Serdar Ant-Hamas'ın Avukatlığı Türkiye'ye mi Kaldı?

Serdar Ant-Hamas'ın Avukatlığı Türkiye'ye mi Kaldı?

İletigönderen İrfan Tuna » Cmt Haz 05, 2010 16:41

05 Haziran 2010-BELLEK

http://www.bellek2009.blogspot.com/

HAMAS’IN AVUKATLIĞI TÜRKİYE’YE Mİ KALDI?

Serdar Ant


“İkiyüzlü olan, yalancı olan sensin, katliam yapanlardan gurur duyan sensin. Bir kez daha söylüyorum, öldürmeyi iyi bilirsiniz. Tevrat’taki On Emir’den altıncısı diyor ki ‘Öldürmeyeceksin.’ Her türlü zorbalığı, rezilliği, alçaklığı yapıp ardından ‘HAMAS, El Kaide’ diyorlar. HAMAS topraklarını koruma mücadelesi veriyor. Filistin’de seçim kazandı, ama iktidar fırsatı vermediler. Hani demokrasi? Ben ABD’li yetkililere ‘HAMAS’ı terör örgütü olarak görmüyorum’ dedim” (Vatan, 5.6.2010)

Konuşan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin Başbakanı’dır.

Erdoğan konuşurken Başbakanı olduğu devleti temsil ettiğini unutmamalıdır. İsrail ya da başka bir devlet hakkındaki görüşleri ne olursa olsun, Erdoğan, kalabalıkları meydanlara toplayıp nutuk atsın diye o Başbakanlık koltuğunda oturmuyor. Erdoğan’ın ağzından çıkan her söz, Türkiye Cumhuriyeti’ni bağlar. Bu nedenle ağızdan çıkanı kulağı duyarak konuşmakta saymakla bitmez fayda vardır!

Bir yanda Yahudiliğin en aşırı ve gerici temsilcilerinden oluşan Netanyahu liderliğindeki İsrail, diğer yanda İslamcı köktendinciliğin temsilcisi HAMAS... Laik Türkiye Cumhuriyeti bu ikisi arasında bir seçim yapmak zorunda mıdır? Hani biri şap da diğeri şeker sanki! Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir derdi kalmadı da Ortadoğu'da HAMAS'ın avukatlığını yapmaya mı soyundu şimdi? Erdoğan, PKK ile HAMAS arasında benzerlikleri ya da benzemezlikleri tartışmaya açarak ne elde etmeyi umuyor? “Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek” midir amacı?

İsrail, gericinin de gericisi, insan haklarına ve insan hayatına zerre kadar saygısı olmayan, emperyalizmin maşası, bir terörist devlettir. Ortadoğu barışının önündeki en büyük engeldir. İşgalcidir, katliamcıdır, yayılmacıdır.

Peki, bugün HAMAS'ta somutlaşan zihniyet "sütten çıkmış ak kaşık" mıdır? Bunların Mısır'daki uzantıları Müslüman Kardeşler fanatizmidir. Karargâhları da şeriatçı mektebi El Ezher! Türkiye'deki şakşakçıları da Vakitçi Dilipak takımıdır. Sivas katliamına alkış tutan yaratıklardır bu şakşakçılar!

Bugünlerde Dilipak’ın dilinden insan hakları düşmüyor mesela… Hazret, Gazze'deki ablukaya karşı da Siliviri'de aylardan, yıllardan beri tutuklu olan Mustafa Balbaylar, Tuncay Özkanlar, Doğu Perinçekler, Mehmet Haberallar için ne düşünüyor acaba? İnsan hakları kavramı HAMAS sözkonusu olduğunda mı aklına gelir bu Ortaçağ kalıntılarının? Kadını çuvala sokmanın, ikinci sınıf insan muamelesi yapmanın insan haklarına aykırı olduğunu kabul etmezler ama... Daha birkaç hafta önce CHP eski Genel Başkanı Baykal'ın olduğu iddia edilen sahte kasetlerle, insan haklarından biri olan "özel yaşamın gizliliğini" ayaklar altına alanlar, Dilipak'ın Vakit gazetesi ile ilişkili değil miydi? O zaman bunu alçaklık olarak değerlendiren sermaye medyası, şimdi ekranlarını bu ikiyüzlülere açtı!

Bu savaş, Türkiye'nin savaşı değildir. Türkiye, Ortadoğu'da ne HAMAS'a avukatlık yapmalıdır ne de düşmanlık.... AKP ve Erdoğan, Türkiye'nin uluslararası alandaki saygınlığını masaya sürerek iç politikada elini kuvvetlendirmeye çalışıyor. Kısacası, Türkiye'nin dış politikasını kendi siyasal amaçlarına alet ediyor.

Erdoğan, Yahudi vakıflarının madalya taktığı adam değil mi? Kendini “BOP eşbaşkanı”. ilan eden kişi değil mi? Şimdi "mazlumdan" yana mı oldu Başbakan?



Erdoğan Tevrat’taki 10 Emir’i diline dolamış, “öldürmeyeceksin” [/b]. diyor. Aslında İngilizce bilmemenin verdiği aşağılık duygusundan kurtulmak için bir de İngilizcesini tekrarlıyor bunun!


Oysa 2008 Aralık ayı içinde İsrail jetleri Gazze’yi bombalarken, İsrail Başbakan’ı Olmert’i Ankara’da 4 gün boyunca konuk eden ve görüşen Erdoğan değil miydi?





Yandaş medyanın ağır toplarından olan Yeni Şafak, İsrail saldırısını “Hitler Gibi”. başlığı ile haberleştirmişti o günlerde. Olmert “Hitler”di de, onu 4 gün boyunca Ankara’da konuk edip görüşen Erdoğan neydi peki?


“Mussolini”. mi?


İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkiler, AKP iktidarı döneminde her alanda en üst düzeye çıkmadı mı? Örneğin daha 1,5 yıl önce Gazze’yi vuran İsrail jetleri, eğitim uçuşlarını nerede yapıyordu? Türk ordusunun modernizasyonu ile ilgili birçok ihale İsrail’e verilmiyor muydu? “İnsansız uçak” Heronları İsrail’den satın almıyor muydu Türkiye?


İsrail’e “öldürmeyeceksin” diye nasihat verenler, bu konularda neden kılını kıpırdatmaz peki?
Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

Re: Serdar Ant-Hamas'ın Avukatlığı Türkiye'ye mi Kaldı?

İletigönderen ceylanmm » Cmt Haz 05, 2010 17:18

Hamas ve pkk,ikisinin arasinda ben fark göremiyorum.Bizim Bosbakan kafayi yemis herhalde,yada cift oynuyor,hamas,yardim gemisi,Türk askeri.Pkk,insani yardimlar,birlemis milletler askeri.Bizim Bosbakan ABD,Israel ve avrupalilar ile kendi deyimiyle cok iyi paslasiyor.Bu filistin e yardim olayinin arkasinda,Vatanimiz Türkiye nin sinirlari icinde bir pis kürdistan kurmaktir.
Kullanıcı küçük betizi
ceylanmm
Üye
Üye
 
İletiler: 34
Kayıt: Sal Eyl 16, 2008 19:18

Re: Serdar Ant-Hamas'ın Avukatlığı Türkiye'ye mi Kaldı?

İletigönderen yigitler » Cmt Haz 05, 2010 18:33

Serdar bey dogru soyluyor. Bu yobaz Abdurrahman Dilipak hic bir zaman sehitlerimiz icin gozyasi dokmedi, ama Hamas'a gelince, bagira bagir ve agizindan burnundan salyalar cika cika sonsuza kadar destek veriyor, cunku Hamas onun gibi seratcidir.
Kullanıcı küçük betizi
yigitler
Üye
Üye
 
İletiler: 600
Kayıt: Pzr Ara 07, 2008 21:41

Re: Serdar Ant-Hamas'ın Avukatlığı Türkiye'ye mi Kaldı?

İletigönderen İrfan Tuna » Cmt Haz 05, 2010 20:19

İŞTE DİLİPAK'IN HAK HUKUK ANLAYIŞI

10 Nisan 2010-Milliyet

http://www.milliyet.com.tr/toplumsal-be ... efault.htm

Dilipak müjdesi!

Melih Aşık

Vakit gazetesinin hoşgörü sembolü yazarı Abdurrahman Dilipak, geleceğe ilişkin güzel müjdeler veriyor. Okuyalım:

“Bugün gelinen nokta Ergenekon davasında yeni bir başlangıç olacak. Eğer daha fazla direnecek olurlarsa daha trajik gerçeklerle karşı karşıya kalacaklar... Ne Baykal, ne Bahçeli, ne Kanadoğlu, ne Başbuğ, ne YARSAV, ne de HSYK bundan sonra bugüne kadarki tavrını sürdüremez. Denemek isterlerse, bu işin bedelini ödemek zorunda kalırlar. Erzincan paşasının da ayaklarının suya ermiş olması gerekir. Demirel ya da Cindoruk’un da adımlarını denk atması gerek. Ya da Ergenekon’un değirmenine su taşıyan media, mafia, sermaye, siyaset, STK, bürokrasi mensuplarının da... Bu arada Tekel işçilerinin de Ergenekon’un koruyucu kalkanı ve tramplen tahtası, Truva atı görünümünden çıkmaları gerek. ”

Entel çevrenin “muhafazakar demokrat aydın” olarak alkışladığı Dilipak, hoşgörü yüklü satırlarına şöyle devam ediyor:

“Daha tutuklanması için sırasını bekleyen yüzler değil, binlerce isim var. İnce ve uzun bir yoldayız. Sabır, kararlılık ve cesaret gerek. Gelinen noktaya bir gün mutlaka gelinecekti ve gelindi. Benden söylemesi. Bundan sonrası için herkesin daha dikkatli olması gerek. ”Ülkeye demokrasinin gelmekte olduğunu buradan da anlayabilirsiniz..!

------------

Şimdi bu zat-ı muhterem, Filistin halkının hakkı ve hukuku için mücadele ediyor öyle mi... Hadi canım siz de...
Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

Re: Serdar Ant-Hamas'ın Avukatlığı Türkiye'ye mi Kaldı?

İletigönderen İrfan Tuna » Pzr Haz 06, 2010 11:13

28 Mayıs 2010 tarihli Milliyet gazetesindeki ''Özgürlük Ordusu, İsrail Ordusu'na Karşı'' başlıklı haber, İsrail Ordusu'nun, Gazze'ye yardım götüren gemilere nasıl müdahale edeceğini, bu olaydan 2 gün önce harfi harfine yazıyordu.

Aynı haberde, yardım organizasyonunun önderlerinden İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım'ın, ''Gemilere müdahale edilmesine, gemidekilerin gözaltına alınmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz'' sözleri de yer alıyordu.

Yani içi boş kahramanlık edebiyatı yapılarak, İsrail'in gemilere nasıl müdahale edeceği harfi harfine biline biline yola çıkıldı dostlar.

Şimdi bu durum üzerinden meydanlar, nerede hangi zaferi kazandığı belli olmayan ''Mücahitler''le doldu. Hepsi de Filsitin halkının hakkı hukuku peşinde.

Oysa, İsrail'in, uluslararası hukuku hiçe sayarak, uluslararası sularda gemilere müdahale ettiği ve gemidekileri gözaltına aldığı aynı gün, 1 Haziran'da, Türkiye'mizin göbeğinde, 'Ergenekon' davası kapsamında yaşanan hukuksuzluklara bir yenisi daha eklendi.

Silivri’de Doğu Perinçek ve arkadaşlarının avukatlığını üstlenmiş olan İşçi Partisi avukatı Mehmet Cengiz İsrail saldırısının gerçekleştiği aynı gün gerçekleştirilen son 'Ergenekon' dalgasında gözaltına alındı ve tutuklandı. Hem de garip bir gerekçeyle.

‘'Yürütülmekte olan kovuşturmayı etkilemek ve yönlendirmek'’ suçuyla.

Yani bir avukatın görevi gereği yapması gereken en doğal şey, ülkemizde yaşanan hukuksuzlukların son aşamasında bir ''suç'' gerekçesi oldu.

Vay mücahitler vay... Gazanız mubarek olsun!
Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x