-Daltonlara "Teşkilat artık arkasında değil" mesajını kim gönderdi?
-Cezaevindeyken gönderdiği mesaj neydi?
-O mesaj MHP ile nasıl gerilime neden oldu?
-Tahliye ettirenler Öktem'i neden korumadı?
-Tahliye sonrasında kendi camiası ile neden koptu?
-Sinan Ateş cinayetinde halka mı koparıldı?
Serdar Öktem, meslek hayatı boyunca kriminal biriydi.
Çetelerin adliye ayakçısı, icra dosyalarının tehditkar avcısıydı.
İşlerini "teşkilat" desteği ile yürüttü ve büyüttü. İstanbul'daki çoğu ilçenin MHP teşkilatı Öktem'in kalesiydi. Yıllarca teşkilatlara para da akıttı.
Ahmet Yiğit Yıldırım'ın Ülkü Ocakları Genel Başkanı olması için büyük çaba gösterdi. Türkiye, çetelerin avukatı Öktem'in adını Sinan Ateş cinayeti ile duydu.
Sinan Ateş'in tetikçisinin bulunmasında ve cinayetin Ankara-İstanbul bağlantısının koordinesinde rol oynadı. Tetikçilerin kaçırıldığı Bolu'da o da vardı. Telefonu, dumanı tüten tabancının tetiğini çektirenleri ortaya çıkaracak bilgiler içeriyordu...
Sinan Ateş cinayeti sonrası hapiste sıkıntılar çekti. Defalarca "Beni çıkarın" diye haber gönderdi. Bu talebi kamuoyunun yakından tanıdığı bir MHP'li ile arasında gerilime neden oldu.
Hapisteyken konuşma ihtimaline karşı tehdit edildi. Çünkü cinayetin kilit ismi, soruşturmayı yukarı doğru ilerletecek en önemli halka Serdar Öktem'di.
Tutukluyken 'kalp spazmı' geçirdiği gerekçesiyle Etlik Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Aynı gün aynı hastaneye Ahmet Yiğit Yıldırım’ın geldiği görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde Yıldırım, Öktem'in bulunduğu noktaya doğru gidiyordu.
Cezaevinden az hasarlı olarak kurtarılmaya çalışan Serdar Öktem, tutuksuz yargılanmak üzere adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Tahliyeden sonraki süreci, son derece garipti.
Maddi zararının çok olduğunu belirtip kliklerden para istedi. MHP ve Ülkü Ocakları ile bağı koptu. İçeriden çıkaran el dışarıda onu korumadı. Cezaevinde ünlü bir MHP'liye rest çeken Serdar Öktem, çıktıktan sonra da restlerini sürdürdü. Çektiği restler, endişe yarattı.
Serdar Öktem'in diğer yandan "mesleki" açıdan çeteler ile ilişkisi sürüyordu. Daltonlarla husumeti vardı. Ancak Daltonlar için onu öldürmek pahalıya patlayabilirdi. Çünkü karşılarındaki isim "derin MHP'nin" adamıydı.
Serdar Öktem'i öldürmek demek, MHP'yi kızdırmak demekti. MHP ve Ülkü Ocakları ayağa kalkarsa, sadece Daltonlara değil bir sürü çeteye sabah kadar operasyon yapılır, hepsi toplanır, yumruk başlarına inebilirdi. Ancak Daltonların önünü açacak bir gelişme yaşandı.
Serdar Öktem'in Daltonlar ile husumeti, Daltonlardan ölüm tehdidi aldığı rest çekip endişelendirdikleri tarafından öğrenildi. Ve Daltonlar'a bir mesaj gitti. "Artık yalnız. Teşkilat eskisi gibi arkasında değil" denildi. Sonrası: İnfaz!
İşte Sinan Ateş dosyasındaki en önemli halkayı koparan Serdar Öktem cinayetine dair bağını kopardığı cenahta iz sürüp elde ettiğim bilgiler...
Cinayet, Öktem'in arkasındaki "teşkilat" gücünün çekildiği garanti alındıktan sonra gerçekleşti!

