Sır silahlarda Hizbullah şüphesi
Bingölün Genç İlçesi yakınlarında geçen hafta sonu mayınlı saldırı sonucu devrilen vagonlara yüklü konteynerde ortaya çıkan silahların trene nasıl yüklendiği, nereden nereye gönderildiği ve sayısı konusunda net bir açıklama yapılmadı. Ancak silahların gerek Türkiye içinde, gerekse Suriye eliyle Ortadoğu'daki değişik örgütlere ulaştırılabileceği öne sürülürken, İran'ın Lübnan'daki Hizbullah'a göndermek istediği bunu da havayolu ile gerçekleştiremediği için demiryolu ile Türkiye üzerinden gerçekleştirmek istemiş olabileceği iddia edildi. İran'dan hareket eden trenlerin Van'a geldiği, oradan Tatvan'a feribotla geçip, Malatya, Elazığ ve Islahiye Sınır Kapısı'ndan Suriye'ye giriş yaptıkları belirtildi. Kağıt üzerinde inşaat malzemesi olarak yetkililere teslim edilen konteynerin de, Islahiye gümrüğünden Suriyeye giriş yapacağı ileri sürüldü.
SAVCIDAN AÇIKLAMA YOK
Suriyeye gönderildiği ileri sürülen trendeki silah yüklü vagonlar savcı gözetiminde boşaltıldı. Soruşturma gizli yürütülürken, silahların vagon içinde özel korumaya alındığı belirtildi. Konteynerlarda füze rampaları ve füze mermileri olduğu tespit edildi.
Genç İlçe Cumhuriyet Savcısı İsmail Sarı, konteynerlarda silah olduğunu, konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapamayacaklarını söyleyerek, Ancak sayım bittikten sonra İçişleri Bakanlığı açıklama yapılmasını uygun görürse, açıklama yapılabilir dedi.
Bu arada İran, konteynerda mühimmat bulunduğu ve bunun İrana ait olduğu iddialarını yalanladı. İranın Ankara Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada Bu tür asılsız haberlerin amacı İran ve Türkiye arasındaki iyi ilişkileri etkilemektir denildi.
TCDDNİN RAPORUNDA YER ALDI
TCDD 5'inci Bölge Müdürlüğü yetkililerinin hazırladığı raporlarda, devrilen vagonda bulunan 2 adet konteynerde, taşıma evrağında çimento türü eşya, cam elyaf ve bitimlü karışım kayıtlı olmasına karşın askeri mühimmat bulunduğu kaydedildi.
TAŞIMA BELGESİ İRANDAN SURİYEYE DİYOR
Patlama sonucu raydan çıkan ve içinde askeri mühimmatın da bulunduğu konteynerin taşıma belgesinde gönderici olarak BEHNAM SHAHHRİYART TRADING CO. TEHRAN-İRAN kaydı yer aldı. Varış adresi olarak da AL JOORI TRADING CO. DAMASCUS SYRIA kaydı dikkat çekti.
Kaynak:Akşam
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
PKK kimi vurdu?
Ankara'da sorulan soru şu: PKK, Genç ilçesindeki trene saldırırken tesadüfen Hizbullah ya da Hamas'a giden silahları mı vurdu? Yoksa, örgüt trenin taşıdığı malzemenin adresine ulaşmaması için taşeron olarak mı kullanıldı?
İran'dan yüklenen konteynerleri Suriye'ye götüren yük trenini Genç ilçesi yakınlarında yola döşedikleri mayını patlatarak deviren PKK'nın hedefi neydi?
PKK, yük trenini devirerek Türkiye'ye mi zarar vermek istedi? Yoksa, trendeki konteynerlerden çıkan malzemenin gideceği adresi mi vurmak istedi?
Son dönemde Türkiye'de eylemlerini artıran ve demiryollarına da mayın döşeyen PKK, bu treni özellikle mi seçti, yoksa bu bir tesadüf müydü?
Ankara'da güvenlik birimleri bu sorulara yanıt arıyor.
Trende ne var?
Devrilen trendeki bazı konteynerlerde ne vardı?
Ankara'da üst düzey güvenlik yetkililerine gelen rapora göre, koyteynerlerde iki tür askeri malzeme çıktı:
1- 81 milimetrelik havan mermileri,
2- Roketatar parçaları.
Konteynerlerden çıkan bu askeri malzemenin ayrıntılı bir incelemesini yapmak için oluşturulan heyette TSK'dan uzmanlar görevlendirildi. Ankara, bu heyetin vereceği ayrıntılı raporu bekliyor.
Ankara'ya ulaşan ilk rapora göre, söz konusu konteynerlere ilişkin konşimentoda ev eşyası taşındığı beyan ediliyor. Evrak üzerinde ev eşyası dolu olduğu gösterilen konteynerlerde çeşitli malzemelerin arasına gizlenmiş havan mermisi ve roketatar yapımında kullanılan parçalar olduğu saptanmış durumda.
Şirket Mersin'de mi?
Ankara'ya ulaşan bir duyum, söz konusu konşimentoda ev eşyası olarak görünen malzemeyle ilgili faturanın Mersin'de faaliyet gösteren bir şirkete ait olduğu yolunda. Savcılık ve emniyet, olayın bu yönünü de araştırıyor. Söz konusu şirketin, kime veya kimlere ait olduğu ortaya çıkarılmaya çalışılıyor.
ABD menşeli mi?
Ortaya çıkan havan mermileri ve roketatar parçalarının ABD yapımı olduğuna ilişkin iddialar da inceleniyor. Ancak, Ankara'ya ulaşan raporda, mermi ve roketatar parçalarının menşei konusunda bir bilgi bulunmuyor.
Ceylanpınar örneği
Ankara'da güvenlik uzmanları yük treni olayını 1996'da Ceylanpınar'da yakalanan 4 TIR olayına benzetiyorlar. İran'dan gelen ve aynı güzergâhı izleyen 4 TIR, Ceylanpınar yakınlarında gümrük görevlilerince aranmış ve parafin fıçılarına gizlenmiş roketatarlar bulunmuştu. Roketatarların son adresinin Lübnan'da Hizbullah olduğu öne sürülmüştü.
Ankara'da, yük trenindeki konteynerlerde çıkan havan mermileri ve roketatar parçalarının da son adresinin Hizbullah olabileceği tahmini yapılıyor.
Terör uzmanı Dr. Nihat Ali Özcan, İran-Suriye güzergâhının Hizbullah ve Hamas'a silah sevkiyatı için kullandığına dikkat çekerek, PKK'nın devirdiği trendeki malzemenin de bu adreslere ait olmasının güçlü bir olasılık olduğunu vurguluyor.
Bu bağlamda, yük trenin devrilmesi ve ortaya çıkan malzemelerle İsrail'in de ilgilendiği Ankara'ya gelen duyumlar arasında.
Tesadüfi kontrol
Demiryoluyla yapılan transit taşımacılığında kontrol açısından bir ayrıcalık var mı?
Seçimler nedeniyle Ulaştırma Bakanlığı'ndan ayrılan Binali Yıldırım, bu sorumuzu yanıtlarken, şu bilgileri verdi:
"Demiryolu transit taşımacılığı da normal gümrük denetimine tabidir. Bir özelliği yoktur. Ancak, kontroller örnekleme yöntemiyle yapılır. Tesadüfi olarak bazı kontroller gerçekleştirilir. Her konteyner aranmaz. Ancak, bir ihbar varsa mutlaka aranır."
PKK neyi vurdu?
PKK, Türkiye'yi vurmak isterken tesadüfen Hizbullah veya Hamas'ı mı vurdu? Ankara'da bu soru gündemde. PKK'nın, trenin taşıdığı yükü bilmeden, Türkiye'ye karşı bir eylem gerçekleştirmek isterken, tesadüfen bu örgütlere zarar verdiği üzerinde duruluyor. Bir diğer senaryo ise, PKK'nın trenin taşıdığı malzeme konusunda bilgilendirildiği ve adresi ulaşmaması için taşeron olarak kullanıldığı yönünde.
Ankara'da güvenlik birimleri kesin kanıya varabilmek için ayrıntılı raporu bekliyor.
Fikret BİLA
Kaynak:Milliyet
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Silahların menşei sır
Devrilen trenden çıkan silahların menşei belirlenemedi. Silahların kimler tarafından yüklendiğini ancak İran soruşturabilecek
PKK'nın Bingöl'ün Genç ilçesinde 25 Mayıs'ta düzenlediği mayınlı saldırı sonucu 7 vagonu devrilen trenden çıkan silahlarla ilgili soruşturma sürüyor.
Genç Savcılığı, dün uzman ekipler nezaretinde devrilen vagonlara yüklü konteynerleri tek tek açtırarak inceledi. Bazı vagonlarda pamuk olduğu belirlenirken, çok sayıda vagondan silah ve cephane çıktı.
Savcı: Füze falan yok
Konteynerlerde Cumhuriyet Savcısı İsmail Sarı'nın yaptığı inceleme tamamlandı. Savcı Sarı, istasyondan ayrılırken gazetecilere, "Rahat olun, füze falan yok. Endişe edilecek bir şey yok. Bu konuda gerekli raporlarımızı hazırlayıp ilgili yerlere göndereceğiz" dedi.
Yaklaşık 300 roketatarın da aralarında bulunduğu silahların menşeinin saptanamadığı bildirildi. Savcılık yetkilileri, silahların ABD menşeili olduğu iddiasının şu aşamada doğrulanamadığını kaydetti. Savcılık, kapsamlı analiz yapması için uzman bir bilirkişi heyeti görevlendirdi. Bilirkişilerin yapacağı inceleme, silahların menşeini açığa çıkaracak.
Genç Savcılığı'nın ilk incelemesinin sonucuna göre, trenin İran'dan gelip Suriye'ye gittiği bilgisi kesinleşti. "Trene İran'da inşaat malzemesi yüklendiği" yönünde kayıt tutulduğu bildirildi.
Soruşturma İran'a bağlı
Uluslararası Transit Taşımacılık Sözleşmesi'ne göre, bir başka ülkeden yüklenen konteynerlerin Türkiye içinde araştırılamıyor ve ilgili ülkenin yetkili makamınca tutulan kayıt doğru kabul ediliyor. Yetkililer, bu nedenle "Türkiye'de trendeki yükün neden araştırılmadığı" yolunda soruşturma yapılamayacağını belirtiler.
Genç Savcılığı, gelişmeleri bir bilgi notuyla Adalet Bakanlığı'na da bildirdi. Bakanlığın, Dışişleri Bakanlığı ile temasa geçerek, İran makamlarından "soruşturma başlatması" talebinde bulunabileceği öğrenildi. İran makamlarından, "trene yüklemeyi kimin yaptığı ve neden farklı kayıt tutulduğu" sorularına yanıt bulunmasının isteneceği ifade edildi. Yetkililer, İran'ın tavrının, olayın karanlıkta kalan yönlerini aydınlatabileceğini kaydettiler.
İran: Silahlar bize ait değil
İran'ın Ankara Büyükelçiliği ise silahların "kesinlikle kendilerine ait olmadığını" savundu. Büyükelçilik sözcülüğü, "Bu tren zaten PKK tarafından mayınlanan, devrilmiş bir tren. Birçok vagonu hasar görmüş, kalanlarda bulunduğu ileri sürülen silahların bize ait olduğu, başkalarının koymadığı ne malum?" dedi.
ANALİZ
Vagondan çok sayıda soru çıktı!
Bingöl'de patlatılan mayının raydan çıkardığı vagonlardan ortalığa saçılan silahların ilk anda akla getirdiği ihtimaller, bizi bu olayın üzerinde ciddiyetle durulması gerektiği sonucuna götürüyor. Bu ihtimalleri basitten karmaşığa doğru sıralayalım:
1. RASTLANTI MI? Reddetmediklerine göre, PKK'nın düzenlediğinden artık emin olabileceğimiz bu saldırıda hedef olarak seçilen trenin ne taşıdığı örgüt tarafından biliniyor muydu? Bu sorunun cevabını henüz bilmiyoruz. Bir an için PKK'nın silah trenini bir rastlantı sonucu hedef seçtiğini varsayalım...
Olay şu iki gerçeği ortaya çıkarmıştır: Birincisi; İran üzerinden Suriye'ye ve oradan Şii Hizbullah'a veya Irak'taki Amerikan karşıtı gruplara yasadışı silah takviyesinde Türkiye transit ülke konumundadır. ABD ve İsrail'in ve genel olarak Batı'nın bölgedeki çıkarlarına zarar veren bu faaliyeti durdurmak için Türkiye ne yapmaktadır? Bu konuda da fazla bir veriye sahip değiliz.
İkinci gerçek, Türkiye'nin durdurmadığı veya durduramadığı bu yasadışı silah transferini baltalayabilecek konumda olan başka bir yasadışı oluşumun varlığıdır. Bu oluşum, terörist örgüt PKK'dır. Demek ki, PKK bölgedeki karayolu ve demiryolu ulaşımını aksatacak kapasitededir ve bu kapasite pekala birileri tarafından İran'ın silah transferinin engellenmesi için kullanılabilir.
2. HEDEF, SİLAH TRENİ MİYDİ? Önce bir durum saptaması yapmak gerekiyor: PKK'nın Kuzey Irak'ı Türkiye'ye karşı geri üs ve lojistik merkezi olarak kullanabilmesine ABD tarafından göz yumulmasının koşulu, örgütün İran'ı destabilize etmesidir. PKK'nın kuzeybatı İran'da "Pejak" adı altında gösterdiği eylemliliğin de amacı budur. Bu konuda Amerikan gizli servisleri ile PKK arasında bir anlaşma olduğu aşikârdır.
Şu ihtimali göz ardı etmemek gerekir: Bu trenin Suriye'ye silah taşıdığı Amerikan istihbaratı tarafından haber alınmış olup, bu bilgi, bir sabotaj ricası ile PKK'ya ulaştırılmış olabilir. Bu tür bir yükün en kolay yoldan sabote edileceği yerin İran veya Suriye değil, Türkiye olduğu belli değil midir?
PKK, ABD'nin terör örgütleri listesindedir. ABD'nin resmi kurumları terör örgütüyle temas kuramaz. Ama CIA terör örgütleriyle görüşebilir, onlarla iş yapabilir. Soğuk Savaş sırasında terör örgütleriyle Sovyetler'e karşı iş yapmıştır. Şimdi de İran'a karşı iş yapmaktadır. PKK'nın da bu alışveriş için çok istekli olması, 'Türk topraklarında İran ve Suriye'ye karşı CIA-PKK işbirliği'ni bir fantastik komplo teorisi olmaktan çıkarıp ciddiyetle araştırılması gereken gerçekçi bir ihtimal haline getirmektedir.
http://www.milliyet.com.tr/2007/05/31/g ... gun01.html
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
762 Kanas
Uzaktan kumandalı bombanın patlatılmasıyla raydan çıkan 55555 sayılı yük treninde, havan mermisi, patlayıcı ve atış rampasının yanı sıra 762 tane de uzun menzilli suikast tüfeği Kanas bulundu. Silah ve patlayıcı bulunan sandıkların üzerinde İngilizce yazı olması dikkat çekti. Yükün İranın başkenti Tahrandan yüklendiği ve Suriyede bir firmaya gönderildiği belirtildi.
BİNGÖLün Genç İlçesi yakınında demiryolunda patlatılan bomba nedeniyle geçen cuma raydan çıkan, 55555 sefer sayılı yük treninin vagonlarında, 762 tane de suikast silahı olduğu ortaya çıktı. İrandan Suriyeye gönderilen konteyner yüklü trende havan mermisi, patlayıcı, atış rampası gibi çok sayıda mühimmatın ele geçirilmesinin ardından, sabotajın, Türkiye üzerinden Suriyeye kaçak silah gönderildiğinin ortaya çıkmasını isteyen gruplar tarafından yapıldığı iddiası gündeme geldi.
ÖNCE SAVCI SAYDIRDI
Van-Malatya-Islahiye güzergáhından Suriyeye giden trenin 8 vagonunun, sabotaj sonucu raydan çıkıp devrilmesi sonrası durumu haber alan Genç Savcısı, inşaat malzemesi yüklü olduğu beyan edilen konteynerlerin içinde ne olduğunun belirlenmesi amacıyla tüm sandıkları çıkarttırdı ve içinde bulunanlar tutanak düzenlenerek sayıldı. Genç İlçe Jandarma Komutanlığı yetkilileri, konteynerden çıkan malzemeler üzerine, durumu Bingöl İl Jandarma Komutanlığına bildirdi. Uzman bir ekip sayımı yapılan mühimmat konusunda bir rapor düzenledi ve Jandarma Genel Komutanlığına bildirdi.
İNGİLİZCE YAZILI
Silah ve patlayıcı bulunan sandıklarda Arapça değil İngilizce yazı olması dikkat çekti. El koyulan silah ve mühimmat, Genç İlçesi garında bir depoya yerleştirildi. Silah ve patlayıcıların İranın başkenti Tahrandan yüklendiği ve Suriyede bir firmaya gönderildiği öğrenildi.
HİZBULLAH İHTİMALİ
Güvenlik birimleri, mühimmatın Suriye üzerinden İslamcı terör örgütü Hizbullaha gönderilmiş olabileceği yorumunda bulundu. Geçmiş dönemde de, özel yapım kasalar içinde TIRlara yüklenmiş silahların Türkiye üzerinden Suriyeye gönderildiğini, en son Şanlıurfada silah yüklü 2 TIRın yakalandığını hatırlatan yetkililer, o olayın da İran makamları tarafından "Bu bize karşı bir komplo" denilerek kapatılmaya çalışıldığını söylediler.
PKK TAŞERON MU
Vagonlardan çok sayıda silah çıkması, "PKK taşeron mu oldu?" sorusunu gündeme getirdi. Geçen yıl Şam-Tahran seferini yapan bazı uçaklar da, ABDnin isteği üzerine "Suriye üzerinden Hizbullaha silah gönderildiği" istihbaratı nedeniyle Türkiye üzerinden geçerken indirilerek aranmıştı. Sabotajın, silahların ortaya çıkması için yabancı istihbarat servislerince gerçekleştirilmiş olabileceği de düşünülüyor.
3 ülkeye sorulacak
Mühimmatla ilgili İran, Suriye ve ABDden bilgi istenecek. Savcılığın yürüttüğü soruşturmaya, Genelkurmay Başkanlığı ile Bingöl İl Jandarma Alay Komutanlığı da katkıda bulunuyor. Mühimmatın incelenmesi için Ankaradan uzman bir askeri heyet bölgeye hareket etti.
Vagonlara inceleme
BİNGÖLün Genç İlçesi yakınlarında geçen cuma günü yük trenine bombalı saldırıyla ortaya çıkan İrandan Suriyeye gönderilen 8 vagondaki konteynerlerde bulunan silah ve mühimmatın sayımına başlandı. Devrilip hasar gören vagonlarla, silah yüklü konteynerler, saldırıdan 4 gün sonra bölgeye ulaştırılan vinçle kaldırıldı ve önceki akşam saatlerinde Genç İlçesindeki istasyona çekilebildi. Bingöl Savcısı İsmail Sarı ve askeri yetkililer, inşaat malzemesi diye beyan edilen esrarengiz konteynerlerdeki sır silahları incelemeye aldı.
16 yıl önce de yakalanmıştı
BULGARİSTANın Burgaz Limanından yüklediği ağır silahlarla, 22 Ekim 1991de İstanbul Boğazından geçiş yapan Kıbrıs Rum Kesimi bandıralı Cape Maleas adlı gemi de, bir ihbar üzerine Büyükdere açıklarında durdurularak aranmış ve manifestoda yer almayan silah yüküne el konulmuştu. Geminin İran tarafından kiralandığı, yükünün de İranın Bender Abbas Limanına gideceği öne sürülmüştü. Uzun yargılamalar sonucu, geminin içindeki silahlarla birlikte İrana iadesine karar verilmiş, tutuklu bulunan Kaptan Fanarios Dimos ise serbest bırakılmıştı.
Cephanelik gibi
Konteynerlerden çıkan mühimmat şöyle:
297 adet 3 m. uzunluğunda, 122 mm. çapında atış rampası.
258 sandıkta, her biri 2.5ar kg. ağırlığında olan ve her sandıkta 4 adet bulunan 81 mm.lik, toplam 1032 adet havan topu mermisi.
2 konteynerde, 135 sandıkta, Detonator Moke Mine yazılı patlayıcı.
64 sandıkta, 762 adet, uzun menzilli suikast tüfeği Kanas.
54 adet Bixi marka makineli tüfek.
120 sandıkta, 120 mm.lik havan mermisi.
775 sandık askeri mühimmat.
161 adet çatı kaplama malzemesi.
50 balya yalıtım malzemesi.
**********
İrandan ret
İran Büyükelçiliği, Bingölde bombalı sabotajla devrilen yük trenindeki konteynerde bulunan silahların, İrandan Suriyeye gönderildiğine ilişkin iddiaları yalanladı.
İran, 30 yıldır ABDden mühimmat almadıklarını bildirdi. Büyükelçilikten dün yapılan yazılı açıklamada, şöyle dedildi:
AMAÇ İLİŞKİLERİ ETKİLEMEK
Bu tür asılsız haberler genellikle, devletlerin kontrolü dışında hareket eden ve bölgesel sorunlar çıkarmak isteyen çevrelerce, İran ve Türkiye arasındaki iyi ilişkileri etkilemek amacıyla yayınlanmaktadır. Bu durum iki ülke işbirliğinin ikili ve bölgesel düzeylerde gelişmekte olduğu bir zamanda gerçekleşmektedir. Yaratılan bu tür süreçler ve konunun acemice başka taraflara çekilmesi, bu düzeydeki işbirliklerini ve iki ülke liderlerinin büyük siyasi iradelerini etkileyemeyecektir.
30 YILDIR ABDDEN MÜHİMMAT ALMIYORUZ
İran, ABD ile yaklaşık 30 yıl askeri ilişkisinin kopuk olması nedeniyle bu ülkeden mühimmat almamamıştır ki, mühimmat ihracatı yapsın. Yayınlanan haberlere göre, söz konusu trene yönelik saldırının teröristler ve İran ile Türkiye halkının ortak düşmanları tarafından düzenlenmiş olmasıdır. Bu tür uydurma haberlerin yayınlanması da bölgenin iki büyük milletinin kötülüğünü isteyen ve bölgemizin barış ve huzurunu kendi menfaatlerinin zararına gören diğer gruplar tarafından gerçekleştirilmiştir.
Kaynak:Hürriyet
Bu gün büyük gazetelerde çıkan haber ve yorumları arka arkaya verdim,çünkü,her haber farklı bir detayı iletiyor,birlikte okununca daha kapsamlı bilgiye ulaşılırken,analizler de ilgi çekiyor...