütün bu yaşananlar çerçevesinde Genelkurmay’ın pozisyonu da daha bir anlam kazanacaktır. Şimdilik görünen o ki, Türkiye İsrail saldırganlığına karşı askeri ilişkiler bağlamında sadece birkaç askeri tatbikatı iptal etmekten öte bir yanıt vermeyecektir. AKP hükümetinin varlığı ise, ABD'de İsrail konusunda cepheleşen güçlerden hangisinin üstün geleceğine bağlıdır artık. Eğer Biden tarafı görüşlerini kabul ettirirse, AKP'nin siyaseten kılınacak cenaze namazı yakındır. CHP’deki “değişimden” sonra belki o zaman yıllardan beri “deliğe süpürülmeyip kullanılanların” da tedavülden kaldırıldığı göreceğiz. Şu yaşadığımız günler belki de AKP için sonun başlangıcıdır!
Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x