25 Mart
sana...
Ömrümün en büyük yenilgisi yokluğun olunca,saklanmak zorunda kalmalarım beni suçüstü yakalanmış gibi ele veriyor.Yenilgiler yalnız yaşanır,yalnızlık tek kişiliktir,UNUTMA..!
Aşkı taşımak tek özgürlüğüm oldu,anlamalısın.bende kendini sürekli üretirken yokluğunu aynı boyuta taşımasaydın keşke..!
Yeryüzünde yalnız senin tanıklık edebileceğin gerçek,bendeki sensin!
Seni özlemenin dayanılmazlık boyutuna taşındığı anlarda elim kaç kez telefona gitti,bir türlü arayamadım.
Karbon kağıdıyla kopyalanmış gibi birbirine benzeyen ne günlerim oldu benim,herbirinin özeti yokluğundu.Yalnızlığın tanımını yeniden yaptım sensizliklerde.Her tanımda sen vardın,inanamadım.
Umutsuz bir çelişkide her denklemin çözümü senken,benim buna hiçbi tepkim olamaz;yokluğun gözlerimde bir ağırlığa dönüşünce olduğum yere yığılıp kalırım.
Gülümsemelerin bana kimyasını bilemediğim bir güç vermeye yetiyordu yine de!(KARŞIDAN GÖRSEM DE!)
Yaşama aldanıyorum bazen.Acıya böyle katlanabildiğimden olsa gerek bu gönüllü aldanışlarımda ertelenmiş umutlar barındırıyorum.Delirme sınırlarında gezinmeye başladığımda zoraki dengeler kurmaya başlıyorum kendiliğimden!
Seni,kendimi ve bir bütün olarak yaşamı sorgulamalarımda bu kadar yalnız kalmamalıydım değil mi?ELime telefonu alıp seni arasam(numarayı gizliye aldıktan sonra)birkaç numarayı tuşlayınca sen çıkacaktın karşıma,ama bir kez daha varlığının yokluğuna dönüşmesine tanık olacaktım,yapamadım...
Çok zaman böyle geçti.Senden hiçbir ses çıkmıyordu.Yokluğunun en zor döneminde nice yargılamalarda hep ben mi suçlu çıkıyordum dersin?İyi ama neden her defasında ölüyordum çatışmanın sonunda!Belki daha önemlisi,ben neden onaylıyordum böyle bir bitişi?
Yİne böyle günlerin birinde elim telefona gitti.Numaraları tuşladım.Sen çıktın ve ben telefonu hemen kapattım.Sesini duymak o ana kadar biriktirdiğim hüzün adına ne varsa herbirini unutturmaya yetmişti(bir süreliğine)
Bana seni kazanmak adına bir güvence verilmemişken hiç sarsılmadan her yolu deniyordum.Tuhaf bir teslimiyette yokluğunu yaşıyordum,hepsi bu!Yokluğunda seni buldukça yeryüzndeki hiç kimsenin anlayamayacağı bir sevinç fırtınası oluyordun içimde!
Seni sevmek,yaşama ve belki en çok sana direndikçe anlam kazanıyordu.
Belki de yaşam boyu seni arayacağım umutsuzca.YÜzler ne kadar sana benzese de ruhlar başka olunca hayal kırıklığına uğrayacağım.Kimse sen olmayacak;sen herkes olacaksın ama bir türlü ben olmayacaksın.Her yeni arayışta aşk biraz daha incinecek,sen gittikçe ulaşılmaz olacakasın.Felaketse budur...
Gözlerin yansımıştır diye bütün denizleri çok seviyorum.Seni ulaşılmaz sonsuzluklarda bana uzak düşüren herşeyde sen vardın;senin yokluğun büyüdükçe daha çok tattım,nasıl bilmiyorum!
Seni aşka çağırırken yaşamın hiçbir anında geri adım atmamış evrensel bir sevginin üzerine özenle donattığım bu birikimi seninle paylaşmayı dilediğimi anlamalısın.
Seni görmek birikmiş yıpranmaları bir süre için onarıyor,sonrası yine yokluğundur.Bu gel-gitlerde seni bir bulup bir kaybetmelerimdeki sarsılmalarda sen gizlisin!
Ruhumun derinliklerinde yankı bulup bana seni ve kendimi katan sesine bu gece her zamankinden çok muhtacım...
Sanırım kaldıramayacağım boyutlarda bunaldım.Bir varsın,bir yoksun.Ama neden yoksun?Yaka paça içine atıldığım bir cehennemde seni sevmemin bedeli bu kadar ağır mı olmalıydı?
Gerçeğin umudu incitmesiyle sarsılmalarım elbette acıtıyor beni.Ama beni sevme olasılığındaki büyü öyle güçlü ki,bu aldanışlara katlanabiliyorum yine de!
Senden gelebilecek her kahrı karşılayacak kadar büyüksün bende.
Ne yapmalıyım?Kadehler dolusu içerek beynimi uyuştursam unuturmuyum seni?Bu bir kaçış olmazmı?Ben yokluğundan en çok bunaldığım anlarımda böylesine kaçışlara yenilmeyecek kadar çok sevdim seni!Yüreğimi çatışmaların,kavgaların tam ortasına sürerken hiçbir ödül beklemiyorum,haberin olsun!
YORULDUM!Sürekli ertelediğim bir finale doğru karşı konulmaz bir ivmeyle sürükleniyorum...
Yine gece!YOKSUN.UĞULTU VE YALNIZLIK!Her gece binlerce kez yinelenen bu sahnelerde yokluğun ne kadar yakıcıysa varlığın onunla yarışan bir serinlik olurdu herhalde!
Yokluğuna alışmalıyım değil mi?Benden bunu beklerken ne çok şeyi aynı anda hiçe saydığını bilseydin bu isteğinde yine de ısrar edermiydin?Sen benim kimliğime kuşanıp benzer bir ayrılık tatsaydın böyle yapmazdın.
Gözlerimi kapatıyorum.Artık susmalıyım.Bir yoksun bir warsın.Ama en çok yoksun!Başım dönüyor!
Aşkın yalnızca"biz" öznesiyle anlam kazandığını bilmiyorsun sanırım!
Artık sana tutukluyum!
Hükümlülüğümde susma ve seni sevme hakkımı kullanıyorum...
SENİ SEVİYORUM..!!!
Dilan...